yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
35,4226
EURO
36,3212
ALTIN
3.063,15
BIST
9.910,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Yağmurlu
7°C
Yalova
7°C
Yağmurlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
7°C
Salı Hafif Yağmurlu
8°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
8°C
Perşembe Az Bulutlu
9°C

YALOVA MEKTUPLARI… (I)

12.01.2025 14:57
0
A+
A-

 

Sevgili Yalovalılar!

Yaklaşık 30 yıldır Haberci sütunlarından sizlere hep Yalova’yı anlattım.

Bazen eleştirdim.

Nasıl eleştirmeyeyim ki! İnkılap Vapuru’nu sahile yanaştırıp dünyanın hiçbir yerinde olmayacak işlemi yapanlara; burnu sahildeki gemiye üç kaçak kat atanlara sessiz kalamazdım.

“Yalovalı Abderalılar!” diye başlık attım.

Bir bakıma kendi kentimin insanlarına hakaret seviyesine yakın serzenişte bulundum. Bulundum da ne oldu? Kendi kendime cephe açmış oldum.

Yolsuzluk edebiyatını Yalova belediye başkanlığı seçimlerine sokan Vefa Salman’a “Yapma! Ben olsam böyle davranmazdım.” diye seslendim. O ise bana telefon açıp sitem etti. Fakat ortaya öyle bir algı çıktı ki, o günden sonra belediye başkanlığı koltuğu hep bu çirkin ithamlara maruz kaldı.

Muharrem İnce, seçim platformunda elinde mikrofon Yalova sokaklarında gezip yolsuzluk üzerinden siyaset yaptı.  Neymiş efendim 1000 porsiyon ekmek içi köfteyi kim yemişmiş! Sanki belediye başkanının başka işi yok, yirmi dört saat köfte ekmek yemekle meşgul olmuş, öyle mi? Kimse bu algıya karşı çıkmadı iyi mi? Muhatabı bile algıyı kıramadı. “Hemşeri derneklerinin etkinliklerine katkı sunduk” diyemedi. Ne gariptir ki köfte ekmekleri yiyen hemşeri dernekleri de çıkıp “Ayıp oluyor! Köfteleri biz yedik!” açıklaması yapamadı.

Bunlar olup bittikten sonra Yakup Koçal’la Muharrem İnce, Elmalık köyde bir düğünde karşılıklı oynayınca ben de “Yalova Cigoşu”nu yazdım. Yazdım da ne oldu?

İkisiyle de samimiyetim bitti ve merhaba seviyesine indi.

Eleştirdim. Muharrem İnce’nin kırmızı halılar üstünde Yalova belediyesine girmesini belediye zabıtan bölüğü üzerinden fıkra haline getirdim.

İmar konumu yüz sefer değişen ve üzerine gökdelenlerin yapılacağı iddia edilen Arberetum’a “Uğursuz tarla” dedim. Uğursuz tarla yüzünden işleri ters giden onlarca ismi örnek olarak verdim.

Eleştirdikçe bana kızanların birçok işimi engellediğine şahit oldum.

Baktım olmuyor, kent kültürüne katkım olsun diye tarihi ve kültürel zenginliklerimizi yazılarıma konu edindim. “Hedef bir milyon turist!” diye demeç verenlere “Nereyi gezdireceksiniz?” sorusuyla karşı çıkınca yine tepki aldım. Ne yapaydım? Palavra atanlara alkış mı tutaydım?

Tuttum; Yalova tarihine katkı sundum…

Bu çalışmama dahi kızdılar.

Arada bir köylerin çektiği sıkıntılara değindim. Kırsal kesimlerin dertlerine ortak olmaya çalıştım. Bu kez de valiler ve kaymakamlar sitem etti. Bu yüzden valilerin hepsiyle neredeyse küs oldum. Durum böyle olunca hali hazırdaki valiye hiç gözükmedim ve karşısına da çıkmadım.

Yalova’da milletvekilliği yapan herkesi çok yakından tanırım.

Ne hikmetse milletvekilleriyle de pek hoşnut ortam oluşturamadım.

Bugüne kadar milletvekili olan 12 isimden sadece ikisinden talepte bulundum. İtiraf ediyorum; hata yapmışım diyeceğim tek hayat felsefem işte buydu. Çark etmeme rağmen bu konuda kendime çok kızgınım. Çünkü bugüne kadar sayısız fırsatları eliyle tepen biri olmama rağmen nasıl böyle bir talepte bulunma hatasına düştüğümü ben de anlayamadım. Çevremdeki dostlarımın gazına gelmişim.

Yalova belediye başkanlarıyla bir türlü dostane ilişkiler kuramadığım için Mehmet Gürel’i aram bozulmasın diye sessiz ve uzaktan takip ediyorum. Gürel öncesinde belediyedeki bazı yetkililerle görüştüm. Hazırladığım bir kitabın basımı için çok mütevazı bir yardım istedim. Onlar bütçenin uygun olmadığını söylediler. İki ay sonra üç liralık kitaba bütçesi olmayanların üç milyonluk bir kitap bastırdığını görünce belediyede emir komuta zincirinin olmadığını fark ettim.

Çokça şansız olduğum alan ise AK Parti il başkanlığı makamı oldu. Ne hikmetse boynuma sarılıp yanaklarımdan öptüler ama adeta öcüymüşüm gibi uzak durdular. En fazla hakkım onların üzerinde var. Vallahi ödeyemezler!

Geçmişte ilçelerde belediye başkanlığı yapan Metin Oral, İsmail Atik ve Mehmet Birkan’ı gerçekten takdir eder ve önemserim. Her üçü de hak ettikleri konumda değiller. Partileri için gövdelerini taşın altına koyan bu üç isme kesinlikle haksızlık yapılmıştır.

Söylemeden geçemeyeceğim. CHP merkez ilçe başkanı Kemal Sürel’i de pek severim. Onun da dostları çok fakat medyatik tarafı yok. Hiç olmadık bir cümle de olsa ben yazayım.

Bakınız! Haksızlık karşısında bazen bizim de sesimiz kısık kalıyor. Son seçimde Tahsin Becan’a yapılan büyük bir haksızlık vardı.

Karadenizliler Derneği, Tahsin Becan’a bir konuşmasından dolayı kınama mesajı yayınladı. Hâlbuki Tahsin Becan, önceki dönemlerde Karadenizliler Derneği yönetim kurulu üyesiydi. Şu anki lokalin tadilatına en fazla maddi katkıyı  sunan iki kişiden biriydi.  Lokalinin tadilatı Tahsin Becan’ın paralarıyla yapılan Karadenizliler derneğinin üyeleri kınama mesajı yayınlayınca Mehmet Gürel ikinci sıradan TBMM’ne giremedi.

Giremedi de ne oldu?

Yalova Belediye Başkanı oldu.

Çoğumuz Mehmet Gürel kadar şanslı değiliz.

Hele ben hiç değilim.

Yalova’da bir şey olamamış olmama rağmen tek beğendiğim yönüm Yalovalı olmam.

Bizim de mutluluğumuz budur işte!

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.