
‘ŞEHİT MUHAMMET TÜRKAN’IN ŞEHADET YOLCULUĞU’
2009 yılında Mardin Kızıltepe’de vatani görevini yaparken şehit düşen Muhammet Türkan’ın annesi Serpil Türkan, Haberci’ye o acı günü ve evladıyla yaptığı son görüşmeyi anlattı. Şehadet haberinin gelişini bir rüya ile sezdiğini söyleyen Serpil Anne, "İçime bir ateş düştü ama yine de şehitlik gelmedi aklıma" dedi.
“Hep 'Ben askere gideceğim ve şehit olacağım' derdi. Bir gün, ‘Buralara asker yığacağım, senin elini öpmeye gelmeyen kalmayacak’ demişti. O zamanlar şehitliği düşünmemiştim. Şakalaşıyor sanmıştım. ‘Ben seni krallar gibi yaşatacağım anne’ derdi hep. Fakat ona kavuşmak bir daha nasip olmadı.”

Haber / Zeynep TAŞTAN
Vatanı için canını feda eden binlerce kahramandan biri olan Şehit Muhammet Türkan’ın hikayesi, ardında gözyaşı döken bir anneyi ve hatıralarda yaşayan bir evladı bıraktı. 65 yaşındaki Serpil Türkan, oğlunun şehadet haberini aldığı o günü anlattı. Gözyaşları içinde yaşadıklarını dile getiren anne, o sabah içini kaplayan tarifsiz bir sıkıntıyla uyandığını söyledi: “Gece bir rüya gördüm. Rahmetli babaannem bana bir şeyler veriyordu. Uyandığımda kötü hissettim. Derler ki; ölünün bir şey vermesi iyi değildir. Gün boyunca içimde bir sıkıntı vardı.”
‘VATAN SAĞ OLSUN’..
Akşam saatlerinde kapılarının çaldığını, gelenin köy muhtarı olduğunu belirten Türkan, yaşananları şöyle anlattı: “Muhtar Ömer ağabeyi görünce bir şeylerin ters gittiğini hissettim. Eşimle birlikte kapıya yöneldik. Kapıdan askerler görünmedi önce ama ardından bir anda rütbeli askerler eve dolmaya başladı. Beni koltuğa oturttular. İçimdeki sıkıntı alevlendi. ‘Muhammed’e mi bir şey oldu?’ diye sordum. Ama yine de şehitlik gelmedi aklıma. Bir subay, ‘Mardin Kızıltepe’de vatani görevini yapmakta olan Muhammet Türkan şehit olmuştur’ dediğinde, olduğum yere yığıldım.” Oğlunun şehit olmasından 2 yıl sonra rahmetli olan Baba Ömer Türkan ise oğlunun şehadet haberini alınca sadece bir cümle kurabildi: “Vatan sağ olsun.”
ŞEHİDİN NAAŞI YALOVA'YA GETİRİLDİ
O dönem İstanbul’da ve Mardin’de yapılan askeri törenlerin ardından, şehidin naaşı Yalova’ya getirildi. 2009 yılında yüzlerce Yalovalı’nın katılımıyla Kirazlı köyünde cenaze töreni düzenlenmişti.
‘BEN ŞEHİT OLACAĞIM’..
Serpil Türkan, oğlunun sık sık şehit olacağını hissettiğini söyledi: “Hep ‘Ben askere gideceğim ve şehit olacağım’ derdi. Bir gün, ‘Buralara asker yığacağım, senin elini öpmeye gelmeyen kalmayacak’ demişti. O zamanlar şehitliği düşünmemiştim. Şakalaşıyor sanmıştım. ‘Ben seni krallar gibi yaşatacağım anne’ derdi hep. Fakat ona kavuşmak bir daha nasip olmadı.”
‘O KAZAĞI GİYEMEDİ’..
Şehit olmadan 3 gün önce, Muhammet Türkan son kez annesiyle telefonda konuşmuştu. O anı anlatırken sesi titreyen Serpil Türkan, şunları söyledi: “Komşuda kazak örüyordum. Mart ayında izine gelecekti. Aradı bizi. Ablası telefonda ‘Annem sana hızır gibi bir kazak örüyor’ dedi. Oğlum, ‘Burası çok soğuk, gönderin hemen’ dedi. ‘Gelince giyersin oğlum’ dedim. Ama o kazağı hiç giyemedi.”
ŞEHİDİMİZE MİNNETLE..
Şehit Muhammet Türkan’ın adı, ailesinin gönlünde, onu tanıyan herkesin dualarında ve bu vatanın şükran dolu yüreklerinde yaşamaya devam ediyor. Vatanı uğruna canını veren kahramanlar unutulmayacak; onların hatıraları, bu toprakların sessiz dualarında yankılanacak.
Haber/ Zeynep TAŞTAN

