yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
34,7399
EURO
36,5510
ALTIN
2.956,44
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Hafif Yağmurlu
11°C
Yalova
11°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Parçalı Bulutlu
16°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
17°C

YALOVA TARİHİ

03.12.2023 15:32
0
A+
A-

Yalova tarihi üniversitemizin öncülüğünce yeniden yazılmalıdır.

Zira kent tarihimizin her dönemine yanlış bilgiler sokulmuştur.

Bu yüzden ne kent kültürü oluşuyor ne de kültürel varlıklarımız turizm alanında değer kazanıyor?

Yalova beş dönemde incelenebilir.

Argonotlar ve Fenikeliler dönemi, Yunan medeniyeti ve öncesi dönem, Roma dönemi, Selçuklular dönemi, Osmanlılar dönemi, Milli Mücadele dönemi ve Cumhuriyet dönemi…

İnanın her bir dönemin acımasız yanlışları var ve bilgi kirliliğine sebep olmaktadır.

Tarihin derinliklerine kök salmış Yalova bölgesinin her bir dönemini inceleyecek ayrı komisyonlar kurulmalı ve kentin bütününü kapsayan gerçek tarih ortaya çıkarılmalıdır.

Kopyala yapıştır ve sipariş üzerine yazılı tarih bilgilerinden kurtulma zamanımız geldi de geçiyor.

Ben tarihçi değilim. Ama unutmayın ki iyi bir dinler tarihçisiyim. Tarihi süreçlerin içinden dini motifleri çıkarırsanız geriye pek bir şey kalmaz. Böylece tarihçi değil ama yazıyor diyenlere de bir uyarım olsun.

Lakin iyi bir araştırmacı ve güçlü bir eleştirmenim. Yalova ile ilgili on binlerce belgeyi toplayıp arşiv oluşturmayı başarabildim. Bu yüzden okuduğum yanlış tarihi bilgiler beni fevkalade üzmektedir.

Örnekler vereyim ki daha iyi anlayasınız…

Örnek bir: Sultan Abdülhamid’in Dr. Martmann’ın içinde bulunduğu bir komisyona yazdırdığı Termal hakkındaki çalışma bize milattan önceki tarihi bilgilerin yanlış olduğunu göstermektedir.

Dr. Martmann, Fenike tarihi üzerinde uzmandır. Ve Fenikelilerin Gemlik’ten Temal kaplıcalar bölgesine geldiğini belgelendirir. Argonotlar gemisinin Kolhis (Gürcistan) krallığına Marmara denizinden geçerek gidip Altın Postu çalmasının Yalova özellikle Koruköy’le ilgisi olduğunu yazar.

Termal kaplıcalar bölgesinde oluşan Yunan ve Roma kültürünün Fenikelerin tesirinde kaldığını anlatır. Hatta Üç Azize diye bir hakikatin olmadığını bunun Fenike kültüründen bir dönüşüm olduğunu örnekleriyle ispatlar. Atatürk’ün Yalova için çalışma yapmasını istediği ünlü arkeolog Arif Müfit Mansel de aynı bilgileri verir. Hatta yanlışlar o kadar ileri boyuta gitmiştir ki Cio olan Gemlik ismi Yalova’nın Çınarcık’ına nispet edilmiştir.

Örnek iki: Osmanlının bölgeyi fethedişinde şeyh Edebali’nin öğrencilerinden Bineva Baba Roma mitolojisinin etkisiyle Çıplak Derviş hikâyesine dönüştürülür. Termal bir hamam bölgesidir. Herkül ve Askelepius gibi efsanevi kişiler her daim yarı çıplak tasvir edilmiştir. Hâlbuki bir Müslüman Türk dervişi çıplak gezmez. Ki eski kaynaklarda Bineva Baba, Allah aşığı, askerin manevi önderi ve bilge kişi olarak tasvir edilir. Artık bu hak iade edilmelidir.

Örnek üç: Selçukluların bölgeye gelişi ve haçlı ordularına ilk baskını verişi çok önemsiz bir tarihi kesit olarak geçiştirilir. Bu döneme de ağırlık verilmelidir.

Örnek dört: Osman Gazi, Yalova bölgesine hiç gelmemiştir. Onun döneminde Altınova Hersek bölgesinde Roma İmparatorluğu birliklerine iki kez baskın yapılmıştır. Birinci baskın Abdurrahman Gazi’nin, ikinci baskın Şehzade Süleyman’ın komutasındaki akıncı birlikleriyle verilmiştir. “Osmanlı Yalova’da kuruldu” tezi Halil İnalcık Hoca’nın sözlerini yanlış tarafa çekmekten başka bir şey değildir. Yalova, Sultan Orhan zamanında fethedilmiştir.

Örnek beş:  Yalova’nın mülki-idari yapısını ve sınırlarını herkes kendi kafasına göre yazmıştır. Yalova, bir kez Osmanlı bir kez de Cumhuriyet döneminde nahiye statüsü almış fakat İstanbul’un fethinden sonraki mülki yapılanmada Bursa vilayetine hiç bağlı olmamıştır.

Örnek altı: Yalova’nın milli mücadele tarihi baştan sona hatalı ve kasıtlı bir müdahaleyle ekseninden çıkarılmıştır. Belgesini de vereyim. Milli Savunma Bakanlığı Askeri Tarih Arşivi 110-9-1-11-90-61 numaralı arşiv belgesinde “Bolu Mutasarrıfı Ali Haydar Bey’e, Bandırma’daki Mirliva Cemaleddin Paşa’ya, Üçüncü Kolordu Ahz-ı Asker Reisi Fahri Bey’e ve Yalova Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine desteklerinden dolayı Mustafa Kemal Paşa tarafından yazılan teşekkür telgrafları. Tarih 10.10.1919.” Yalova’nın milli mücadele tarihinde bu belgeyi nereye koyacaksınız? Şu anki tarihi bilgiler içine bu belgeyi yerleştiremezsiniz. Atatürk, Yalova’da o kadar çok süre kalmış ki, kasabaya gelip de milli mücadeleye daha doğrusu kendisine destek verenlere ulaşmamış mıdır? Öyle mi zannediyorsunuz? İsterseniz cumhuriyet dönemi Yalova’daki yerel yöneticilerin hayatlarına bakınız. Hepsi milli mücadeleye destek veren isimlerden oluşmaktadır. Pehlivan Hüseyin, Ahmet Hamdi Bey, Paşaköylü Yakup (Acar), Tevfik Çavuş (Baş) bu isimlere örnektir.

Örnek yedi: Bu bölümde farklı bir bakış açısı sunayım. Yalova, Hristiyanlık tarihi açısından lanetlenmiş bölgedir. Çünkü İznik konsülünden kaçan tevhitçi Hristiyanlar Yalova’da toplanmıştır. Patrikhane onları ortadan kaldırmak için büyük mücadele vermiş, en son 1700’lü yılların başında tevhitçi Hristiyanların temsilcisi Esenköy papazı Axentius öldürülerek bu amaca ulaşılmıştır. O yüzden Patrikhane arşivleri Yalova için olumlu bakış açısına sahip değildir.

Yalova tarihi sürecinde, size, yukarıdaki örneklere benzer yüzden fazla yanlış bilgi kümesi sunabilirim.

Yeni bir tarih yazılsın, eldeki belgelere ters gelen fikirler görürsem yine eleştiririm.

Tarih dediğiniz bilgi kümesi, hepimize bırakılan ortak mirastır. Kimsenin babasının malı değildir.

Yaşadığım sürece yanlış gördüğüm bilgileri eleştirmeye devam edeceğim.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.