<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

YALOVA MEKTUPLARI 5

02.03.2025 15:04
0
A+
A-

Sevgili Yalovalılar!

İnternete girdim. Google’ye “Yalova” yazdım. İlk sırada wikipedia sayfası belirdi ve oradan Yalova tarihine baktım.

Bu sayfayı kimin hazırladığını tabi ki bilmiyorum. Fakat Yalova tarihiyle ilgili oldukça yanlış bilgilerin mevcut olduğunu gördüm.

Bu durum çok önemli mi?

Evet, çok önemli bir durumdur.

Çünkü birçok kişi Yalova tarihini merak ettiğinde bu sayfaya giriyor ve kopyala yapıştır yaparak kendi özel çalışmasında kullanıyor.

Yalova geçmişiyle ilgili araştırma yapan eski tarihçiler Hitit, Frig ve Pers kültürlerinin izlerinden hiç bahsetmiyor. Fakat bu wikipedia sayfasında böyle bilgiler var.

Fenikeliler’den, Antik Yunan’dan, Argonotlar’dan,  Romalılar’dan, Bitinya’dan, kısmen Selçuklulardan, Osmanlılardan ve Türkiye Cumhuriyeti’nden bahsetmek mümkündür.

Sevgili Yalovalılar!

Wikipedia sayfasında Osmanlılarda idari teşkilatlanmanın ardından Yalova’nın Hüdavendigar vilayetine bağlı olduğu yazıyor. Burada hakikate aykırı durum var. İdari teşkilatlanmadan önce Yalova, İznik vakıf defterlerinde kayıtlıdır. Fakat idari teşkilatlanmadan sonra Yalova her daim Kocaeli sancağına bağlı kazadır. 1800’lü yılların ikinci yarısında Kocaeli sancağı Karamürsel kazasına bağlı bir nahiye statüsüne dönmüş, 1900 yılında tekrar kaza olmuştur. Cumhuriyetin kuruluşunda tekrar Karamürsel ilçesine bağlı nahiyeye dönüşmüş, 1929 yılında Atatürk’ün isteğiyle İstanbul’a bağlanmış ve yeniden kaza yapılmıştır.

Yani Yalova, idari teşkilatlanma dönemlerinde Bursa’ya hiç bağlanmamıştır. Sadece İsmet İnönü döneminde 1939 yılında Yalova’nın Bursa’ya bağlanması için TBMM’ye kanun teklifi verilmiş fakat gelen tepkiler üzerine kanun teklifi mecliste görüşülmeden geri çekilmiştir.

Sonra bu Wikipedia sayfasında 1927 yılında Yalova’nın belediye olduğu yazıyor.

İşte ben bu 1927 yılını merak ediyordum.

Yalova ne diye 1927 yılında belediye olsun? 1927 yılında Yalova Karamürsel ilçesine bağlı bir nahiyedir.

Kurtuluş savaşı yıllarının hemen öncesinde Yalova kaza statüsündeyken belediye başkanı Murat Bey’dir. Kurtuluş savaşı yıllarında Ahmet Hamdi Bey’dir. Ahmet Hamdi Bey, İstiklal Savaşı’nda gösterdiği yararlılık sebebiyle 1926 yılında TBMM tarafından beyaz kurdeleyle taltif edilmiştir. O zaman şöyle soralım: 1926 yılında belediye başkanı olarak madalya alan Ahmet Hamdi Bey belgelerle sabitse 1927 yılının ne anlamı vardır?

Cumhuriyet döneminde tekrar nahiye şekline dönüştüğünde belediye başkanı 1928-1930 yılları arasında Pehlivan Hüseyin’dir. 1931 ve 1932 yıllarında Hüseyin Avni ve 1932 ile 1934 yıllarında Yakup Acar belediye başkanlığı yapmıştır. Yakup Acar’dan sonra bir ara dönem oluşmuş, 1934 sonrası Kartal, Şile ve Yalova belediye başkanlık yetkileri kaymakamlara verilmiştir. 1943 yılında yapılan seçimlerde Sefa Tüzünataç, Yalova belediye başkanı olmuştur.

1927 yılı, Yalova belediye tarihi için hiçbir özellik arz etmez.

Sevgili Yalovalılar!

Türk tarihinde üç tane Ata kabul edilen büyüğümüz vardır. Atilla (Atalay), Ataman -Atakişi yani Reisata- (Osman) ve Atatürk. İkinci Ata büyüğümüz Ataman’ın (Osman) atı üzerinde tasarlanmış anıtı yapılarak Yalova sahiline konuldu. Üçüncü Ata büyüğümüz Atatürk, zaten Yalova’yı sahiplenmiş ve kentimizle özdeşleşmiştir.

Şimdi ikinci Ata büyüğümüz (Ataman) Osman Bey’in Yalova’daki anıtından bahsetmek istiyorum.

Osman Bey anıtı sahilde güzel bir konsept içinde anlamlı duruyordu. Sonra yerinden edildi. Kendisi batıya, yazısı güney batıya, arkası güneye döndürülerek adeta dalga geçilir bir duruma getirildi. Ve bundan alınganlık göstermesi gerekenlerin hiç birisi en ufak tepki göstermiyor!

Sevgili Yalovalılar!

Bütün samimiyetimle söylüyorum ki Osman Bey anıtının Yalova merkezde yapılması anlam yüklemesi açısından yetersiz kaldı. Nedenine gelince…

Osman Bey, Yalova merkeze hiç gelmedi ki…

Osman Bey’e bağlı Akıncılar 1301 yılında Gazi Abdurrahman, 1331 yılında Şehzade Süleyman komutasında Hersek’te İznik kuşatmasını yarmaya gelen Roma (Bizans) kuvvetlerine saldırılar düzenlediler ve ağır yenilgiye uğrattılar. Yani Osmanlı askerleri ilk defa bir devlet askeriyle Hersek dolayısıyla Altınova bölgesinde karşı karşıya geldi. Böylece tarih değerlendirme ölçütlerinde başka bir devlet ordusuyla karşılaşan Osmanlılar “tanınmış” oldular.

Hersek lagünü yakınından İstanbul’a bağlandığımız Osman Gazi köprümüz de var. İşte en başından beri Osman Bey anıtının bu bölgeye yapılmasını savunmuştum. Ama yetkililer heyecanlarından dolayı bizim yazdıklarımızı dikkate almadılar.

Şimdi ise bu anıtın Yalova Valiliği önüne alınacağı bazı sosyal medya hesaplarında yer aldı. Ben bunu doğru bulmuyorum. Osman Bey Anıtı’nın yeri Altınova’dır. Ve Osman Gazi köprüsüyle bütünlük arz etmelidir.

Hatta öyle güzel bir ortam oluşturulmalıdır ki anıtın konduğu yer, Osman Bey Açık Hava Müzesi gibi olmalıdır. Yanlarına Orhan Gazi, Abdurrahman Gazi ve Süleyman Bey’in heykelleri de konularak Yalova’nın fethedilme hikâyesinin kompozisyonu yapılabilir.

Sevgili Yalovalılar!

Sizler için Yalova konularını paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Umarım sizler de yazdıklarımdan memnun kalıyorsunuzdur.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Δ

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.