
Sevgili okuyucum…
Bu hafta eşimin görevi nedeniyle Ankara’daydım. Size Ankara’yı anlatmayacağım. Ankara’nın denizi olmayışıyla artık ilgilenmiyorsunuzdur diye düşünüyorum. Anıtkabir’i de anlatmayacağım. Türklüğü hisseden ve vatanını seven herkesin minnet duyduğu Başkomutan Atamızın kabrini tabiki ziyaret ettim ve dua ettim. Her gittiğimde uğradığım manevi huzur yerlerim olan rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in ve Tacettin Dergahı yani Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarlarını da ziyaret edip minnetle ve hasretle dua ettim ama mevzum bunlarda değil.
Manevi doyum kısmını anlattıktan sonra asıl mevzuya geliyorum.
Mevzum hepimizin en önemli sorunu olan maddiyat!
Yalova’da minibüsler indi-bindi 25 TL iken Ankara’da bir saatlik yolculuk 26 TL. Metro değil; üstelik 30 TL verdiğim yere neredeyse 1,5 saat gidiliyor. Yani Yalova’da yürüme mesafesi olan yerlere giderken tıka basa üst üste ve artık şoförün bile göremediği arkaya ilerleyin yer var dediği mikro yerlerde nefes almadan yolculuk yapmaktan çok ama çok ucuz…
Kızılay şehrin merkezi ve herkesin buluşma noktasında gördüğüm manzarayı size anlatmak istiyorum. O kadar çok yemek yiyebileceğiniz yer var ki, üstelik her bütçeye uygun!
Mesela sloganı: ‘Arkadaşına yemek ısmarlamak için mükemmel sebep’ olan bir dürümcüdeki fiyat 130 TL. İki dürüm fiyatı yani ama şimdi diyeceksiniz ki; martı etidir -ki değildi!
Yalova’da 400 TL’den başlayan 240 TL’ye bulunca sevinilen pideler 140 TL’den başlıyor. Aynı malzeme ve bence daha lezzetli üstelik.
Çok ayrıntı veriyorsun diye düşünüyorsanız amacım Yalovalı çok mu zengin onu irdelemek!
Giyim mağazalarını gezeyim dedim. Kızılay’ın hemen karşısında marka isimli mağazalarda tişörtler 100 -200 TL etekler, pantolonlar en yüksek rakam 340 TL.
Kış sezon indirimlerini söylemiyorum bile geçen hafta 500 TL’ye aldığım hırka 145 TL. Kotlar zira öyle, montlar, kaşe kabanlar en yüksek fahiş fiyat 800 TL yani bizim en ucuz dediğimiz giyim eşyalarıydı. Yeminle çok üzüldüm. Aynı maaş ve başkentteki fiyatlar…
Ankara’da mağazada 150 TL’ye giyim satarak kirasını çıkartıyorken aynı tişörtü Yalova’da 500 TL’ye satıp ettiği kârı düşünün! Yemek konusu zira yine öyle canım şehrimde öğrencilerin yaşamını düşünüp çok üzüldüm. Kiralar fahiş, yemek öyle, giyim öyle sadece hava bedava …
Yalova’da okuyan canım öğrencilerim; toplu taşıma, giyim, yemek ve kira düşünmekten nasıl ders çalışabiliyorlar aklım almıyor.
Yalova neden böyle çevre illerdeki ucuzluk neden bizim tezgahlara uğramıyor. Neden bu kadar sömürülüyoruz diye çok ama çok üzüldüm.
Velhasıl sevgili okuyucu; bu hafta size hayatın tadını çıkartın. Gezin, yiyin için okuyun diye akıl vermeye utanıyorum. Kitap fiyatları malumunuz iken cebinizdeki para ile Yalova’da özgürce yürüyebileceğiniz mesafe maalesef çok uzak değil!
Serbest piyasanın en serbest ve en zalim halini yaşadığımızı düşünüyorum.
Her şeyi internetten almamı eleştiren eşime fiyat farklarını aynı bu şekilde anlatınca o da şaşırdı.
Kuran’ı Kerim’de Rahman Suresi 9. ayetinde derki; ‘Ve akîmû-lvezne bilkisti velâ tuḣsirû-lmîzân(e).’ Diyanet meali ile ‘Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın’ ve Müslüman ülkemde tartı şaşmış, halk şaşmış durumda.
Bu hafta Turizm Haftası’ydı neden yazmadınız derseniz de cevabı yazımın içinde; turist olacak paramız mı kalıyor?
Turizmi yaşamak için kimin cebinde para var desek sormaya utanırım.
Sevgili dostlarım bu haftalıkta bu kadar.
Haftaya görüşebilmek umuduyla sevgi ve saygılarımla..


