<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

UNUTULMAZSINIZ!

UNUTULMAZSINIZ!
18.03.2025 17:08
0
A+
A-

VATAN İÇİN CANLARINI FEDA EDEN KAHRAMANLAR UNUTULMAZSINIZ!

 SAYGI VE SEVGİYLE..

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle çeşitli törenler düzenlendi..

“BİR MİLLETİN BAĞIMSIZLIK ATEŞİNİN YANDIĞI YERDİR ÇANAKKALE.”

Şehit Eşi Filiz Akçabelen, “Bugün, eli kanlı terör örgütlerine ve onların kirli oyunlarına göz yumanlar bilmelidir ki; bu millet, ne Çanakkale’yi unutur, ne de teröre kurban verdiği aziz şehitlerini. O şehitlerin ardında, gözyaşlarıyla dimdik duran anneleri, babaları, evlatları, eşleri var. Ve bu milletin yüreğinde Çanakkale ruhu, her zaman dimdik ayaktadır.”

  • ..”Bize düşen bu vatana sahip çıkmaktır. O gün Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Kireçtepe’de vatan toprağına düşen mehmetçiğimiz, bize kutlu bir miras bırakmıştır.”

 

Haber / Zeynep TAŞTAN
Kentteki ilk program 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Atatürk Heykeli’ne çelenklerim bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Türkiye Harp Malulû Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Yalova Şubesi adına Şehit Eşi Filiz Akçabelen yaptı. Akçabelen konuşmasında, “Çanakkale; bir savaşın çok ötesinde, yedi düvele karşı binlerce vatan evladının Vatan borcu, vatan sevdası için çağrıldığı kutlu bir cephedir. Vatan savunması ve hürriyet sevdası ile cepheye koşan kahramanlarımızın yazdığı varoluş destanıdır. Bu destanı anlatmak, boynumuzun borcudur. Çünkü ‘vatan’ dediğimiz bu mübarek toprak şehit kanları ile sulanmış, diyeti ağır ödenmiş topraklardır. Çanakkale; inancın, fedakârlığın ve vatan sevgisinin en yüce mertebesi olan şehadetle taçlandığı kutlu bir direniştir. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklar, bizlere bağımsız bir vatan bırakmanın bedelinin ne kadar ağır olduğunu gösteren en büyük nişanedir. Çanakkale’yi üç kelime ile anlatacak olursak; ‘geldiler, gördüler, döndüler.’1915 yılında, dünyanın en güçlü ordularına karşı koyan Mehmetçik, yalnızca silahıyla değil, iman dolu göğsüyle, vatan aşkıyla ve şehadete duyduğu özlemle savaşmıştır. Onlar, bir an bile geri adım atmayı düşünmeden, gözlerini kırpmadan şehadete yürümüşlerdir. Ama gördüler ki Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenler değil; Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan ruhtur. O ruh, Hoca Ahmet Yesevî’nin mayaladığı asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki çelik ve barut, inancın, imanın, azmin karşısında erimiştir. O öyle bir ruhtur ki, “Ben esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim” diyenlerin ruhudur. Çünkü onların davası büyüktü: Vatan davasıydı. Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde yankılanan gerçek de budur: Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. O toprak, bugün üzerinde özgürce nefes alabildiğimiz, şehitlerimizin aziz kanlarıyla sulanmış mukaddes bir vatandır. İşte bu yüzden Çanakkale, gençliğin vatan uğruna gözünü kırpmadan can verdiği, şehadeti bir vazife bildiği yerdir. Çanakkale ruhu, yalnızca bir savaşın değil, bir milletin dirilişinin, imanının ve şehitlik makamına olan inancının en büyük göstergesidir. Ve bugün, eli kanlı terör örgütlerine ve onların kirli oyunlarına göz yumanlar bilmelidir ki; bu millet, ne Çanakkale’yi unutur, ne de teröre kurban verdiği aziz şehitlerini. O şehitlerin ardında, gözyaşlarıyla dimdik duran anneleri, babaları, evlatları, eşleri var. Ve bu milletin yüreğinde Çanakkale ruhu, her zaman dimdik ayaktadır. Bize düşen: bu vatana sahip çıkmaktır. O gün Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Kireçtepe’de vatan toprağına düşen mehmetçiğimiz, bize kutlu bir miras bırakmıştır. Onlar yalnızca toprağa düşmemiş, bizim kalbimize kazınmıştır. Onların şehadeti, bu milletin ruhunu ve bağımsızlık aşkını ebediyen koruyacak bir mühürdür. Onlar, Allah katında diri olanlar, Peygamberimize komşu olanlar, cennetle müjdelenmiştir. Bugün bize düşen, o kahramanların emanetine sahip çıkmaktır. Bu vatan, yalnızca bir toprak parçası değil, şehitlerin alnımıza yazdığı bir kaderdir. Onların hatırasını yaşatmak, vatanın her karış toprağını namus bilmek, bayrağımızı şehitlerimizin kanı gibi kutsal bilerek dalgalandırmak bizim boynumuzun borcudur. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünde, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan toprağına düşerek şehadet şerbetini içen tüm aziz şehitlerimizi Rahmet, minnet ve sonsuz şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet, makamları peygamberlere komşu olsun. Ne mutlu şehitlerimizin izinden yürüyenlere, ne mutlu bu cennet vatan uğruna can verenlere. Ne mutlu türküm diyene” sözlerine yer verdi.

ŞEHİTLİKTE DUYGU YÜKLÜ TÖREN..

Konuşmaların ardından Yalova Şehitliği’nde tören düzenlendi. Şehitliğe karanfillerin bırakılmasının ardından aziz şehitlerimizin ruhu için Kuran-ı Kerim okundu. Ardından İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk tarafından dualar edildi.

RDKM’DE TÖREN DÜZENLENDİ..

Törenin son kısmında ise Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde öğrenciler tarafından oratoryo gösterisi yapıldı. Oratoryo öncesi bir konuşma gerçekleştiren Binbaşı Ergün Karslı, “Çanakkale Zaferi, boğazları ve İstanbul’u ele geçirmek isteyen itilaf devletlerine karşı, zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan kahraman Türk ordusunun Gelibolu’da diktiği kahramanlık abidesidir. Çanakkale Zaferi, büyük bir ulusun, Gelibolu’da gösterdiği vatan sevgisidir. Çanakkale Zaferi, yalnızca Birinci Dünya Savaşı’nın bir cephesi değil, dünya tarihinin de en müstesna olaylarından biridir. En önemlisi de Çanakkale Zaferi, milli mücadelemizin önsözüdür. 18 Mart 1915, cumhuriyetimizin tohumlarının atıldığı, bugünün savaş şartlarına göre üstün sayılacak Fransız-İngiliz ortak donanmasının, inanmış Türk ordusu tarafından bozguna uğratıldığı gündür. Düşmana göre ‘hasta adamı’ yıkmak için para, makine ve iyi bir plan yeterliydi. Tüm bunlara sahip olmalarının vermiş olduğu özgüvenle son bir hamle peşindeydiler. Ancak bir noktada yanıldılar, kazanmak için tek bir şeye ihtiyaç vardı: İnanç. O inanç da Türk milletinin sarsılmaz iradesinde fazlasıyla mevcuttu. Tam 110 yıl önce, 18 Mart 1915 sabahı Fransızlar Anadolu yakasını, İngilizler Rumeli yakasını bombardıman altında tutarak boğazlardan çok kısa sürede geçmeyi ummuşlardır. Ancak karşılarına 7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece Nusret Mayın Gemisi’yle boğaza mayın döşeyen Türk denizcisi çıkmıştır. Ardından Türk askeri, yaklaşık 7 saat süren bombardımana cesurca karşılık vererek, 270.000 ton ağırlığındaki 278 ağır topa sahip zırhlı gemilerden; Ocean, Bouvet ve Irresistible kruvazörleri ile 7 adet mayın gemisini batırmış, Galuois, Suffren ve Inflexible’ı ağır yaralamıştır. Böylece 18 Mart gecesi Türkler, İngiliz ve Fransızların boğazları geçemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Yarbay Mustafa Kemal, Conkbayırı ve Koca Çimen’de işgalcileri durdurmuş, 19’uncu tümen ve 57’nci alayı kendi inisiyatifiyle cepheye sürerek Çanakkale cephesinin düşmesini engellemiş ve hem boğazları hem de İstanbul’u kurtarmıştır. Cephedeki savaşlar 17 Aralık gecesi Anzak bölgesinden yapılan tahliye harekatı ile başlamış, 9 Ocak 1916 tarihinde tamamlanmıştır. Çanakkale Zaferi, hiç kuşkusuz sonuçları itibariyle tarihin akışını ve her şeyden önemlisi Türk ulusunun kaderini değiştiren, çok önemli bir başarıdır. Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır. Başarabiliriz cümlesini Ulu Önder Atatürk “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” cümlesiyle, Seyit Onbaşı 275 kiloluk topla, adı gönüllere kazınmış on binlerce şehit süngüsüyle eylemleştirdi. Çanakkale’den tüm cihana ‘Başarmıştık, başarıyoruz, başaracağız’ diye haykırdık ve biz orada sadece düşmanı ve makûs talihimizi değil, önyargıları da yendik. Çanakkale Zaferi ismi açısından her ne kadar bölgesel gibi görünse de sonuçları evrensel nitelikte olmuş, Türklerin azim ve kararlılığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri sizlerin bıraktığı zafer meşalesini daha da yükseklere taşıyacak ve kendisine verilen her türlü görevi başarıyla yerine getirmeye devam edecektir. Bizlere kutsal bir emanet olarak bırakmış olduğunuz Türkiye Cumhuriyeti’ni sizlerden aldığımız güç, inanç ve özveriyle, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, cumhuriyetin temel değerlerine sadık kalarak, gerektiğinde gözümüzü kırpmadan canımızı feda ederek, sonsuza kadar koruma, yaşatma azim ve kararlılığı içerisindeyiz. Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışını benimseyen asil Türk milleti ve güvenlik güçlerimizin kahraman mensupları, yedi iklim, üç kıtaya barış ve huzur götüren atalarına yaraşır şekilde milli ve manevi değerlerimiz uğruna canlarını seve seve feda etmekten çekinmemiştir. Kanları ve canları pahasına büyük mücadeleler sonucu cumhuriyetimizi kurarak bizlere armağan eden, başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, hakkın rahmetine kavuşan şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.

Düzenlenen törenlere, Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, Jandarma Albay Ercan Altın, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Soygüzel, Yalova Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, STK temsilcileri ve kurum müdürleri katıldı.  Soğuk ve yağışlı havaya rağmen törende Çanakkale Zaferi ruhu hissedilirken, şehitlerimiz saygıyla anıldı.

 

Yorumlar

Δ

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.