Dere ağzındaki eski buzhane binasının başına gelenler..
Devlete ait arazi ya da mülklerin satış veya kiralamalarının bu kadar konuşulduğu, tartışıldığı başka bir vilayet var mıdır acaba? Son olarak yine devlete ait bir kurumun 10 yıllığına kiraladığı dere ağzındaki arazi üzerinde bulunan binanın (eski buzhane) başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Arazi önce Köylere Hizmet Götürme Birliği’nden belediyeye kiralandı ve üzerinde projeler hazırlandı. Ardından yerel yönetim değişti, söz konusu bina bir kez daha el değiştirip belediyeden birliğe geçti. Birlik, apar-topar binayı bir müteşebbise kiraladı ve sorunlar yumağı tam da bu noktada başladı. Kiralayan kişi yatırım yapamadı, zira binanın bulunduğu arazi sıkıntılı bir araziydi, binaya ruhsat alınamıyordu. Karşılıklı davalar-mahkemeler derken süreç uzadıkça uzadı, sonuçta bina birlik tarafından yatırımcıdan geri alındı.
Şimdi, binası elinden alınan müteşebbisin açtığı davalar sürüyor ve aynı yer belediyeye takas olarak verilmek isteniyor. Yalova halkı da doğal olarak merak ediyor; bu yaşananların zararını kim ödeyecek?
Oylamada ‘HAYIR’ oyu verenler HABERCİ’ye konuştu..
Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin dere ağzındaki eski buzhanenin olduğu bina ile ilgili kararı tartışılmaya devam ediyor. Bilindiği gibi, birlik, binayı Yalova belediyesinin bir başka mülkü ile takas etmek için olağanüstü toplanmış ve oy çokluğu ile takas kararı almıştı.
Oylamada ‘hayır’ oyu kullanan İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin İnce, dün HABERCİ muhabirinin sorularını cevapladı. İnce, “Resmen yalan konuşuyorlar, halkı uyutuyorlar. Bu memlekette hak var, hukuk var, kanunlar var. Mahkemelik olan, üzerinde yasal işlemlerin devam ettiği bir yeri alabilir misiniz satabilir misiniz? Herhangi bir yer üzerinde hukuki süreç tamamlanmadan resmi işlem yapmak mümkün müdür? Bu rezalete kim dur diyecek?” şeklinde konuştu.
‘Hayır’ oyu kullanan bir başka İl Genel Meclisi Üyesi ve Memleket Partisi İl Başkanı Ertan Şener, şunları söyledi: “Oranın hukuki süreci şu anda devam ediyor. Binayı daha önceden kiralayan kişi Köylere Hizmet Götürme Birliği’ni mahkemeye vermişti. Hukuki süreci devam eden bir taşınmazın devredilmesi; başka yere verilmesi doğru bir şey değil. Encümen bu konuyu meclise havale etmiş. Biz de ‘hayır’ oyu verdik. Hüseyin İnce, ben ve bir muhtar arkadaşımızla beraber, hukuki süreci devam eden bir yerin devredilmesinin doğru olmadığını düşünerek ‘hayır’ oyu verdik.”
Yatırımın başındaki isim HABERCİ’ye konuştu..
Acar Eğitim Kurumları Sahibi Mesut Acar, gelişmeler üzerine dün HABERCİ’nin sorularını yanıtladı. “Ben 4 tane mahkeme kazandım. İdari yargıyı kazandım. İstinaf Mahkemesi’ni kazandım. Sulh Hukuk Mahkemesi’ni kazandım. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin istinafını kazandım. Şu anda konu Yargıtay’da. Yargıtay’dakini de kazanacağım” diyen Acar, şunları söyledi: “Yargıtay’da da bugün-yarın karar açıklanacak. Alacaklarımdan dolayı ben oraya haciz de koydurdum. Orada okul olabilir ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nda da bir yazım var. Vali Bey ‘orası ruhsatsız’ diyormuş. Orası ruhsata tabii bir yapı değil zaten. İlk yapıldığı anda devlet binası olduğu için Yapı Kayıt Belgesi alındığında ruhsat otomatik olarak verilmek zorunda. Buraya Valiliğin ruhsat düzenleme yetkisi var; kendi binası olduğu için. Bizim yaptığımız arabuluculuk sözleşmesinde ruhsat alınması ile ilgili yetki belgesinin düzenlenmesi ve başvuru yapılması gerekirken, Vali’nin yapmadığına dair kamu denetim kurumuna itiraf niteliğinde dilekçesi de var. Vali Bey, bunlara rağmen oylama yapıp böylesi bir karar almaya çalışarak sorumluluktan kaçmaya çalışıyor. Suçu kesinleşmek üzere; bütün yapılan hukuksuzluklar açığa çıkacak. Alelacele böyle bir şey yapıp; kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bu da bir suçtur. Böyle bir şeyin belediyenin üstüne yıkılması da tüm Yalovalılara yapılan bir ihanet olur. Bu çerçevede; söylediğim bütün ithamlar mahkeme kararlarına dayanarak söylediğim şeylerdir. Bunların hepsi resmi evraka dayalı şeylerdir. Mahkeme kararına rağmen oylama yapılması ayrıca bir suçtur. Bir Vali, nasıl olur da mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmez? Bütün yapılan hukuksuzlukları kendi yaptı; şimdi sorumluluktan kaçmaya çalışıyor ve bunu da birilerinin üzerine yıkmak istiyor. Bu da hukuksuzluktur. Yargıtay kararını beklesinler.”