Ben Nasreddin Hocan, Akşehir’e gelip yerleştim. Kadılık makamı için güzel bir yer seçtim.
Mülki amirlikle, cuma namazı kıldırmak bana düştü. Haftadaüç gün de medrese yolu göründü. Bu yüzden itibarımız çok büyüktü. İdarecilik zordu sırtımızda ağır bir yüktü. Babam medreseyi bırakıp köyünde imamlık yaptı. Kendine göre belki de o haklıydı. Bana çok güvenir sende cevher var derdi. Ne kadar ilim varsa hepsini yüklerdi. Şükür kadılık görevi alıp Konya’ya vardım. Layıkıyla yaptım babamı utandırmadım. Daha yeni gelmiştim kadılık makamına. Sabah sabah dayanmış üç beş adam kapıma, dedim ağalar bu ne telaş hayrola
Kusurumuzu affet hocam bir maruzatımız var. Bizi çok rahatsız eden bir adam var. Ya bir çare üret yada iyice bir uyar. Hele bir içeri geçelim anlatın derdinizi. Dinleyelim bakalım sabırla hepinizi. Dedik ya bir adam var sizin eve yakın. Ya soruşturun ya da bir siz bakın
Alır sizden testere ya da keser. İste ya inkar eder aldığını ya da küser. Bir çekicin bir küreğin ne önemi var. Yenisini alsak sanki bizi takip eder hemen duyar. Kimimiz artık vermedi kimimiz nasihat etti. Hasta sanki almak için başka kapıya gitti. Herkes bilir artık onun yanlış yaptığını. Bir tek o bilmez kime ne yaptığını, dedim ona, kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma. Tamam dedi sen kafana takma. Bu sefer gelmiş bizim eşeği götürmüş
Gittim istemeye dedi sizin eşek ölmüş. Tamamda öldüğünü kim görmüş, dedi bizim çocuk etini ite vermiş kemiklerini de gömmüş. Hiç inanasım gelmedi bu adam her şeyi satıyor
Evinde hiç bir şey yok bizi aldatıyor. Bu ne iştir ağalar hırsız desem hırsız değil. Huysuz desem huysuz değil. Arsızlığın cezası var mı kitapta bir bakayım. Varsa çeksin cezasın cezalandırayım. Hele bir söyleyin bakalım bu kimdir. Falan oğlu filandır haddini bildir
Tamam ben biraz düşünüyüm, cezasını öyle keserim. Bir daha yapamaz her kese bildiririm
Bir kaç gün düşünüp taşındım. Bu yüzden kafam yara oldu hep kaşındım. Hanım sordu bir kaç gündür ne düşünürsün. Kendi kendine konuşur gülüşürsün. Bize söyle bari bizde gülelim
İçinden çıkılmaz bir hal ise çare üretelim. Böyle böyle olmuş millet çaresiz. Bana gelip şikayet ettiler ondan habersiz. Onlarda ondan alıp vermesinler. Ona güzel bir ders versinler
Gitmiş üç beş kişi verdiğini istemiş. Duymuş sesini kapıya bile gelmemiş. Kadıyız bu işi çözmemiz lazım. Bu yüzden düşünüyorum ne yapmak lazım. Derken, aklıma birden bir fikir geldi. Güldürdü beni, kafamdaki düşünce gitti. Hemen vardım adamın kapısına, ben kadı Nasreddin diye seslendim. Açtı kapıyı dedi hocam hoş geldin. Bana bir kazan lazım aşüreyapacağım. Söz ilk önce sana getireceğim. Koca kadı boş gönderilir mi. Bir kazana tenezzül edilir mi. Kaptı getirdi evden bir kazan. Almayayım dedim yoksa rızan. Olur muhocam kazan işe yarasın. Evde boş duruyor aşure kazansın. Aldık kazanı eve götürüp aşure pişirdik
Kazanın içine kazan koyup aşure getirdik. Adam bir kazana baktı bir bana dedi hayrola. Hayır hayır senin kazan doğurdu hayırlı ola. Beraber gülüştük dedi hocam ne alem adamsın. Maşallah sende çok kısmetli adamsın. Aradan bir kaç gün geçmeden. Aşüre ayı geçip gitmeden. Vardım adamın kapısına vurdum. Seslendim kapıda durdum. Açtı kapıyı hocam hoşgeldin. Bir arzun mu var niye geldin. Şu senin büyük kazanı camiye götürelim. Millet bolca yesin aşüre pişirelim. Hocam camide kazan yokmu aşure pişirecek. Küçüktür bana bile yetmeyecek. Tuttum kulpundan sende tut hadi götürelim. Bol bol dağıtalım aşure pişirelim. Götürdük kazanı aşüre kaynıyor. Çocuklar çok sevindi aşure bekliyor. Günlerden cuma cumaya yetişsin. Elinizi çabuk tutun millet yesin. Çıktım kürsüye vaaza başladım.
Ders alana ders verdim almayanı taşladım. Hutbeyi bitirdim, dedim dışarda aşüre var, yemeden gitmeyin. Kazanı da falan oğlu filan verdi sakın gülmeyin. Adam baktı yüzüme bu hoca ne diyor. Resmen bizim kazanı yiyor. Senin kazan öldü Allah rahmet eylesin. Herkes duysun herkes bilsin, kimse kin tutmasın. Seneyi devriyesinde aşüreye sende gelesin. Adam dayanamadı hocam kazan ölür mü. Hiç kazanın öldüğü görülmüş mü. Kazanlarda doğar büyür ölür. Vakti gelince gömülür. Kimin nerede nasıl öleceği belli olmaz. Hayırlı bir iş için öldü her kazana nasip olmaz. Doğduğuna inandın hemen aldın. Doğduğuna inanıyorsan öldüğüne de inanacaksın. Ben Nasreddin Hocayım adaletten ayrılmam latifeyi severim. Benim usulüm de bu böyle döverim. Bundan böyle kimse kimseye hacat vermeyecek. Verende alamıyorsa kapıma gelmeyecek. Adam kazanı unutamamış. Bir sabah erkenden kapıma dayanmış.
Anladım ki bu adam hiç uslanmamış. Açtım kapıyı hayrola bir maruzatın mı var.
Hocam eşeğe bu gün ihtiyacım var. Veremem, çünkü yok eşekgitti. Ahırdan bizimki var gücüyle seslendi. Hocam eşekahırdaya, neden yok diyorsun. Be adam eşeğin sözüne mi yoksa bana mı inanıyorsun. Gönlüm yok anlamıyor musun. Hem ne diyor bizimki biliyor musun. Sen eşekleri de yiyormuşsun. Amcasının oğlunu yemişsin. Sana kin güdüyor haberin olsun. Arkan sıra gelecek, eşek yok demek istedim. Ne yemesi hocam kaybettim. Eşeklik yaptın bütün hakkını kaybettin. Bak gördün mü yine ahırdan seslendi. Beni o eşeğebenzetme dedi. Ders al hatalarından sen sırtlan yükü eşeksizgit. Allah’ım, bu eşek kuluna eşek ver diye dua et. Gerçekten tövbe edersen duan kabul olur eşeklikten kurtulursun. Adam olursan senin de eşeğin olur aklında bulunsun. İyilik yapan kötülük bulur denilen yer, verdiğin hacatlar kayboluyor, sanki eşek yer. Hacat vererek aslında iyilik yapmıyoruz. Bedava alınca belki de vermeyi unutuyoruz. Hacat verme git sen tamir et, iyi komşu ol. Ders vermek için en iyi çıkar yol. Belki böylece gururuna dokunur. Gider hacat alır onunda hacatı olur. Hacat her eve lazım yanından ayırma, aklında bulunsun. Cümle alem eşeklikten kurtulsun.