
Bu haftaki yazımı okuduktan sonra kültür ve sanat ile ilgili yazılmamış dememeniz için küçük bir açıklama ile başlayacağım.
Bu haftaki yazım; yine hayata dair ve beni rahatsız eden bir mevzu ama sanata ve kültüre hafifçe dokunacak şekilde yazacağım.
Kültür nedir? Bir toplumu diğer toplumlardan farklı kılan, geçmişten beri değişerek devam eden, kendine özgü, sanatı, inançları örf ve adetleri, anlayış ve davranışları ile onun kimliğini oluşturan yaşayış ve düşünüş tarzıdır.
Bu hafta ortaya çıkan ve popüler olan iki şarkıdan bahsetmek istiyorum. Şarkılar sanata dairdir derseniz maalesef son zamanlarda çıkan şarkılara ben eser, sanat demek istemiyorum. Kültürümüzü yansıtan bir parça diye de bahsedemeyeceğim. Hızla söylenen ve küfürlerle dolu şarkıları dinlemek istemiyorum ve duyunca da 47 yaşında bir kadın olarak utanıyorum. Ama son zamanlarda havlayan ya da İngilizce ahlaksız kelimelerle dolu şarkılar çocukların dillerinde geziyor. Çok ama çok üzücü…
TV kanallarında aile içi ve herkesin herkesi aldattığı olayların konu alındığı TV programları, LGBT övücü filimler ve diziler, tiktok batağı derken şimdide çocuklarımızın kulaklarından içeri giren ahlakdışı sözlerle dolu şarkılar...
Ne zaman umutlanacak şeyler arayıp heyecanlansak ahlaki çöküntü yüzümüze tokat gibi çarpıyor.
Toplumu yavaş yavaş her şeyi olağan görmeye alıştıran şeyleri sanat ya da kültür olarak kabul etmiyorum, etmeyeceğim.
Neşet Ertaş, Barış Manço, Cem Karaca gibi dinlerken hislenip sonra satır satır sözlerin anlamını düşündüğümüz eserleri dinlemeye devam edeceğim.
“Kul Ahmet erken kalkar, haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdı, ya nasip ne demekti
Herkes gömlek giyerken, Ahmet ceket giyerdi
Konu komşuya dert oldu Kul Ahmet’in ceketi”
Ahmet Bey’in Ceketi, 1989..
Neşet Ertaş üstadın eseriyle mevzuyu kapatıyorum. Yöresel ağızla yazılan söylenen sözlerin güzelliği ile size bu haftalık veda ediyorum…
Bir anadan dünyaya gelen yolcu
Görünce dünyaya gönül verdin mi
Kimi böyük, kim böcek, kimi kul
Marak edip heçbirini sordun mu
Bunlar neden nedenini sordun mu
İnsan ölür ama uruhu ölmez
Bunca mahlukat var heç biri gülmez
Cehennem azabı zordur çekilmez
Azap çeken hayvanları gördün mü
İnsandan doğanlar insan olurlar
Hayvandan doğanlar hayvan olurlar
Hepiside bu dünyaya gelirler
Ana haktır sen bu sirra erdin mi
Vade tekmil olup ömrün dolmadan
Emanetçi emaneti almadan
Ömrüyün bağinin gülü solmadan
Varip bir canana ikrar verdin mi
Garip bülbül gibi feryat ederiz
Cehalet elinde küskün kederiz
Hep yolcuyuz böyle geldik böyle gideriz
Dünya senin vatanın mı yurdun mu
Hep yolcuyuz böyle geldik böyle gideriz
Dünya senin vatanın mı yurdun mu..
Hiçbir kelimesini silmek istemedim… Haftaya görüşmek üzere sevgili dostlarım.
Lütfen eski ve duygulu şarkıları dinleyin. Kulağınızı ve ruhunuzu kirletmeyin…
Sevgi ve saygılarımla..


