Tarih kitaplarını okuduğunuz zaman yazarın desteklediği tarafa bağlı olarak bir olayın gerçektekinden çok farklı şekilde anlatıldığına şahit olabilirsiniz. Ancak her ne kadar taraf tutulursa tutulsun olayın gerçeğini bilen tarihçi, gerçekte ne olduğuna dair ipuçlarını ağzından kaçırabilmektedir.
Star Wars evreni, doğal olarak Jedi tarafını tutanlarca oluşturulmuştur. AvatarAang evreni de aynı şekilde Avatarların tarafını tutanlarca oluşturulmuştur. Ama bu, ‘gerçeği saklamaya çalışan tarihçi’ hissini; Star Wars, AvatarAang ve benzeri başka birçok eserlerin bazı yerlerinde hissettiğimi söylemek isterim…
Mesela AvatarAang evrenindeki Zaheer karakteri bana bu hissi oldukça uyandırmaktadır. Pek çok tarih kitabında düşman tarafın meşhur komutan ve savaşçılarının gerçeğe aykırı bir biçimde çok olumsuz anlatıldığı belki sayısız örnek vardır. Zaheer karakterinde; gerçek bir tarihi olayı anlamaya çalışan bir tarihçi olsaydım, o karakterin aynı zamanda dindarlık yönü de olan bir devrimci olduğunu ve atfedilen olumsuzlukların hiç de az olmayan bir kısmının böyle anlatılmasının sebebinin AvatarAang evreninde bir dünya devrimi yapmaya çalışması olduğu görüşüne kolaylıkla kapılırdım; üstüne de aksine karşı taraf hakkında ciddi şüphelere kapılmaya başlardım. Keza başka bir sezondaki sonunda yalan söylediği ortaya çıkan bir devrimci olan Amon’un da aslında yalan söylemediği ve gerçek hayattaki tarihçilikte bir sürü örneğini gördüğümüz cinsten bir karalama kampanyası olabileceğini ciddi şekilde düşünebilirdim…
Star Wars evreni de benzeri şekilde Jedi tarafını tutanlarca oluşturulmuştur ve baş kötüler olan Sith hareketini gerçeğe çok aykırı bir biçimde kötülemiş olma ihtimallerine imkansızdır diyemezdim, eğer bu olayları bir tarihçi perspektifiyle inceleseydim. Farklı dinler, mezhebler ve felsefi ekoller; rakip gördüklerinin görüşlerini çürütüp kendi görüşlerini desteklemek için eserler yaparlar. Bu eserlerde eleştirecekleri eserlerden alıntılar olur ama aynı zamanda da eleştirdikleri ideolojinin gerçekte olan görüşlerinden oldukça farklı görüşler içerisinde oldukları iddiaları da böylesi eserler içerisinde bulunur. Tabi kendi dünya görüşleri ile karşı taraftan yaptıkları alıntılar da aynı şekilde gerçekte neyin ne olduğunu ifşa eden ipuçları barındırır; ki bunları da o eserleri yazanlar istemeden ve farketmeden koyarlar. Bu perspektiften Star Wars evrenine bakıldığı zaman Jedi ideolojisi dogmatik ve epey baskıcı olup özellikle muhalefete düşmüşken terörizme ve radikalizme oldukça meyilli bir yapı izlenimi vermektedir. Buna karşın kötülenen Sithler ise tam tersine özgür düşünceyi ve sorgulamayı savunan bir akım izlenimi vermekte olup; gerek kendileri, gerek imparatorluk ve gerekse de ayrılıkçılar safındakiler hakkındaki hikayelerin de bir çoğu tam tersine iftira ve karalama kampanyası izlenimi vermektedir…
Tarihte bu hikayelerden verdiğim örneklere benzer özellikler taşıyan sayısız eser dünyanın her coğrafyasında mevcuttur. Dini kitaplar, tarihi kitaplar, felsefi kitaplar… Gerçekten derdi yalnızca doğru ve gerçek olup tamamen tarafsız ve bağımsız kalmayı başarabilen eser ve kişi sayısı ancak sıfırayakın olabilir. Çin olsun, Hint olsun, İran olsun, Avrupa olsun, hatta Amerika kıtası olsun; hepsinde yanlılık, taraflılık ve hatta art niyet örneklerini fazlasıyla bulabilirsiniz. Ben size Star Wars ve AvatarAang gibi kurgusal örnekler getirdim. Mesela Marcion ve Arius gibi İznik itikadına aykırı Hristiyanlar hakkında yazılanlar gibisinden veya İmparatora yaranmak için, Türklere yenildikleri savaşı kazanılmışgibi kayda geçiren Çin kronikleri gibi eserleri aslında bu gözle incelemezsek o zaman hakikatten çok fazla uzaklaşmış olabiliyoruz. Star Wars ve AvatarAang gibi örneklerde karşıt görüşe sahip başka bir görüş ve taraf kaynaklı eser elbette ki yok. Ama Çin kroniklerindeki bir olayın, mesela İran kroniklerinde çok ama çok farklı bir biçimde anlatıldığına şahit olabiliyoruz. 1950 yılında Akira Kurosawa tarafından yapılan Rashomon filminde tek bir olay dört farklı kişi tarafından birbirinden çok farklı biçimlerde anlatılmakta ve sonunda da hiçbirinin anlatısına tam güvenememekle filmi noktalarız; ki gerçek hayatta da buna benzer sayısız durum olabilmektedir. Bu kişilerde yer yer doğruyu saklama çabasının dışında, ayrıca gördüğü kadarını bilme ve kendi kafasında farklı yorumlar ekleme gibi durumlar da mevcut olabilmektedir ve yazdıkları eserlere de bu tarz şeyler fazlasıyla yansıyabilmektedir…
Daha önce de bahsettiğim gibi AynRand ve Carl Schmitt gibi birbirine zıt görünenler dahi aslında birbirini tamamlıyor olabilir. Ayrıca bu dünya da kim var ki hata ve yanlış yapmayacak?
Zihninizi açın! Doğru olan ne ise onu yapın!
İnstagram: @bahatunafikir
mail: xyztu12345@gmail.com