
‘HALK OYUNLARI BİR İLETİŞİM BİÇİMİDİR’
- Yalova Folklor Eğitim Merkezi (YAFEM) Başkanı Asri Karaarslan Uzun, YAFEM’in sadece bir halk oyunu derneği değil, kültürel bir mirasın taşıyıcısı ve Türk dünyasının buluşma noktası olduğunu vurguladı.
Haber \ Büşra GÜNDÜZ
Yalova Folklor Eğitim Merkezi (YAFEM) Başkanı Asri Karaarslan Uzun, Yalova’daki halk oyunları çalışmalarının tarihçesinden başlayarak derneğin kuruluş süreci, faaliyetleri, kültürel projeleri ve geleceğe dair planlarını HABERCİ’ye anlattı.
‘YALOVA’DA HALK OYUNLARI ÇALIŞMALARININ TEMELLERİ 1970’LERE DAYANIYOR’
YAFEM’in kuruluşundan önce Yalova’da halk oyunlarının ivme kazandığı dönemin önemine dikkat çeken Uzun, “Yalova’da halk oyunları çalışmaları Halk Eğitim Merkezi ile beraber başladı, 70’li yılların ikinci çeyreğinde. Bu süreci Bülent hoca ve Ahmet Baykent gibi değerli hocalarımız yönlendirdi. Yalova Lisesi ve Meslek Lisesi ile başlayan çalışmalar halk eğitimle birleşti ve buradan bir kopuş yaşandı. Halk oyunlarıyla ilgilenen bir grup insan dernek kurmaya karar verdi” dedi. İlk olarak 1983 yılında YAFEM ismiyle dernek kurulmak istendiğini fakat 1980 ihtilali sonrası ismin kabul edilmediğini anlatan Uzun, bu sebeple TUFAG adıyla Yalova Turizm Folklor Araştırma Geliştirme Derneği’nin kurulduğunu ifade etti. 1987’de ise tekrar YAFEM ismiyle ayrı bir dernek kurulma kararı alındığını söyledi.
‘TÜRK BOYLARI KÜLTÜR ŞÖLENİ’NİN KURULUŞU VE ÖNEMİ’
YAFEM’in kısa sürede Türk Boyları Kültür Şöleni gibi büyük bir organizasyonu başlatmak istediğini ancak bunun kuruluşun 10. yılı olan 1997’de mümkün olduğunu aktaran Uzun, “Bugün 28. kez düzenlediğimiz bu şölen, sadece Yalova değil tüm Türk dünyasında ses getiren bir organizasyon haline geldi. YAFEM’e baktığınızda hem tüm Balkanlar’da hem Kafkaslar’da hem de Orta Asya’da bilinen bir dernektir” diye konuştu. Şölene Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi devletlerin yanı sıra Kabardey, Balkar, Dağıstan, Yakut gibi muhtar cumhuriyetlerden, İran, Afganistan, Tacikistan, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerde yaşayan akraba toplulukların katıldığını belirtti.
‘YAFEM, KÜLTÜRLERİN BİR ARAYA GELDİĞİ BİR KÖPRÜ’
Uzun, YAFEM’in kültür coğrafyamızda önemli bir bilinirliğe sahip olduğunu vurgulayarak, “Yalova’da çok bilinmeyen topluluklar dahi YAFEM organizasyonları sayesinde Türkiye tarafından tanındı. Bu, Yalova için büyük bir avantajdır” dedi. Şölen sayesinde birçok kişinin dostluklar kurduğunu, bugün siyasetçi, akademisyen ve kanaat önderi olan yüzlerce kişinin bu süreçte yetiştiğini de sözlerine ekledi.
FAALİYETLER VE GENÇLERE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
Şu anda yaklaşık 60 dansçıları olduğunu belirten Uzun, bu sayının teknik ve salon imkanları nedeniyle yetersiz olduğunu, yeni sezonda bir okul salonunda daha geniş kurslar açacaklarını söyledi. Uzun, “9-11 yaş arasındaki ufaklar, 11-16 yaş arasındaki gençler ve 16 yaş üstü olmak üzere farklı yaş kategorilerinde yaklaşık 300-400 kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. İmkânlar el verirse 500 kişilik kursiyer sayısına çıkacağız” diye açıkladı.
‘ÖZELLİKLE OKÇULUKTA, SATRANÇTA BÜYÜMEK İSTİYORUZ’
Halk oyunlarının yanı sıra okçuluk ve diğer unutulmuş Türk sporlarının kurslarını da açmayı planladıklarını belirten Uzun, “Özellikle okçulukta, satrançta büyümek istiyoruz. Diğer unutulmuş kadim Türk oyunları var, onların da kurslarını açarak devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
YAFEM’E YENİ VE AKILLI BİNA
Eski binanın 1999 depremi sonrası organize edildiğini ancak artık ihtiyaçlara cevap vermediğini anlatan Uzun, yeni bina projesinin detaylarını paylaştı: “Yeni bina çok amaçlı olacak. Konaklama yerleri, kostüm atölyesi, kütüphane ve müze bölümleri olacak. Türkiye’de böyle kapsamlı bir kültür merkezi yok. Kumaş çeşitlerinden, eski Türk oyunlarına, bilimsel çalışmalara kadar birçok alanda hizmet verecek.” Projenin teknik çalışmalarının sürdüğünü, 2025 Ekim-Kasım’da başlayıp 2026 yılında tamamlanmasının hedeflendiğini ifade etti.
‘YALOVA HALKININ HALK OYUNLARINA İLGİSİ OLDUKÇA İYİ’
Türkiye geneliyle kıyaslandığında Yalova’da halk oyunlarına ilgisinin çok iyi olduğunu söyleyen Uzun, “Bence nüfusa oranla en iyi bölgelerden biriyiz. Diğer bölgelerde ilgi azaldı ama Yalova halk oyunlarına sahip çıkmaya devam ediyor. Halk oyunlarının en az bugünkü kapasitesinin 10 katı, 15 katına çıkması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kültürde otantizmi kaybederseniz modernizmi yakalayamazsınız. Halk oyunları, halk müziği, roman, hikaye, şiir otantik kültürümüzün dinamikleridir. Bunun devam etmesi lazım” dedi.
‘HALK OYUNLARININ KÜLTÜREL VE TOPLUMSAL ÖNEMİ’
Halk oyunlarının sadece eğlence olmadığını, tarih ve kültürün aktarıldığı bir iletişim dili olduğunu söyleyen Uzun, şu önemli vurguları yaptı: “Halk oyunları ile hem vücut sağlığımız olur hem de kültürel hafızamız canlı kalır. Kafkas oyunlarında 400 yıl süren direnişi, Karadeniz oyunlarında coğrafyanın zorluklarını öğrenirsiniz. Destanlar, türküler, hikâyeler halk oyunlarında canlanır. Bunlar yaşadığımız medeniyetin taşıyıcılarıdır.” Uzun ayrıca halk oyunlarının, gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutan en güzel sosyal faaliyetlerden biri olduğuna dikkat çekti.
‘YAFEM’İN KÜLTÜREL BAŞARISI SADECE YARIŞMA DERECELERİYLE ÖLÇÜLMEZ’
Uzun, YAFEM’in yarışmacı bir dernek olmadığını ancak Türk kültürünün tanıtımı ve bilinirliğinde büyük başarılara imza attığını belirtti. Uzun, “Türkiye’de Kızılderililerin bile YAFEM festivalinde Türk kökenlerini fark ettiğini biliyoruz. Altay, Başkurt, Çuvaş gibi birçok Türk topluluğu Türkiye’de ilk defa bizim organizasyonlarımız sayesinde tanındı. YAFEM’in ön büyük başarısı budur” dedi.
‘TÜRK KÜLTÜRÜ EVRENSEL BİR HAZİNEDİR’
Asri Karaaslan Uzun, halk oyunlarının ve türkülerimizin tarihsel, kültürel derinliğine değinerek, Yunus Emre, Aşık Veysel gibi büyük şahsiyetlerin günümüze kadar yaşayan sesler olduğunu belirtti: “Bugün 500 yıllık türkülerimiz hala yaşarken, modern popüler kültürün hızlı tüketimi bizi kültürel olarak zayıflatır. Halk oyunları, türküler, destanlar kültürümüzün devamı için yaşatılmalı.”
‘YAFEM, TÜM MAZLUM VE AKRABA TOPLULUKLARI KUCAKLAR’
Derneğin sadece Türk soylu toplulukları değil, Boşnak, Arnavut, Çerkes gibi tüm mazlum milletleri bir araya getirmeyi amaçladığını anlatan Uzun, “O yüzden biz buna Türk boyları ve akraba toplulukları deriz. Aslında YAFEM tüm mazlum toplulukları bir araya getirir. Mesela YAFEM, Suriye’ye ilk giden derneklerdendir. YAFEM, Bosna’yı dünya gündeminde tutan ciddi derneklerden biridir. Bosna her seferinde buraya gelir, buradan dünyaya açılır hem de sesimizi duyurdunuz diye bunu borç gibi kabul ederler. Türkçülük anlayışımız kan bağı değil kültürel ve tarihi bağlarla şekillenmiştir. Bu yüzden her yıl çok sayıda mazlum halkı ağırlıyoruz” diye konuştu.
‘KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKALIM’
Röportajını gençlere hitap ederek tamamlayan Asri Karaaslan Uzun, halk oyunlarının gençleri kötü alışkanlıklardan koruyan, kültürle bağ kuran en temiz yol olduğunu tekrar vurguladı. Uzun, “Türkiye’nin birinci meselesi bağımlılıktır. Bu da bir, iki derneğin yapacağı iş değil. Sosyalleşmenin en masum şeklidir halk oyunları. Hem vücut sağlığınız oluşurken hem de kültür sağlığınıza da katkıda bulunur. Kafkas oynarken Şeyh Şamil’i ve Şeyh Şamil’in mücadelesini önerirsiniz, Efe oynarken Zeybeklerin Kurtuluş Savaşı’nda ne yaptığını öğrenirsiniz. Halk oyunlarında Balkanları gezdiğiniz zaman Atatürk’ü tanırsınız. Halk oyunlarını öğrenirken kültür coğrafyamızı öğrenirsiniz. Halk oyunlarını öğrenirken Osmanlı’nın ne büyük bir medeniyet taşıyıcısı olduğunu öğrenirsiniz. Kültür medeniyetin en büyük taşıyıcısıdır” dedi.

