BIST 100
10.918,51 -1,07%
DOLAR
42,5177 0,12%
EURO
49,5981 0,14%
GRAM ALTIN
5.768,63 0,27%
FAİZ
37,98 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
79,45 1,79%
BITCOIN
92.088,00 -0,09%
GBP/TRY
56,7703 0,05%
EUR/USD
1,1659 0,13%
BRENT
63,22 -0,06%
ÇEYREK ALTIN
9.431,71 0,27%

ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN

ayla koca

Merhaba sevgili dostlarım;

Bu hafta genç bir meslektaşım, arkadaşım ve dostumun acısı ile haftalık yazımı yazmaya başladım. Covid dönemiyle birlikte pek çok genç meslektaşımı kaybettim ki hala inanamıyorum. Yoğun ve stresli bir meslek olan sağlık sektörünün görev tanımı belirsiz, mesaisi yoğun ve uzun olan tek çalışma grubundan bahsediyorum. Hasta bakım ve temizlik personeli diye bile ayrılan hizmet sektörünün içinde ne verirsek yapacaksın mesleğinin adıdır: ‘Hemşirelik’..

Gece ve gündüz ve süreklilik isteyen, insan canıyla uğraşıldığı için dikkat gerektiren, sağlık vermek ve şifa vermek için vicdan gerektiren mesleğimde 30 yıla veda etmek üzereyim. Yüzyılın salgını Covit döneminde zaferle ve özveri ile çalışan tüm dostlarım o savaştan bir o kadarda yaralı çıktı.

Sürekli virüse maruz kaldığımız için salgını en ağır şekilde atlatmak zorunda kaldık şahsen ben Akciğerim de hava kisti dahil hala covit yaralarıyla yaşıyorum. En ufak bir soğuk algınlığını bile vücudum zor atlatıyor velhasıl benim gibi özelliklede yoğun bakımlarda saatlerce tulum ve maskelerle çalışan meslektaşlarım gazi sayılmalıydık.

Yoğun bakımlarda çalışan sağlık personellerinin rutin sağlık kontrolleri sırasında fark edilen kanser hücreleri nedeniyle hala tedavi gören dostlarım kadar maalesef vefat eden dostlarım için kalbimde hala bir mum yanıyor. Hastalarımız vefat ettiği için ağlayan ve herkes ile birlikte dua edip üzülen bizler her geçen gün kendi sağlığımızı kaybediyoruz.

Ölüm yaşımız maalesef gittikçe gençleşiyor ve 25-35 yaşlarına çekiliyor. Her gün sağlık camiasından dostlarımıza veda ediyoruz.

Ölüm gerçekliğini bu kadar bilen ve hisseden ama asla alışamayacak olan başka meslek yoktur sanırım. Hastaların ölmeden önce yaşadıkları pişmanlıklara şahitlik eden biri olarak biliyorum ki hiçbir şey için üzülmeye değmiyor. Biriktirdiğin para, emek ve mülkler hiçbiri senin ile birlikte gelmiyor. Ölüm; yaş, makam ayırt etmiyor ve torpil geçmiyor.

Velhasıl sevgili dostlarım; ölecek olduğunu bilen tek canlı biziz ama asla öyle yaşamıyoruz. Öleceğimi biliyorum ama o ana kadar hayatımda yapmak istediğim hayallerimi gerçekleştirmek için çabalamaya devam edeceğim. Hayalleri yarıda kalan tüm o gençleri düşündükçe geride bıraktıkları her şeyin acısı ile sarsılıyorum.

Sizlerde ömrünüzü renklendirin, yaşayın, başkaları için değil kendiniz için yaşayıp savaşın ve her anın tadını çıkartın lütfen.

Güzel şeyler ve güzellikler için zaman ayırın.

Nasıl mutlu oluyor nasıl mutlu hissediyorsanız öyle davranıp öyle yaşayın .

Kitap okuyun,müzik dinleyin ,sevdikleriniz ile vakit geçirin onlara zaman ayırın ama en çok kendinize zaman ayırın.

YALOVA’DA YUKİ KİTAPEVİ AÇILIYOR..

Biliyorsunuz Yalovalı değilim ama hayatımda en uzun süre yaşadığım şehir olması nedeniyle burası benim için çok önemli ve özel. Burada olan her şeyi önemsiyor ve her güzelliğe mutlu oluyorum. Daha önce burada bir çılgınlık yapıp küçük bir kitap evi açmış ama daha sonrasında hemşirelik ile birlikte yürütemediğim için birkaç ay sonrasında maalesef kapatmıştım. Ölmeden önce yapmak istediğim hayallerimden birisine kısa bir süre ara vermek zorunda kalmıştım. Şimdi benimde hayalim olan kitap evi bir yazar arkadaşım tarafından bu hafta cumartesi günü çocuklarımız için açılıyor.

Çocuklar için resimli çok tatlı ‘Karmaşa’ romanının yazarı Şimal Gürtekin’in çılgın projesi Yuki Kitabevi’nin açılışına davetlisiniz. Çılgın deme nedenimi biliyorsunuz. Günümüzün teknoloji dünyasına direnen edebiyata gönül veren, hala yazmaya çalışan üretmeye aşık, emeğe aşık tüm yazarlar bence çılgınlar hatta delilerdir.

Yeterince çılgın değilmiş gibi şimdide çocuklar için yeni bir proje üreten sevgili Şimal’in önünde saygıyla eğiliyorum. Kitapevi’in oluşum aşamasındaki fotoğraflarını gördüm resmen harikalar diyarı olmuş. Lütfen 6 Eylül Cumartesi günü 14:00’da Fatih Cad. Bahçelievler Mahallesi’nde Alkaş Evleri Migros karşısında açılan Yuki Kitapevi’nin açılışına çocuklarınız ile birlikte gelin.

Hala okuyan, okutan insanları desteklemeli ve önemsemeliyiz.

Kitapların macera dolu dünyasına adım atarken yaşadığınız o heyecanlı anları çocuklarınızın da yaşaması için onları teşvik etmenin tam zamanı ve tam yeri olan bu harika kitap evini ziyaret edin.

Yıllar önce açtığım ve maalesef daha sonrasında kapattığım Koca Kitapevi’nin kapısına kilit vurduğumda çok üzülmüştüm. Sizin için ve sizi düşünerek açılan bir dünyadan bahsediyorum. Küçükken kütüphaneye gider kaç tane kitap alabilirsem o kadar alır bir hafta içinde de okurdum. Okula yürüyerek gidip param ile kitaplar alırdım. Başka ülkeler ve diyarlara yolculuk yapmayı başkalarının gözünden olayları yaşamayı her zaman sevdim. İşte bu heyecanı çocuklarınıza yaşatmak için harika bir fırsat bence…

Sevgili dostlarım;

Bu hafta da size aynı tavsiyelerde bulunacağım. Güzel şeyler ve güzellikler için zaman ayırın.

Nasıl mutlu oluyor nasıl mutlu hissediyorsanız öyle davranıp öyle yaşayın.

Kitap okuyun, müzik dinleyin, sevdikleriniz ile vakit geçirin onlara zaman ayırın ama en çok kendinize zaman ayırın.

Çocuklarınıza da bu güzelliklerden zevk almayı öğretin onları teşvik edin.

Sevgiyle kalın

Sağlıcakla kalın

Haftaya kadar hoşça kalın.

Saygılarımla..

Açılışta görüşmek üzere…

 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?