1931 yılında Zafer Şirketi’ne kayıtlı bir otobüs şoförü Bursa ili sınırları içinde kaza yapar ve 2 kişinin ölümüne 12 kişinin yaralanmasına sebep olur. İşin sorumlusu olarak Yalova Belediyesi kaymakamla beraber mahkemeye verilir. Yalova belediye başkanı Hüseyin Avni, savunmasında Zafer Şirketi’nin merkezinin Bursa’da olduğunu söyler ve Bursa belediye başkanını suçlar. Bunun üzerine Bursa belediye başkanı Muhittin Bey, Zafer şirketine ait otobüs şoförünün Yalova belediyesine kayıtlı olduğunu söyleyerek suçlamaları reddeder. “Sorumlu Yalova belediyesidir” der. Hatta daha ileri iddiada bulunarak Bursa belediyesinin şoför sınavlarında başarılı olamayanların Yalova belediyesine kayıt yaptırdıklarını iddia eder.
Tartışma alevlenir. Yalova belediye başkanı Hüseyin Avni bu işe çok içerler. Yalova otobüs şirketi için iskele meydanında durak yaptırır. Bursa otobüslerine şehrin dışında bir durak gösterir. Bursa’ya yolcu taşıyan Yalova otobüsleri dolmadan Bursa arabaları sefere kalkamaz duruma gelir. Bursa belediyesi de bu duruma misilleme yapmak için Yalova otobüslerini şehir içine sokmaz. Sebze haline yakın bir yerde durak gösterir. Hatta Bursa belediye başkanı Muhittin Bey, şehrine gelecek yolcuların Yalova iskelesini değil de Mudanya iskelesini kullanmalarını ister. Fakat yolcular hem ucuz hem de kış mevsiminde daha güvenli yolculuk yapmayı istediklerinden Yalova yolunu tercih ederler. O günden bugüne iskeleye yanaşan yolcular adeta Yalova otobüslerinin zorunlu müşterisidir.
Bu hatıraları toplarken önemli bazı bilgileri de gün ışığına çıkarmış bulunuyorum.
Geçmişte yaşanan bu olaya bağlı olarak cumhuriyetin kurulduğu yıllarda belediye başkanlığı yapanlar da netleşmeye başladı.
Kurtuluş savaşı yıllarında Ahmet Hamdi Bey…
Ardından Behlevan Hüseyin.
Sonra Hüseyin Avni…
Ve Yakup Bey (Acar)…
Hepsinin ortak bir noktası var. Dördü de Yalova Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurucularından.
Kurtuluş savaşında büyük özveri ve fedakârlıkta bulunmuşlar. Milli mücadeleye destek olmuşlar. Bu dört isim Yalova’nın milli kahramanlarıdır.
Ahmet Hamdi Bey ismini çok araştırdım. Başol Haraç’ın dedesi olabilir. Fakat Başol Haraç’ın böyle bir bilgisi yok. Aile büyüklerine de sordu teyit edemedik. Fakat Hamdi Bey Hanını dikkate alarak böyle bir kanaate vardım. Benimkisi iz sürmek. Çünkü ne belgelerde ne de yazışmalarda bu han sahibinden başka Yalova’da tanınmış Hamdi ismi bulamadım. Hamdi Bey hanının olduğu yer şu anda Başol Haraç’a ait olduğuna göre doğru bir iz üzerinde olduğumu umut ediyorum. Ayrıca Ahmet Hamdi Bey, TBMM tarafından İstiklal madalyasına layık görülmüş bir Yalovalıdır.
Behlevan Hüseyin’e gelince…
Paşaköylü olduğu kesin. Torunları Kaya sülalesidir. Yiğit ve cesur biri olduğunu ve pehlivan sıfatının hakkını verdiğini söyleyebiliriz.
Hüseyin Avni’nin kim olduğunu çözemedim. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin yazışmalarında bir tane Hüseyin imzası var ama bu imza sahibi Behlevan Hüseyin mi yoksa Hüseyin Avni mi bilemiyorum.
Ve Yakup Bey (Acar)…
Atama usulü son belediye başkanı Yakup Bey’dir.
Atatürk’ün çok sevdiği ve her daim güven duyduğu bir Yalovalı’dır. Yalova Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurucu üyelerindendir. Cumhuriyetten önce de Yalova Kazası İdare Heyeti içinde bulunuyordu. Devlet bürokrasisini iyi bilen biridir. Yakup Bey de milli mücadeleye katkısından dolayı istiklal madalyası almıştır. Namı, Paşaköylü Yakup’tur.
Milli mücadelenin bu lokomotif isimleri sırasıyla ikişer yıl Yalova belediye başkanlığı yapmıştır. Ahmet Hamdi Bey ilk sıradadır ve o biraz fazla görev yapmıştır.
Yakup Bey, çok donanımlı ve kültürlü biridir. 1934 yılında çıkan bir kanunla Yalova, Kartal ve Şile belediye başkanlık görevleri mülga edilmiş ve belediye başkanlığı yetkileri kaymakamlara verilmiştir. Bu kanunla belediye başkanlığı görevi sona eren Yakup Bey, 1934 yılından 1941 yılına kadar Yalova müftülüğü görevini yapmıştır.
Atatürk Dolmabahçe sarayında hastalığından dolayı yatarken Cuma günleri, Yakup Bey, yanına gitmiş, Yalova müftüsü olarak başucunda Kuran okumuştur. Levent Acar ve Ömer Acar torunları olarak Yakup Bey’in sülalesini temsil etmektedir. Geniş bir aile dağılımı vardır.
Elbette milli mücadele kahramanlarının sayısı oldukça fazladır. Fakat bu yazımda Yalova’nın kahraman belediye başkanlarını konu edindim.
Bu arada şu notu da paylaşmak isterim. Osmanlı döneminin son Yalova Belediye başkanı Murat Bey’dir. Murat Bey, Dereköy’lüdür. O sülaleyi temsil eden ailelerden biri de Burhan Topçular’dır.
Yalova’yla ilgili iz sürmeye devam ediyorum. Devlet yazışmalarında ve kayıtlarda ismi geçenler, tapu kayıtları, Osmanlı dönemi arşiv kayıtları, Milli Savunma bakanlığı arşivleri, Avrupa matbuatı, Türk matbuatı, vakıf defterleri, mühimmeler, muhasebe defterleri, vakıf kayıtları, kadı sicilleri, divan-ı harp tutanaklarını dikkatlice tarıyorum.
Yakın zamanda tüm yazdıklarımı birleştirince gerçek Yalova tarihi ortaya çıkacaktır.
İki püf noktasını tam olarak çözemedim.
Şeyh Şerafettin’le Akköylü İbo…
Şeyh Şerafettin’in sarayla meclisi barıştırma çabası Yalova tarihini zirveye taşıyacak taşımasına da taşlar tam olarak yerine oturmadı.
Ya Akköylü İbo…
Akköylü İbo, hükümete karşı hangi siyasi yapıya destek verdiyse ekâbiri fena kızdırmış. Milli kahramanken hakkında bir sürü uyduruk hikâyeler çıkarılarak neredeyse vatan haini ilan edilecekmiş. Akköylü İbo’nun destek verdiği o siyasi yapıyı çözmek çok önemli…
Şimdilik bu kadar.
Haftaya daha önemli bir konuyla karşınızda olmayı umuyorum.