
Sevgili dostum.
Okullarda bir eğitim yılını daha geride bıraktık. Birinci sınıftan ikinci sınıfa geçen yavrularımız, mini mini birler, çalışkandır ikiler şarkısını söyleyecekler artık. Çünkü dün okuyamadığı için, kitaplarda ne yazdığını merak edenler, artık okur hale gelmiş ve bunun heyecanıyla, her şeyi okumak isteyecektir. Liseye geçen yavrularımız ise büyümenin heyecanını taşıyacaklar, biz büyüklere kafa tutacaktır. Lise eğitimini bitirenler ise artık akıl sahibi olmuş, fikir üretecekler. Bu çocuklarımız buralara okuyarak gelmiştir. Yani milli eğitim görevini yapmış, öğretmenlerimizde gayret etmiş, okuma eğitimi tamamlanmıştır. Peki her şey okumayla bitmiş midir? Elbette hayır. Eğitim ana kucağından, toprak ananın kucağına kadar devam edecektir. Bu yüzden önce okumak gerekir. Biz inanan, iman eden, Müslümanlar okumayı asla bırakmaz, bırakmamalıdır. Çünkü bilmek için okumak gerekir, ayrıca oku emri de bizim dinimizde ilk ayettir. Dinimiz okumayı emir telakki etmiş, bilenle bilmeyen bir olmaz diye bizi uyarmıştır. Yavrularımız bu günden itibaren okul mektebinden hayat mektebine rucu etmişlerdir. İşte tam da burada, bir ömür sürecek olan hayat mektebinde okuyan biz büyükler, tecrübelerimizi ve yeteneklerimizi, evlatlarımıza öğretmek zorundayız. Bildiklerimizi ve yeteneklerimizi bizimle beraber toprağa gömemeyiz. Okumak bir eğitimdir ama icraat hayatın ta kendisidir. Yani demek istiyorum ki okullar tatil olunca, çocuklarımızın hayat okulu devam etsin. Bu iki aylık sürede, büyüklerden bir şeyler alarak, okul hayatına daha güçlü, kendine güvenen, bireyler olarak devam etsinler. Çocuklarımız yaz tatilinde birçok etkinliğe katılsın, bizler de buna ön ayak olalım. Spor yüzme, sanat, el becerileri gibi etkinliklerin yanında, ruhunu fark edecek, ahlakını güzelleştirecek, vatanını milletini sevecek, inancını, insanlığını geliştirecek, etkinliklere katılmaları gerekir. Bunlar olmazsa olmazımızdır. İnsan işe yaradıkça insandır. Çocuklarımız bizim varislerimizdir, nasıl ki servetimizi, güvenmediğimiz bir evladınıza bırakmak istemez, güvenilir bir evlat istersek, bu vatanı, bayrağı, inancımızı, devletimizi milletimizi, inanmadığımız bir nesle nasıl emanet edeceğiz. Bu yüzden benim evladım yok, bizim evlatlarımız var. Hatta evladı olmayan biri bile, bana ne Allah bana evlat vermedi ben sorumlu değilim diyemez. Allah sana vatan verdi, bu vatanda hayat verdi, sana bu hayatı sağlayan, sen hasta olduğunda seni tedavi eden genç doktorlar, evini yapan gençler verdi. Bu gibi imkanlardan faydalanıyorsan, bütün evlatlar senindir, benimdir, hepimizindir. Gençler bozuldu diye gençlere çamur atma, sen düzgün kal, onlar seni takip eder unutma. Devlet millet el ele, tüm çocuklarımıza sahip çıkacak, onların yetişmesinde pay sahibi olacak, bizden daha bilgili daha iyi olmaları için hem dua edecek hem de elimizden geldiği kadar yardım edeceğiz. Anne, baba dede fark etmeden hepimiz, çocuklarımızla aramızı açmayacak, onlardan asla rahatsız olmayacak, onlara iyi arkadaş ortamı sağlayacak, her daim yanlarında olacağız. Geleceğimizi emanet edeceğimiz bir gençlik var edeceğiz, buna mecburuz. Hiçbir olumsuz kelime kullanmadan, asla ümitsiz olmadan, onlara ümitsizliği aşılamadan biliyorsak anlatacak, bilmiyorsak bilenlere çocuklarımızı taşıyacak, onların bilmesini, öğrenmesini, eğitimini sağlayacağız. Kim istemez bilen, başarılı ahlaklı dürüst bir evladı olmasın, bu iş sadece istemekle olmuyor, kimse ekmeden biçemez, ayrıca ne ekersen onu biçersin. Bugün çocuklar senin elinde, senden gidene kadar, ahlak ek, edep ek, gayret ek, becerilerini ek, en çokta sevgi ek. Sen ek bitmezse toprak utansın. Elinde sigara görmesin gördüyse kitapta görsün, ağzından kötü söz duymasın, duyduysa, pişmanlıkta duysun. Unutma çocuklar laftan anlamaz, halden anlar, gıybet ettiysen, oda edecek, yalan söylediysen oda yalan söyleyecek, helal haram dikkat ettiysen, oda edecek, çakallık yapıp, evladından aslanlık bekleme. Evladından, hatta gençlerden ne bekliyorsan o yolda ol. Şunu asla unutma, eğitmek için okul yetmez, önce aile gerekir. Milletse ailelerden oluşur, komşu bozuksa sana olmasa, çocuğu, çocuğuna bulaştırır. Sen iyi ol, komşuna da iyilik geçsin, her çocuğu kendi evladın bil. Bozulursak hep beraber, düzelirsek hep beraber, rahmette hepimize, zahmette hepimize birden gelir. Bütün çocuklar bizim, okullardan aldıklarının üzerine koyarak, okullarına dönsünler, eğitim sonsuzdur. Bizim de çorbada tuzumuz olsun. Yeter ki geleceğimiz emin ellerde olsun.


