Geçtiğimiz hafta, ‘CEFASI YALOVA’YA SAFASI İSTANBUL’A – YOK ÖYLE YAĞMA!’ başlıklı yorumumuzda (bkz. haberci.com.tr) Yalova’daki fabrikalar ve tersanelerin vergi dairelerinin Yalova değil de İstanbul’da bulunmasının İller Bankası’ndan belediyeye aktarılacak payın düşük olmasına neden olduğunu belirtmiş ve bu konudaki eleştirimizi, beraberinde de önerimizi siz saygıdeğer okurlarımızla paylaşmıştık.
……………………
- Vergilerin Yalova’da ödenmesi…
- Yalova Belediyesi’nin İller bankası payının ciddi oranda artması…
- Artacak müthiş gelirle, daha güçlü mali imkanlara sahip olacak belediyenin daha çok hizmet, daha çok yatırım üretmesi…
- Yalova insanının daha çok yatırım alacak Yalova şehrinde, daha modern imkanlarla yaşaması..
Bunların hepsi gerçek, her biri birbirinden önemli de…
Aslında olaya şöyle bakmak lazım belki de..
Bizim istediğimiz, talep ettiğimiz bir hak…
Yalova’da nefes alıp veren herkesin hakkı..
Doğmamış çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin bugünden elde etmesi gereken bir hak…
Dolayısıyla…
Kimseden bir lütuf, bir ayrıcalık, bir imtiyaz bekliyor ya da istiyor değiliz…
- Yalovalılar adına…
- Yalova’nın hakkı olanı…
- Talep ediyor ve bekliyoruz…
Bu kadar basit…
Yoksa…
Sanayiciyi, tersaneciyi zorda bırakmak…
Bu insanları hak etmedikleri bir duruma sokmak gibi bir niyetimiz yok, olamaz da zaten…
Soru şu olmalı belki de…
Yıllardır savsaklanmış, ötelenmiş, değerlendirilmemiş bir konuyu niçin bugün gündeme getiriyoruz?
İşte bu da bize haksızlık olur; zira HABERCİ’nin 59 yıllık yazılı arşivlerini incelediğimizde görüyoruz ki…
Onlarca kez konuyu gündeme getirmiş ve Yalova adına talepte bulunmuşuz…
Biz yazmasına yazmış, istemesine istemişiz de…
Bu şehri yöneten insanlar…
Bu şehrin, başta Yalova Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere, STK’ları…
Yerel dinamikleri…
İstemesini ve almasını becerememişler!!
Gündem makam-mevki elde etmek olunca…
Gündem şahsi menfaatler, kurumsal talep ve beklentiler olunca…
Yalova’nın bütününe yönelik bu ve benzeri girişimler ya hiç yapılmamış ya da sonuç alınamamış…
Zira; eğer kişisel bir beklentiniz olmaz ise toplumsal talepleriniz olabilir!
Tarafınıza sunulan kişisel ya da kurumsal imtiyazlar karşısında dik durmak, direnebilmek her babayiğidin harcı olamaz…
Alırsınız iki tane işi, kesersiniz üç tane faturayı; ondan sonra Yalova için ne doğruymuş, ne eğriymiş; umurunuzda bile olmaz!
Yıllardır yaşadığımız, Yalova’ya yaşatılan tam olarak da bu…
Seçtiklerimiz…
Seçip şehri, toplumu bir yerlere getirsinler diye yetkilendirdiklerimiz..
- Vekillerimiz..
- Yerel yönetimlerimiz…
- STK’larımız…
Yalova için kıllarını kıpırdatmadılarsa…
Oturup…
Hem geçmişe yönelik defterleri bir kurcalamakta…
Hem de geleceğe yönelik ne yapmamız gerektiğini hesaplamakta..
..fayda olsa gerek; öyle değil mi?
