Siyasi yazılar daha erken.
Fakat seçilen milletvekillerinin ilk ciddi sınavı yerel seçimlerde olacaktır.
Belediye başkanları ve yerel yöneticiler adaylarının milletvekili olması için olağanüstü gayret sarf ettiler.
Bakalım milletvekilleri, partilerinin adaylarını ne kadar omuzlayıp seçim kazandıracaklar?
Teşkilatları kim diri tutacak, bakalım kim ayaklarının üstünde kalmayı başaracak?
Yerel seçimler, genel seçimlerden her daim zordur. Hele küçük yerleşimlerde isimler büyük önem arz etmektedir.
Yerel seçimlerde benim adamım olsun mantığı her zaman kaybettirir.
Benim adamım aday olsun değil, kazanacak bir isim aday olsun anlayışına sahip olmak gerekir.
Hem kenarda bekleyen öyle güçlü isimler var ki; ortaya çıktıklarında konjonktür çok değişecektir.
…
Asıl üzerinde durmak istediğim başka konular var.
Üretici, devletten büyük destek aldı.
Tabi ki bu durumu sadece Yalova açısından söylüyorum. Ülke genelini düşünürsek büyük bir devlet desteğinden bahsedebiliriz. Sera örtüsünden fidesine, tohumdan tarım aletlerine varana kadar her türlü destekleme sağlandı.
Ancak köylü, arazisini satmaya devam ediyor. Özellikle bizim buralardan zeytinlik satın alan Araplar var. Bina yapmalarına imkân yok. Araziyi alıyorlar ve ortadan kayboluyorlar. Güzelim zeytinlikler viraneye dönüşüyor.
Asıl düşünmemiz gereken konu şu ki;
Köylü elindeki tarım alanlarını niye satıyor?
Birkaç sebebi var. Birincisi basit neden…
Ev ya da araç almak için. Veyahut çocuğuna, torununa düğün yapmak için.
Bence önemli olan sebep şu: arazisini sulayamıyor. Sulayamayınca ürettikleri emeğini karşılamıyor. Satıyor ve kenara çıkıyor.
Bu kapsamda Yalova için projelendirilmiş göletlerin bir an önce hayata geçmesi lazım.
Köylü elindeki araziyi sulayamadığı sürece bu satışlardan vazgeçmeyecektir.
Sulama projelerini hızlandıralım diyeyim.
…
Eğitimden, turizmden ve kültürden yazmayacağım. Çünkü yazamaya değer bir konu elimde yok.
Fakat ulaşımda önemli bir eksik kaldı.
Çınarcık- Termal yol kavşağından Bursa yoluna direk bağlantılı çevre yolu yapımı neden hayata geçemiyor?
Ve Esenköy tünelleri…
Bu tünellere trilyonlarca para aktarıldı. Sadece yol çevresindeki istimlakler ve istinat duvarları devletin bütçesinden çıkan çok büyük meblağlardır. Devletin parasını kurtarmak ve Esenköy’ü daha yaşanabilir yazlık yapabilmek için tünellerin işletmeye açılması şarttır.
…
Son bir konu…
Samanlı dağlarının kestanesi yok olmaya devam ediyor.
Birkaç yıl önce bu konuyu yazmıştım.
‘Biyolojik mücadele veriyoruz’ dediler.
Aradan üç- beş yıl geçti. Kestane ağaçlarını dikkatlice inceledim. Çiçekleri dalında kurumuş. Yabani kestane ağaçları kurumuş. Böyle giderse Samanlı dağlarının bitki örtüsü de değişecek.
Kestane yok olacak.
Hâlbuki kestane ağacı demek, milli servet demektir.
Kestanenin ağacı betondan da sağlamdır demirden de…
Ormanlık alanlar ıhlamur çeşidine dönmeye başlamış. Bu Samanlı dağlarının bitki örtüsü için doğru bir gerçeklik değildir.
Kestane deyince aklınıza meyvesi gelmesin. Bize ağacı, kerestesi, ve ahşabı lazım…
Kestane ağacından daha uzun ömürlüsü yok.
Mevsiminde kesilir, iyi kurutulur ve ıslah edilirse 100 yıldan uzun süre çürümeden hizmet verir.
Doğal zenginliğimizi kaybetmeyelim.
Yalova, doğası ve kendine has bitki örtüsüyle güzeldir.