Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) İl Temsilcisi Arzu Demir, vakfın Yalova’daki çalışmalarını HABERCİ’ye anlattı..
..”Başta topraklarımız olmak üzere doğal varlıklarımızın korunması mücadelesinde gönüllü olarak temsil görevini üstlenmek bana sadece mutluluk hissettiriyor. TEMA Vakfı’nı her ortamda en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Görevi devraldığımda tüm acemiliğim ile Yalova TEMA’nın başkenti olacak demiştim. Ekibimiz ve yönetim sayesinde sağ olsunlar geçen yıl 5 farklı dalda verilen Hayrettin Karaca Gönüllülük Ödülleri’nden 3 tanesini Yalova’mıza getirdik.”
..”Davanın sonuçlanması ile birlikte Yalova ilimizde bulunan Gökçe Barajı gölü su varlığının üzerindeki yapılaşma ve buna bağlı olarak kirlilik baskısının önüne geçilmiştir. Havzanın kısa ve orta mesafeli koruma alanlarında yapılaşmanın artmasına neden olan kararlar ile orman alanlarında turizm bölgesi yapılmasına yönelik kararlar iptal edilmiş oldu.”
..”TEMA Vakfı’na göre su bir kaynak değil, doğal varlıktır. Su ticari bir meta olarak düşünülemez. Yeterli miktar ve kalitede suya erişim bir insan hakkıdır. Bunun yanı sıra su sadece insanların değil, ekosistemdeki tüm canlıların hakkıdır.”
Röportaj/Zeynep TAŞTAN
Tema Vakfı Yalova İl Temsilcisi Arzu Demir, vakfın çalışmalarını HABERCİ’ye anlattı. TEMA’nın Yalova’da özellikle okullarda eğitim çalışmaları faaliyetlerini yürüttüğünü söyleyen İl Temsilcisi Arzu Demir, “TEMA’yı her ortamda en iyi şekilde temsil ediyoruz” dedi. Yalova’yı TEMA’nın başkenti yapma yönünde söz verdiklerini dile getiren Demir, geçen yıl Hayrettin Karaca Gönüllülük Ödülleri’nde Yalova’ya 3 farklı dalda ödül getirdiklerini ifade etti. Biz sorduk, TEMA Vakfı İl Temsilcisi Arzu Demir sizler için cevapladı..
İşte röportajın detayları..
-Yaklaşık 30 yıldır ülkemizde faaliyet gösteren TEMA Vakfı’nın Yalova İl Temsilciliği görevini başarıyla yürütüyorsunuz. Hayrettin Karaca tarafından kurulan TEMA Vakfı’nın, Yalova’da temsilcisi olmak size neler hissettiriyor, ne gibi ayrıcalıklar katıyor?
-TEMA Vakfı Merkezi İstanbul’da kurulmuş ve tüm Türkiye’de benim gibi yüzlerce gönüllü doğa aşığı tarafından yarının teminatı çocuklar için çalışan gönüllülerden oluşan muteber bir sivil toplum kuruluşudur. Bunun haklı gururu yanı sıra o turuncu önlüğün sorumluluğu çok fazla. Yalova’da TEMA’yı temsil eden 6. temsilciyim. Benim de zamanı geldiğinde bu onurlu görevi doğa aşığı bir gönüllümüze devretmek en büyük arzum. Başta topraklarımız olmak üzere doğal varlıklarımızın korunması mücadelesinde gönüllü olarak temsil görevini üstlenmek bana sadece mutluluk hissettiriyor. TEMA Vakfı’nı her ortamda en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Görevi devraldığımda tüm acemiliğim ile Yalova TEMA’nın başkenti olacak demiştim. Ekibimiz ve yönetim sayesinde sağ olsunlar geçen yıl 5 farklı dalda verilen Hayrettin Karaca Gönüllülük Ödülleri’nden 3 tanesini Yalova’mıza getirdik. Ödül kazandığımız dallar, umut yeşertenler, gönüllü kazanımı ve verimlilik. Biz olunca güzel oluyor, harika faaliyetleri gerçekleştirebiliyoruz.
-TEMA Vakfı’nın Yalova’da, özellikle okullarda çok ciddi eğitim çalışmaları oluyor. Bu eğitimlerde neler yapıyorsunuz? Şu ana kadar Yalova’da kaç öğrenciye ulaştınız? Bu projeler devam edecek mi? Minik TEMA, Yavru TEMA, Ortaokul TEMA, Lise TEMA, Doğa Eğitim Programları ve projelerinizden bahseder misiniz?
TEMA Vakfı, okullarda doğa eğitim programları adı altında ekolojik okur yazar bireyler yetiştirmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokoller ve İş Bankası (Minik ve Yavru TEMA) desteği ile okullarda eğitimler veriyor. Okul öncesi Minik TEMA, ilkokulda Yavru TEMA, ortaokulda Ortaokul TEMA ve lisede Lise TEMA programlarını okul müdürlerimizin uygunlukları ile müfredata paralel gönüllü öğretmenlerimiz aracılığı ile yürütüyor. Bizler de düzenli aralıklarla okul ziyaretleri ile eğitim programının öğrencilere ve öğretmenlere hediye materyallerini ulaştırıyor ve program uygulama durumlarını tüm yıl takip ediyoruz. Göreve geldiğim 2020 yılından itibaren toplamda 4 bin 750 öğrenciyi bu programlarla buluşturduk. Eğitimler harici bir de okullarda tüm yıl farklı zamanlarda uyguladığımız harika projelerimiz var. Projelerimiz farklı dönemlerde sponsor destekleri ile öğrencilerde farkındalık yaratmak amaçlı daha kısa süreli etkinlikler gibi düşünebilirsiniz. Bu kapsamda yine göreve geldiğim günden beri toplamda 5 bin 500’e yakın öğrenci projelerde eğitim aldı. Bu projeler sırası ile sıfır atık, arılar varsa yarınlar var, su kardeşliği, iklim değişikliği, ağaç kardeşliğidir. Ağaç kardeşliği projesi benim en fazla değer verdiğim projelerden biridir. Her öğrenci adına bir fidan dikimi yapılıyor. Hayrettin Karaca adına hatıra ormanı oluşturuluyor.
-Okulların dışında vatandaşa yönelik yaptığınız çalışmalar var mı? Varsa nelerdir?
Doğal varlıklara sahip çıkmanın, korumanın ve gönüllü olmanın yaşı yoktur. Her yaş grubu TEMA Vakfı’nın hedef kitlesindedir. Toprak Dedemiz Hayrettin Karaca vakfımızı kurduğunda 70 yaşındaydı. Bizim de her yaştan ve farklı kültürden gönüllülerimiz ile toprağımız için çalışmalarımız, eğitimlerimiz ve farkındalık etkinliklerimiz var. Su, toprak, doğayla uyumlu yaşam, ang biyolojik çeşitlilik, sıfır atık gibi, düzenli olarak gönüllülerimizi bu eğitimlerle buluşturuyor. Daha güzel ve yaşanabilir bir Yalova, Türkiye ve dünya için çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye’de sadece 21 ilde bulunan mutlu gün ve taziye çelenk hizmetini de Yalova olarak geçtiğimiz yıl başlattık. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Denizli, Mersin, Adana, Eskişehir, Gaziantep, Antalya illerinde tören yerine göndermek istediğiniz çelenk için törenden en az 2 saat önce, Edirne, Aydın, Balıkesir (Körfez Bölgesi), İzmit, Konya, Manisa, Muğla (Bodrum), Samsun, Tekirdağ, Trabzon, Yalova, illerinde ise törenden en az 6 saat önce vakfımıza ulaşmanız yeterlidir. Ayrıca yine ilde destekçilerimiz de bulunuyor. TEMA gönüllülerine işyerlerinde minik indirimler sağlıyorlar. Yine ilde yer alan gönüllülerimize ve öğretmenlerimize pek çok farklı üniversite öğretim üyesi tarafından düzenlenen biyolojik çeşitlilik iklim değişikliği konulu sunumlar konferanslar ve belgeseller ile buluşturuyoruz. En son yine Yalova’da 28 Mayıs’ta iklim değişikliği ve göç arasındaki ilişkiyi araştıran, zengin fakir demeden herkesi etkileyecek bu kaçınılmaz sonu içeren bir iklim arafı belgeselini Türkiye’de ilk kez biz gerçekleştirdik. Bu belgesel gösterimi tabii ki her zaman olduğu gibi TEMA Vakfı merkezi tarafından düzenlenen bir organizasyondu. Ne diyoruz ‘iyi ki TEMA var’.
-5 Haziran Dünya Çevre Günü, TEMA’nın başkenti Yalova’da nasıl geçti? Neler yaptınız?
Biz TEMA gönüllülerine her gün Dünya Çevre Günü. 5 farklı ortamda oldukça geniş kapsamlı etkinlikler hazırladık ve stant açtık. Bu etkinliklerimiz ve detayları da Yalova basınında ve sosyal medyada pek çok kez yer aldı. 24 Mayıs’ta Yalova’da bulunan özel bir okulda çevre şenliğine davet aldık. Yaklaşık 200 adet meşe palamudunu toprakla buluşturduk. Yine 27 Mayıs’ta Ömer Halisdemir Üniversitesi atık yönetim koordinatörü Doç. Dr. Ümmü Gülsüm tarafından sıfır atık konulu online çevrimiçi zoom toplantısı düzenledik. Genç TEMA tarafından tüm gönüllülerimize açık. Yalova Belediyesi tarafından düzenlenen RDKM’de yaklaşık 25 bin öğrencinin ziyaret ettiği Dönüşüm Muhteşem Olacak şenliğinde 29 Mayıs-1 Haziran tarihlerinde tek STK olarak yerimizi aldık ve okullarda yürüttüğümüz sıfır atık projesini halka tanıştırdık, harika geri dönüşler aldık. Yine bu etkinliğin hazırlanmasında RDKM’nin dış duvarlarını çöplerle giydirme etkinliğinde de yaklaşık 1 ay boyunca hazırlandık, gönüllülerimiz ile çalışmalara destek verdik. 4 Haziran günü Çınarcık İlçe Sorumlumuz Orçun Emrah Eren ve eşinin düzenlediği yine Çınarcık Belediyesi ve pek çok kamu özel kuruluşun desteklediği Türkiye’de ve Yalova’da bir ilk ‘Başka Bir Dünya Mümkün’ dedik. 5 Haziran günü Vakfı’mızın kurucusu Hayrettin Karaca’nın canlı ağaç müzesinde olmamız ve korumamız gereken yerde miniklerimiz, öğrencilerimiz ve aileleri ile bir araya geldik. Ekosistem, iklim değişikliği gibi pek çok farklı konuda eğitimler verdik, oyunlar oynadık.
-2019 yılında onaylanan 1/50.000 ölçekli Termal Turizm Merkezi Çevre Düzeni Planı, Gökçe Barajı Havzası için tehdit oluşturacağı iddia edilerek yapılaşmanın artmasına neden olacağı belirtilmişti. TEMA Vakfı bu planı Yalovalıların su hakkını korumak için yargıya taşıdı. Orman alanlarında turizm bölgesi yapılmasına yönelik kararlar mahkeme tarafından iptal edilmiş oldu. Bu konuyla alakalı neler söylemek istersiniz?
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanarak, 04.02.2019 tarihinde askıya çıkan Yalova Termal Turizm Merkezi 1/50.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın, bölgenin tek içme suyu kaynağı olan Gökçe Barajı’nın içme suyu havzasını tehdit edecek kararlar içermesi sebebiyle iptali için vakfımız tarafından dava açılmıştır. Devamında bu plana göre onaylanan nazım ve uygulama imar planları da dava konusu edilmiştir. Gökçe Barajı’nın havzasının bitki örtüsü yoğun bir şekilde orman örtüsünden oluşmaktadır. Su kalitesinin korunması da, bu örtünün korunması ile doğrudan ilişkilidir. Çünkü orman ekosisteminin havzanın su bilançosunu dengede tutmak açısından büyük önemi bulunmaktadır. Doğal kestane, ıhlamur, kayın, meşe, çam türlerinin karışık olarak bulunduğu bu eşsiz güzellikteki ormanlar suyun en yüksek miktarda ve kalitede üretilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle 1985 yılında Gökçe Barajı Havzası’nda yer alan 1052 hektar orman alanı muhafaza ormanı olarak ilan edilmiştir. Ancak ne yazık ki Termal ilçesinde turizmi artırmak üzere yapılan planlar Gökçe Barajı su tutma havzasındaki ormanlar ile baraj suyunun miktarını ve kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. 2019 yılında onaylanan planda da bu doğal yapının tamamen ortadan kalkmasına, Gökçe Barajı’nın kullanılamaz hale gelmesine yol açacak turizm bölgesi ve kentsel gelişim alanları önerilmiştir. Davanın sonuçlanması ile birlikte Yalova ilimizde bulunan Gökçe Barajı gölü su varlığının üzerindeki yapılaşma ve buna bağlı olarak kirlilik baskısının önüne geçilmiştir. Havzanın kısa ve orta mesafeli koruma alanlarında yapılaşmanın artmasına neden olan kararlar ile orman alanlarında turizm bölgesi yapılmasına yönelik kararlar iptal edilmiş oldu. İklim değişikliğinin de etkisi ile birlikte ekosistemdeki temiz su varlığının azalma riski yaşadığı günümüzde, miktar ve kalite açısından sularımızı korumamız, orman varlıklarımızın devamlılığını sağlamamız gerekiyor.
-Yalova’nın ormanlarında, Samanlı Dağları’nda yapılan RES’ler ile alakalı neler söylemek istersiniz? Çevreyi koruma vakfı olarak RES’lere karşı olmayacağınızı biliyoruz. Fakat RES’ler için ormanlarda kesilen ağaçların, yapılan tahribatın uygun olduğunu düşünüyor musunuz?
TEMA Vakfı, enerji ve elektrik üretme politikalarına dair aşağıdaki temel ilkeleri savunmaktadır. Doğru ve gerçekçi enerji ve elektrik ihtiyaç projeksiyonlarına dayalı hedefler belirlenerek planlama yapılmalı, gerçekleşmeyecek ihtiyaç öngörüleri ile yeni santraller kurularak daha fazla çevresel tahribat yaratılmamalı ve kamu kaynakları israf edilmemelidir. En ucuz ve temiz enerji tüketilmeyen enerjidir’ bakış açısıyla yola çıkılarak üretimden önce tüketim yönetilmeli, bu kapsamda enerji verimliliği ve tasarrufuna yönelik politikalar başat enerji politikaları haline getirilmelidir. Enerji üretiminde planlama esas olmakla beraber yenilenebilir enerji yatırımları önceliklendirilirken, çevreyi korumanın yanı sıra yerelin haklarını ihlal etmeyecek şekilde enerji üretimi yapılmalıdır. Yenilenebilir enerji tesisi projelerinin gerçekleştirilmesinde politika bazında stratejik çevresel değerlendirme süreçleri, proje bazında ise bilimsel ve etik çevresel etki değerlendirme süreçleri yürütülmeli; projelerin kurulacağı bölgenin ekosistemine vereceği zararın kümülatif etkileri hesaplanmalıdır. TEMA Vakfı, enerji ve elektrik üretim süreçlerinde doğaya en az zararı verecek üretim süreçlerini desteklemekle birlikte; üst ölçekli planlama yapılmaksızın ve projelerden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenecek olan ekosistemin yeni projeleri kaldırıp kaldıramayacağı sorgulanmaksızın faaliyete geçirilecek her türlü projenin de karşısında yer almaktadır. Bu nedenle, doğal sit alanlarında rüzgâr enerjisi santrali (RES) yapılmasına yönelik, 25 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İlke Kararı’na yönelik de kısmi iptal davası açıldı. İlke Kararı’nın, kesin korunacak hassas alanlara ve kuş göç yollarına sadece 300 m mesafe ile RES yapılmasına yönelik düzenlemenin iptali talep edildi.
-Eklemek istedikleriniz?
TEMA Vakfı’na göre su bir kaynak değil, doğal varlıktır. Su ticari bir meta olarak düşünülemez. Yeterli miktar ve kalitede suya erişim bir insan hakkıdır. Bunun yanı sıra su sadece insanların değil, ekosistemdeki tüm canlıların hakkıdır. TEMA Vakfı olarak suyu yukarıdaki üç temel ilke çerçevesinde yorumluyoruz. Suyu yaşamın kaynağı olarak görüyor ve yaşamı savunmak ilkemiz çerçevesinde sularımızı bir kanuna kavuşturmak istiyoruz. TEMA Vakfı, elektrik temini için yeni kömürlü termik santrallerin yapımına ve halihazırda çevre yatırımlarını tamamlamadan çalışmaya devam eden termik santrallere karşıdır. Dahası, iklim krizinin asıl nedeni olan fosil yakıt kullanımı olması nedeniyle Türkiye’nin de bir an önce kömürden çıkış planını yapması ve devreye koyması gerektiği düşüncesini taşıyoruz. Vakıf, kömürlü termik santrallerin insan sağlığına, toprak ve su varlıklarına, tarımsal üretime, orman alanlarına ve iklime olumsuz etkisi nedeniyle kömürlü termik santral projelerine ve kömür madenciliği projelerine karşı çalışmalar yürütmektedir. HES’ler, yenilenebilir enerji olması sebebiyle havza bazında ve kümülatif planlama yapılarak ve doğaya zarar vermeden yapılması durumunda, temiz enerji olabileceği yönündedir. Ancak mevcut HES’lerde ekosistemin yaşam hakları ihlal edilmekte, toplumsal muhalefetler görmezden gelinmektedir. Ülkemizin dereleriyle ilgili herhangi bir adım atılması düşünülmeden önce katılımcı yöntemlerle hazırlanacak bütüncül havza planlarının mutlaka tamamlanması gerekmektedir. Son olarak tüm Yalova halkını TEMA Vakfı Gönüllüsü olmaya davet ediyoruz birlikte daha yapacak çok işimiz var.