Haber \ Esin KAYA
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu ( KESK ) Yalova Bileşenleri tarafından Cevdet Aydın Parkı’nda ‘Zamlar Geri Alınsın’, ‘Özelleştirilmeler İptal Edilsin’ konulu basın açıklamasını gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Toplumun geniş kesimlerinin temel harcama kalemleri olan kira, ulaşım, doğalgaz, elektrik ve gıda ürünlerinde yapılan fahiş zamlar geçinmemizi, ay sonunu getirmemizi imkânsız hale getirdi. Resmi verilere göre 2022 Ocak ayı itibari ile tüketici enflasyonu yıllık %48,69, gıda enflasyonu yıllık yüzde 56, ulaştırma enflasyonu ise yüzde 69 artmıştır. Yılbaşı akşamı elektriğe %50 ile %127 arasında, ortalama %80 oranlı tarihi bir zam yapılmıştır. Doğalgaza ise %25 zam yapılmıştır. Kış koşullarında artan tüketim, elektrik ve doğalgaza yapılan yüksek zamların etkisini daha artırmış, faturalar ikiye, üçe katlanmıştır. Otomatiğe bağlanan akaryakıt zamları rekor üzerine rekor kırmaktadır. Enerji alanında yaşanan artışlar suya atılan bir taşın oluşturduğu halkalar gibi ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansımaktadır. Bugün, bir avuç mutlu azınlık dışında kalan başta dar gelirliler ve ücretli kesimler olmak üzere milyonlarca insan enerji fiyatlarındaki bu devasa artış sonucunda ısınma ile beslenme arasında seçim yapmaya zorlanmaktadır. Milyonlar artan gıda fiyatları yüzünden yeterince beslenemediği gibi sert geçen kış koşullarında yeterince ısınamadığı halde nerdeyse kira giderlerine ulaşan elektrik ve doğalgaz faturaları ile baş etmeye çalışmaktadır. Elektrik, doğalgaz, toplu ulaşım alanında yaşanan zamlara karşın kamu emekçileri ve emeklileri olarak bizim maaşlarımızda Ocak ayından itibaren, önümüzdeki altı ay için yapılan artış sadece %7,5’ta kalmıştır. Türkiye’de enerji alanı, bağımlılığın ve özelleştirme soygunun en derin yaşandığı alan olarak öne çıkmaktadır. Tüm bunlar 21 dağıtım şirketi ve sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen enerji şirketinin çıkarının 84 milyonun çıkarının üzerinde tutulmasının, yıllardır süren özelleştirme talanının sonucudur. Enerji alanındaki özelleştirmeler sonucunda devletin elektrik üretimindeki payı hızla azalmış, sadece son 20 yıl içinde %60’tan %20’ye düşmüştür. Devletin elektrik dağıtım payı içindeki düşüşü ise çok daha can alıcıdır. 20 yıl önce elektrik dağıtımının tamamı yani %100’ü devlet tarafından yapılıyorken bugün devletin elektrik dağıtımındaki payı sıfırlanmış, elektrik dağıtımının tamamı özel sektöre devredilmiştir. Enerjide yaşanan özelleştirme ve zam fırtınasının tek sorumlusu AKP hükümeti, yani her şeyi tek başına belirleyen Cumhurbaşkanı hükümeti sistemidir. Türkiye’deki elektrik enerjisi fiyatlarının artışında elbette ki küresel çaptaki artışların etkisi vardır. Ancak iktidarın 1 Euro’nun 16 TL’ye dayandığı koşullarda alım gücünü yok sayarak “Avrupa’da en ucuz elektriği biz veriyoruz” açıklamasının gerçeği yansıtmadığı açıktır. Kamunun 1 liraya ürettiği elektriğe biz 7 lira ödüyoruz. Bunun adı katmerli soygundur. Ve bu soygunun ardında enerji alanındaki özel şirketleri kurtarma operasyonu yatmaktadır. Oysa yapılan çalışmalar; enerji üretim ve dağıtımını kamulaştırıp vergi adaletsizliği yaratan KDV’de devre dışı bırakıldığında hem halkın hem de ticaret ve sanayi kuruluşlarının faturalarını yarı yarıya düşürmenin mümkün olduğunu ispatlamaktadır. Yaşanan bu durumun sorumlusu tek adam rejimi ve onun emek düşmanı politikalarıdır. Kendi yandaşlarının kasaları daha fazla dolsun, çıkar çevrelerinin çarkları dönsün diye halk yoksullaştırılıyor, sefalet ve açlık büyüyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor, bıçak kemiğe dayandı. Ülkenin dört bir yanında yurttaşlar evlerine ve işyerlerine gelen yüksek faturaları yakıp geçinemiyoruz diye sokağa çıkıyor, ülkenin birçok yerinde işçi grevleri ve hak arama mücadelesi de büyüyor. Ülkenin dört bir yanından aynı talepler yükseliyor: Tüm tüketim maddelerine gelen zamlar geri alınsın. Enerji üretim ve dağıtım şirketleri kamulaştırılsın. Şeffaf ve hesap verebilir kamu yönetimi hayata geçirilsin. Ulaşım, su gibi temel kamu hizmetleri üzerindeki ağır maliyetleri oluşturan elektrik ve akaryakıttan, ÖTV ve KDV sıfırlansın. Temel tüketim maddelerindeki KDV tamamen kaldırılsın. Kamu özel iş birliği projeleri, döviz garantili ihaleler sonlandırılsın. Emekçiler, yoksul halk susmuyor artık susmayacak. Birbirinden ve dayanışmasından güç alan emekçiler ve halk, baharın müjdecisi olan direnişleri, umudu yeniden yeşerten mücadele birlikteliklerini çoğaltarak aydınlık yarınlara yürüyor.”