Kıtlık sonrası ekonomi… Aramızda ne engel var?
Mesela enerjinin ucuzlayıp bollaşması, global çapta ciddi bir deflasyona yol açacaktır; ki sistem kökünden fena sarsılır! Veya uzay kolonileri mesela… Bu da dünyanın vereceği göç sonucu arz-taleb meselelerinden dolayı tıpkı 14. Yüzyıldaki Büyük Veba Salgınının hemen sonrası gibisinden işçilik maliyetlerinin inanılmaz fırlamasına yol açar; ki Berlin duvarının inşa sebebi tam da budur!
Yapay Zeka geliyor! Belki insan seviyesine ulaşan bir Yapay Zeka kapalı kapılar ardında çoktan inşa edildi! Hiçbir büyük güç yapay zeka yarışını kaybetmeyi göze alamaz; ki bu yüzden de bütün oyuncular kaybetme tehlikesini gördükleri anda en ekstrem hamlelerden dahi geri kalmayacaktır!
Evcil hayvanların ticari olarak klonlandığı bir çağda sadece etik kaygılar nedeniyle insan klonlamaya hiç kimsenin uğraşmayacağına inanmak saflık değilse nedir? Elbette ki açıktan yapılması mümkün değil; ama imkanı olan güçlerin çok gizli ortamlarda bu işi kesinlikle yapmayacağını kim söyleyebilir? Hem bu işi yapabilecek bir güç, yapay zeka yarışında asla birinci olamayacağına inandığı ve ölüm-kalım meselesi gibi gördüğü zaman, 300 IQ’luk veya süper kas süper stamina gibisinden nadir genetik yeteneklere sahib olan designer baby’leri üniteler halinde ortaya çıkartmayacak mıdır? 2. Dünya Savaşının başlıca aktörlerinin çok gizli bilimsel projelerini aklınızdan çıkartmayın! Bir detente ortamı işleri yumuşatabilir; ama şu anda dünyanın tamamı tam aksine inanılmaz bir hararet içinde!
Eğer fazla iyimser değilsem, bence nükleer savaş ihtimali hiç yok değil ama düşük. Gene eğer çok iyimser değilsem, 3. Dünya Savaşı olarak adlandıracağımız şeyin daha çok vekalet savaşları şeklinde olacağına inanıyorum! 21. Yüzyıl, Asya’nın Yüzyılı olacak gibi duruyor! Avrupa giderek geriliyor! ABD de yakın gelecekte günümüzde bildiğimizden çok farklı bir yer olursa sakın şaşırmayın!
2000 ve 2012 yılları gibi dünyanın sonunun yakın olduğu düşüncesi daha önce defalarca alevlendi ama gördüğünüz gibi hala dünya sona ermiş değil! Soğuk Savaş, nükleer kıyameti beklemekle geçti! 14. Yüzyıldaki Veba Salgınının canlı tanıklarının kafalarından kimbilir neler geçiyordu acaba… Sahra’nın çölleşmesine şahit olanların kafalarından geçenler peki sizlerin ilgisini çekmez mi? Toba yanardağı gibisinden felaketleri de yaşadık; daha neler neler yaşadık ama hep yolumuza devam edebildik!
Olasılık hesapları, özellikle ilksel çorbayı açıklamakta oldukça yetersiz kalıyor! Bilmediğimiz çok şey var ama ısrarla inkar edilen çok hayati şeyler de var! Kil tabletler günümüze gelebildi ama CD’ler belki birkaç yıl bile dayanamadı! Uygarlık yok olsa uzak gelecekteki arkeologlar ne kadarını bulabilecek? Yaşarken oldukça sevimli olan bir hayvan, sadece fosiline bakılarak korkunç bir canavar olarak hayal edilebilmektedir! Zaten fosil kayıtlarında sadece tek bir diş örneği gibisinden şeylerle hayvanın yumurtlayıp yumurtlamadığına dair dahi bir sürü yorum ve tasvir ile karşılaşabiliyoruz!
Ne olacaksa olacak! Gerçi Polyannacılıktan sakınmayı başarabilmişsem sonraki onyılların en azından distopyaların öngördüğü çapta beter olmayacağını zannedebilirim! Ancak kıtlık sonrası ekonomi dahi madde aleminin acılarını dindiremeyecek bence; zaten günümüz dünyası da sanayi devrimi öncesine kıyasla o günün insanlarının hayal dahi edemeyeceği kadar büyük bir bolluk dönemi!
Hakkımızda hayırlısı! Zaten hepimiz geçici süre ile bu alemdeyiz; dolayısıyla da başımıza ne felaket gelirse gelsin, eninde sonunda bitecek!
Hakkımızda hayırlısı!