Geçtiğimiz Şubat ayında Yalova’nın su sorunuyla ilgili bir yazı kaleme almıştım. Aslında çok kere yazdım bu meseleyi de!...
On ay önce yazıma şöyle başlamışım:
“Sevgili Yalovalılar!
Yıllardır “Yalova’nın içme suyu yetmiyor, yetkililer çözüm üretmeli!” diye seslenmiyor muyduk?
Gökçe barajının üst tarafındaki havzaya Çağlayan barajı yapılacak dendiğinde de kentliler olarak sevinmedik mi?
Geçenlerde yaşadığımız üç günlük aksilikte susuzluğa isyan eden kentlilerimiz sosyal medyada en ağır sözleri sarf etmedi mi?
Şimdi ne diye kentlilerimiz barajın yapılması için lüzumlu olan eklentilere karşı çıkıyor?
Hepimiz biliyoruz ki su konusunda yeni yatırımlar yapılmazsa Gökçe barajının suyu artan nüfusumuzla bize asla yetmeyecektir.”
Bu yazımdan sonra olan oldu. Şimdi su kesintisi başladı.
Herkes yüksek sesle konuşuyor.
Ben o yazımı şöyle bitirmişim:
“Çağlayan barajı yapılmazsa ve Yalova susuz kalırsa kime kızacağız?
Belediye başkanı kimse ilk önce ona çatacağız. Sonra milletvekillerini topa tutacağız. Ardından bürokratlar hedef tahtasına konacaktır.”
Çağlayan barajının eklentileri olan hes’e, beton santraline ve taş ocaklarına çed toplantılarında karşı çıkan çevreciler o günkü yazımda bana da tepki gösterdiler. Meseleyi o kadar çok uçuk kaçık iddialarla süslendiler ki ben yazımın devamını getiremedim. “Çağlayan barajı yapılsın” dedim diye kendimi neredeyse suçlu zannedecektim.
Geldik susuz günlere…
Elbette Çağlayan barajı on ayda bitmeyecekti. Fakat kaybettiğimiz her gün susuz kalacağımız günlerin sayısını artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Bir de Yalova belediye başkanlarına ciddi sitemim var.
Kaç yıldır Yeşil Körfez Su Birliği’nin başına suyu çeşmeden başka bir yerde görmeyenleri başkan yaptınız. Hatta belediye meclis üyelerine ulufe dağıtır gibi birer ikişer yıl birlik başkanlığı lütfettiniz.
Türkiye’de başka örnekleri var mı? Bilmiyorum. Varsa da umurumda değil. İşin doğrusu şu ki, Yeşil Körfez Su Birliği gibi bir kurumun başına teknik bilgisi olmayanları başkan yaparsanız daha çok yıllar susuzluk çekeriz.
Yanlış anlaşılmasın. Kişilere kızdığım falan yok. Uzun yıllardır gelenekleşen uygulamalara karşıyım. Yeşil Körfez Su Birliği’nin başına sudan bihaber olanlar değil, suyu tanıyan ve kıymetini bilenler getirilmelidir. Siyasi endişeleri bir tarafa bırakmalı, işi ehline vermeliyiz.
Suyun bu derece kıymete bindiği bir çağda yaşıyoruz. Fakat maalesef Yalova’nın geleceğe yönelik ciddi planları olmadığı gibi su kullanımında tasarruf tedbirleri de bulunmuyor. Alanında uzman yöneticilere değer veren de yok!
Merkez nüfusumuz elli bin iken Gökçe barajı yapıldı. Şimdi nüfus üç yüz bine ulaştı yine Gökçe barajıyla idare ediyoruz. Artık bakış açımızı değiştirmeliyiz. Zararın neresinden dönersek kardır düşüncesiyle kolları sıvayıp su sorununa kalıcı çözümler üretmeliyiz.
Yalova’da su var. Her vadiden bir dere akıyor. Fakat su politikamız yok.
Herkes birbirini suçlayacağına birbiriyle fikir alışverişi yapıp çözüme katkı sunmalıdır.
Yalova halkı birlikte hareket etme konusunda yetkililerden olumlu adımlar atılmasını bekliyor.
Böylece kamuoyunun görüşünü yansıtmış oldum.
Sıra çözümün parçası olan yetkili mercilerdedir.
Zira kış mevsimi geldi, yağmurlar başladı. Yaz mevsimine kadar krizi atlatmış olduk. Bu durum bize su sıkıntısını unutturmamalıdır.
Önümüzdeki yaz yine su sıkıntılarıyla karşı karşıya kalmayalım.
