TBMM 31. oturumda konu, Yalova kaplıcaları. Tarih, 26.6.1939
Tartışılan maddelerden 3.sü: Yalova kaplıcalarının işletilmesi ve kaplıcaların inşası işlerinin Sıhhat ve içtimaî muavenet vekâletine devri hakkında kanun lâyihası ve Sıhhat ve içtimaî muavenet, Maliye, ve Bütçe encümenleri mazbataları (1/134) 339:349,353,371:374
Tartışma epey uzun sürdü. Bu konuşmalardan sadece Dr. Gl. BESİM ÖMER AKALIN’na ait olanı sütunlarıma taşıyacağım. Çünkü Besim Ömer Akalın’ın aynı zamanda Yalova Kaplıcaları hakkında güzel bir eseri de bulunmaktadır.
Besim Ömer Akalın’ın TBMM’nde Yalova Kaplıcaları hakkında yaptığı konuşma:
-“Muhterem arkadaşlar, şimdiye kadar belki 15-20 kaplıcaya gittim. En evvelâ kendi sıhhatim için, ayni zamanda da genel sağlık konuları hakkında araştırmalarda bulunmak için. Yalova kaplıcasının suyu bugün Fransa’nın en meşhur kaplıcalarının sularının oluşumundan daha iyidir, sıcaklık derecesi bir çok kaplıcalardan daha yüksektir. Burası son zamanlarda çok gelişmiş ve tamamiyle modern bir hale yaklaşmağa başlamıştır. Kaplıcaların; Yalova Kaplıcası örnek olmak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağlanması en mühim ve en yolunda bir meseledir. Bundan 4-5 sene evvel tıb kongresi münasebetiyle Sovyet Hükümeti’nce memleketimize gönderilen heyetin reisi, Rusya’daki kaplıcaların genel direktörü, aynı zamanda tüm fakültelerin müfettişi idi. Tesadüf olarak Sıhhiye Vekâleti tarafından verilen bankede bu direktörün yanında bulunuyordum. Memleketimizdeki kaplıcaların adedini ve ne yolda olduklarını sorduğu zaman hakikaten pek güç bir mevkide kalmıştım. O zaman Sıhhiye vekili ve şimdi Başvekil Dr. Refik Saydam hatırlarlar ki, memleketimizde o zamanda 3 mühim kaplıca olduğunu ve az çok gelişmiş bulunduklarını ve sularının tahlil edildiğini söylemekle beraber, Sıhhiye vekâletinin son zamanlarda kaplıcalara fevkalâde ehemmiyet verdiğini ve lâzım gelen incelemelerde bulunmakta olduğunu da ilâve etmiştim. Her memlekette kaplıcalar ilkel bir halde bırakılmamışlardır. Fransada bu gün 26 -27 kaplıca vardır. Bunların suları her şeyden evvel yekdiğerine az çok yaklaşıyorsa da hastaları faydalandırmak için, ayni zamanda hariçten gelecek memleket halkını faydalandırmak için her kaplıcanın kendine özel şifası şudur diyerek o yolda lâzım gelen alât, edevat ve saire sağlanmış ve icab eden tesisat yapılmıştır. Yalova kaplıcasının suyu şimdiye kadar kükürtlü zannediliyordu. Son zamanlarda Avrupa’dan celbolunan bir sular mühendisinin yaptığı inceleme ve araştırma neticesinde bunda kükürt bulunmadığı ve tamamen termal olduğu ortaya çıktı ve diğer sularla da bu suyun karıştığı anlaşıldı. O zamandan beri Yalova kaplıcasının lâzım gelen gelişme yoluna girdiği de meydana çıktı ve her zaman ve suretle de gelişmektedir. Bu gün Hükümetimizin buraya bir çok paralar sarfederek bu kaplıcayı hakikaten Avrupa kaplıcaları derecesine yaklaştırmakta olduğu görülüyor.
Denebilir ki, Hükümet neden bu kaplıcaya bu kadar para sarfediyor?
Hükümet hakikaten özenle ve lâzım gelen yardımlarla bunu memlekete örnek olacak bir kaplıca haline getirecektir ve hiç şübhe yoktur ki, bundan sonra bu kaplıca diğer kaplıcaların da gelişmesine hizmet edecektir. Bu kadar masraf oluyor. Kaplıca suyunun oraya gidecek olan kimselere kifayet edib etmeyeceği meselesine gelince; arkadaşlar, bunun 24 saatte ne kadar su verdiği ve sıcaklık derecesinin ne olduğu bu gün tamamiyle ortaya çıkmıştır, biliniyor. Yalnız Termal otelin, kaplıca kaynaklarının üzerine yapılması bence bir hata olmuştur. Sebebi; Avrupa’da bu sular üzerine yapılan, kaynaklar üzerine yapılan mahal doğrudan doğruya bir sağlık kompleksine ait termaldir, bir kaplıca binasıdır. Orada oturulmaz, orada yatılmaz. Etrafta bulunan otellerde herkes istirahat eder ve zamanında kaplıcaya giderek istifade eder. Otelin kaynak üzerine yapılması, bir dereceye kadar, banyoya giden kişilerin adedini artırıyorsa da, bu doğru bir bakış açısı değildir. Diğer memleketlerde bu asli kurum ayrıdır, onun etrafında oteller ve ayrıca ana haller, küçük binalar ve herkese uygun vasıtalar hazırlanmıştır. Bendenizce bugün Yalova kaplıcasına yapılacak her türlü yatırım çok yerindedir ve memleket için hakikaten faydalanmaya layık bir sağlık kurumu haline gelecektir. (Alkışlar)”
Bu konuşmanın ardından alkışlarla birlikte birkaç destek konuşması daha yapıldı. Ve Yalova Kaplıcaları’yla ilgili kanun teklifi kabul edildi.
Kanatimce bu konuşmada en çarpıcı olan “Yalnız Termal otelin, kaplıca kaynaklarının üzerine yapılması bence bir hata olmuştur.” cümlesiydi.
TBMM oturum tarihini inceledim. Neredeyse bölgesel alanda en fazla konuşulan yer Yalova Kaplıcaları olmuş.
Türkiye açısından bu denli önemli olan bu muhteşem mevki, Yalova açısından da önemli olmalıdır.