Haber / Zeynep TAŞTAN
CHP Milletvekili Aday Adayı Sinan Giray, muhtarlarla bir araya gelerek kendini tanıttı. Giray, adaylık sürecinde neler yapacağını anlattı. CHP Yalova Milletvekili Aday Adayı Sinan Giray, geçtiğimiz hafta sonu Bahane Kafede düzenlenen toplantıda Merkez Mahalle Muhtarları ile bir araya geldi. Süleymanbey Mahallesi Muhtarı ve Yalova Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Kandemir’in de katılım sağladığı yemekli toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan CHP Yalova Milletvekili Aday Adayı Sinan Giray, “Değerli muhtarlarım biz hepinizle bir aileyiz, iç içeyiz o sebeple bir şeyler söylemek istiyorum. Hepiniz beni tanıyorsunuz uzun zamandır Yalova’da STK’ların içerisinde çalışıyordum. Şimdide bir yola çıktık Cumhuriyet Halk Partisinden Milletvekili aday adaylığımız söz konusu. Neden aday olmak istediğimle ilgili, sizlerin de fikirlerini almak adına burada toplandık, davetime icabet ettiğiniz için teşekkür ederim. Siyasete 1987 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Partide Gençlik Kollarında (SHP) başladım. İş ve siyaset hayatım devam ederken 1995 yılında bir vakıf kuruldu başında Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın bulunduğu Cem Vakfı kuruldu. Bende bu vakfın Türkiye’de ilk şube başkanlığını yaptım. Uzun yıllarda Cem Vakfı başkanlığını yürüttüm ve Türkiye’de benden başka uzun dönem vakıf başkanlığı yapan olmadı. Vakfımızın genel merkezinde de Genel Başkan Yardımcılığını yaptım. Belediye Meclis Üyeliği görevlerinde bulundum. Son seçimlerde de İl Genel Meclis Üyeliğine aday oldum ama seçilemedik başka arkadaşlarımız görev aldı. Değerli başkanım Mustafa Kandemir ile birlikte Kent Konseyinde uzun yıllar birlikte çalıştık, daha sonrada CHP’de görev yaptım 3 yıl boyunca ve aday adaylığı süreci dolayısıyla görevimden istifa ettim. Saha çalışmalarımız devam ediyor, Yalova beni tanıyor, tanımayanlara da kendimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Gidip onlarla konuşuyoruz, kendimizi anlatıyoruz, yapacaklarımızı anlatıyoruz ve dolayısıyla burada da sonuca gitmek istiyoruz. Yalova’yı tanıyorum, halkı tanıyorum. Şöyle bir özelliğim var benim hem alaylıyım hem de mektepliyim. Halkı tanıyorum, biliyorum, halkın içerisinde neler çektiklerini neler yaşadıklarını neler yaşayabileceğini görüyorum. Bunun yanında bir kültürel ve entelektüel birikim oluşturduk. Burada da bir ilin bir ülkenin nasıl yönetileceğini biliyorum, bilmediğimi de öğrenmeye çalışıyorum. Öğrenmeye açığım çünkü ömür boyu okuyup, ömür boyu gelişilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi bünyemizde oluşturmuş olduğumuz biraz önce bahsetmiş olduğum Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Mevlana yani toplumun tüm kesimlerine hitap etmenin ne olduğunu biliyorum. Emperyalist dediğimiz batı dediğimiz ülkeler insanları kategorize ediyorlar, bölüyorlar, gelişmekte olan ülkelerin içerisine nifak sokuyorlar, dolayısıyla yok etmeye çalışıyorlar. Biz hepimiz el birliğiyle dil, din, ırk, mezhep ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın toplu halde ülkemizi birinci sınıf ülke seviyesine çıkartmak için uğraşmamız lazım. Benim sizlerden ricam benim iyi yönlerimin anlatılması, benim eğer ki bir kötü yönüm eleştirilecek yönüm var ise lütfen onunda benim yüzüme söylenmesi sizlerden ricamdır. O eleştirileri alayım, o kültürü oluşturalım ki, eleştiri insanları doğruya götürür. İnsanların dostları onları yüzüne karşı eleştirendir. Eleştiriye açık olmak lazım, bu ülkenin en büyük problemi eleştiriye kapalı olması. Halkımız kesinlikle idarecilerden korkmayacak. Bir evlat babadan korkarsa yanlış şeyler yapar. Evlat babayı sever ise yanlış şey yapmaktan kaçınır onu üzmek istemez. Dolayısıyla korkan değil, birbiriyle iç içe yaşayan bir topluluk yaratmamız lazım” şeklinde konuştu.