
YESO Başkanı Necati Erbul, HABERCİ’ye konuştu..
Erbul, AKKÖK Şirketler Grubu’nun Yalova’ya katkısını iki kelime ile özetledi:
‘UCUNDAN AZICIK!’
..”Fabrikaların Yalova’ya olan bakış açıları ciddi biçimde sorgulanmalı!”
..“Adeta özerk bir bölge gibi hareket etmeye başladılar!”
.. “Yalova esnafıyla, tüccarıyla bir araya gelmiyorlar; yok sayıyorlar!”
………………………….
..”Yalova’da faaliyet gösteren büyük ölçekli fabrikalarımız; örneğin Aksa, örneğin YALKİM OSB ve diğerleri. Yalova’nın sosyal hayatına, spor hayatına ve ekonomik yapısına yeterli katkıyı sağlamadıklarını düşünüyoruz.”
..”Gerek yabancı yöneticiler gerek Yalovalı olmayan yöneticiler nedeniyle Yalova ile fabrikalar arasındaki bağın tamamen koptuğunu çok net şekilde görebiliyoruz.”
..”Bugüne kadar Aksa’dan bir yönetici çıkıp esnafla tanışmak ya da Yalova Ticaret ve Sanayi Odası ile temas kurmak istedi mi? Esnafa yönelik kolaylaştırıcı bir teklif sunuldu mu? Hayır; hiçbir şey olmadı.”
..”Bugün Aksa’dan birine bir talebimiz olsa kime ulaşacağımızı bile bilmiyoruz. Geçmişte vardı; bugün böyle bir muhatap yok. Dolayısıyla, Aksa’da ve diğer fabrikalarda Yalovalı yöneticilerin eksikliği iletişim açısından ciddi bir sorun yaratıyor.”
- Haber / Zeynep Taştan
Yalova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Necati Erbul, Yalova’daki sanayi kuruluşlarının şehre katkısını değerlendirdi. Yıllar önce Yalova’ya ve Yalovalılara bakış açılarını kıyasladığında, başta Akkök Şirketler Grubu’na bağlı fabrikalar olmak üzere, sanayi kuruluşlarının daha duyarlı ve sorumluluk sahibi olduklarını belirten Erbul, fabrikaların Yalova’ya olan bakış açılarının ciddi biçimde sorgulanması gerektiğini ifade etti.
- “ŞEHRİN EKONOMİSİNE YAPILAN KATKI YETERLİ DEĞİL”
”Yalova’da faaliyet gösteren büyük ölçekli fabrikalarımız; örneğin Aksa, örneğin YALKİM OSB ve diğer OSB’ler. Yalova’nın sosyal hayatına, spor hayatına ve ekonomik yapısına yeterli katkıyı sağlamadıklarını düşünüyoruz. Bu durum, gerek taşeronluk işlemleri gerek mal alımları gerekse sosyal faaliyetler açısından geçerlidir. Elbette, kendilerince yaptıkları katkılar olabilir. Ancak, diğer büyük şehirlerdeki ve bize komşu illerdeki örneklerine baktığımızda, oralarda bu katkıların çok daha fazla ve çok daha görünür olduğunu net bir şekilde görmekteyiz” şeklinde konuşan YESO Başkanı Erbul, şunları söyledi: “Tabiri caizse ‘ucundan azıcık’ yapılan yardımların ya da katkıların şehre yeterli geldiğini düşünmüyoruz. Bu katkılar illa doğrudan yardım anlamında değil, şehrin ekonomisine yapılacak katkılar yoluyla da olabilir. Böylece şehir kendi dinamikleriyle dönebilecek bir yapıya kavuşabilir.”
- “AKSA VE YALKİM OSB YETERLİ KATKIYI VERMİYOR.”
“Özellikle Aksa fabrikasının -90’lı yılların sonlarından itibaren elini-eteğini birçok şeyden çekmesinden ve tamamen kendine ait bir Organize Sanayi Bölgesi (YALKİM) kurmasından dolayı şehirle bağlarını neredeyse tamamen kopardığını görüyoruz” diyen Erbul, son zamanlarda da işten çıkarmalar yapıldığı yönünde duyumlar aldıklarını belirterek şöyle konuştu: “Adeta özerk bir bölge gibi hareket etmeye başladılar. Organize Sanayi Bölgelerine baktığımızda ise zamanında devletten alınan teşviklerle oluşturulan ve ucuz arsalarla kurulan bu bölgelerin, vaat edilen zamanda ve miktarda gelişmediğini gözlemlemekteyiz. ‘Bu bölgelere OSB yapılacak, Yalova esnafı ve taciri bu gelişmeden fayda sağlayacak’ denmesine rağmen, süreç içerisinde vaatlerin zamanında yerine getirilmediğini, bu büyük organizasyonların vaktinde tamamlanmadığını görüyoruz. Bu durumda, sanayi bölgesi yapılmasının, beklenmesinin ya da zamanında yapılacak olmasının bir anlamı kalmıyor. Özellikle organize sanayi bölgelerinin, şirketlerin ve Aksa’nın Yalova’nın ekonomisine, sosyal hayatına ve spor faaliyetlerine yeterli katkıyı vermediklerini net bir şekilde söyleyebiliriz.”
- “DİĞER ŞEHİRLERDE DURUM FARKLI.”
Başta Akkök Şirketler Grubu’na bağlı fabrikalar olmak üzere, sanayi kesiminin şehre katkısının yok denecek kadar az olduğunu ifade eden YESO Başkanı, “Dışarıda birçok örnek var. Diğer şehirlerde bu tür desteklerin, sosyal katkıların, ekonomik yardımların ne denli büyük gelişmeler sağladığını hep birlikte gözlemliyoruz. Burada, Yalova’daki firmalar sanki kendilerine özerk bir alan oluşturmuş gibi, bu alanın dışına pek çıkmıyorlar” dedi.
- “YALOVA ESNAFIYLA, TÜCCARIYLA BİR ARAYA GELMİYORLAR; YOK SAYIYORLAR.”
İkili ilişkiler anlamında herhangi bir görüşme, buluşma ya da talebin şimdiye kadar olmadığını belirten Erbul, şöyle konuştu: “Bu da aslında kendi yaratmak istedikleri özerk alanın bir sonucu diye düşünüyoruz. Geçmişe baktığımızda, Yalovalı yöneticilerin bulunması, Yalova’ya duyulan aidiyetin yüksek olması bu ilişkilerin gelişmesine katkı sağlardı. Ancak şu anda, gerek yabancı yöneticiler gerek Yalovalı olmayan yöneticiler nedeniyle bu bağın tamamen koptuğunu çok net şekilde görebiliyoruz. Biz, hem ekonominin gelişmesi hem de canlanması açısından, özellikle bu dönemde Yalova esnafıyla ve Yalovalı iş insanlarıyla ticaretin geliştirilmesini bekliyoruz. Özellikle Akkök Şirketler Grubu bünyesindeki YALKİM OSB’nin kuruluş amacının da bu olduğu dile getirilmişti. Ancak zamanla görüyoruz ki, hem kendi organizasyonlarının gecikmesi ve eksik kalması hem de Yalova’ya katkılarının yeterli olmaması, bu hedeflerin tam anlamıyla yerine getirilmediğini ortaya koyuyor. Örneğin, kompozit sektörüyle ilgili bir durumdan bahsedilmiş, ama bizim bu sektörle doğrudan bir ilişkimiz yok. Bu, biraz konudan uzak bir detay olur. Asıl üzerinde durmamız gereken konu, ikili diyalog eksikliğidir. Bugüne kadar Aksa’dan bir yönetici çıkıp esnafla tanışmak ya da Yalova Ticaret ve Sanayi Odası ile temas kurmak istedi mi? Esnafa yönelik kolaylaştırıcı bir teklif sunuldu mu? Hayır, hiçbir şey olmadı. Bu sadece Aksa özelinde değil, diğer organize sanayi bölgeleri ve tersaneler için de geçerli. Ne bir mal alımıyla ilgili ne de işçi temini gibi başka konularda herhangi bir iletişim kurulmadı. Fikir alışverişi yapılmadı. Bizden de böyle bir talep gelmedi. Örneğin, “Bize şu kadar şu üründen lazım, bu konuda bize yardımcı olabilir misiniz?” şeklinde basit bir taleple bile gelinmedi. Halbuki bu çok kolay bir şey. Deseler ki, “Bizim 100 parça şu malzemeye ihtiyacımız var,” biz de deriz ki, “Bu işi yapan 10 esnafımız var, git ve fiyat al.” Bu kadar basit. Üstelik bir de “%2 fazla olsun ama Yalova esnafı kazansın” anlayışıyla yaklaşılsa, bu tip diyaloglar çok daha anlamlı olur. Ama bugüne kadar bize kimse gelip, “Şu meslek kolunda kimler çalışıyor, kimden-ne alabiliriz?” diye bir şey sormadı. Bizim de onlara bir yönlendirme yapmamız zorlaşıyor haliyle. Evet, bu ilişkilerin kurulması gerekiyordu, ama kurulmadı; yapmadılar.”
- “KİMLE MUHATAP OLACAĞIMIZI BİLE BİLMİYORUZ!”
Özellikle Aksa fabrikasının Yalova ile olan bağlarını geçmişte şehri seven yöneticilerin sağladığını, Merhum Selçuk Ergin gibi isimlerin cemiyet hayatının içinde olduğunu, okul yapılırken yardım ettiklerini, Yalovaspor’a destek olduklarını belirten YESO Başkanı Necati Erbul, bugün Aksa’dan birine bir talepleri olsa kime ulaşacaklarını bile bilmediklerini söyledi. Erbul, şöyle konuştu: “Geçmişte CEO gibi görev yapan Selçuk Ergin’e ulaşmak mümkündü. İnsanlara istihdam sağlamak, yardım istemek, bir proje için destek aramak gibi konularda bir muhatap vardı. Bugün böyle bir muhatap da yok. Dolayısıyla, Aksa’da ve diğer fabrikalarda Yalovalı yöneticilerin eksikliği iletişim açısından ciddi bir sorun yaratıyor. Eskiden Yalova’ya duydukları aidiyet sayesinde bu diyaloglar gelişiyordu. Dışarıdan gelen yöneticilerin ise böyle bir ilgisi, böyle bir önceliği yok gibi görünüyor.”

