Haber / Zeynep TAŞTAN
Yalova Merkez’de bulunan bir kıraathaneye giden Abdullah Çakır, daha önce tartışma yaşadığı kahveci A.G.’nin çayına tükürdüğü gerekçesiyle dava açmıştı. 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti suçlamasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan A.G., daha önceki ifadelerinde, “Ben olay günü öncesinde müşteki Abdullah ile aramızda tartışma olduğu için ona sinirlenmem nedeniyle, olay günü çayın içerisine tükürdüm. Pişmanım. Zaten daha sonra pişman oldum. Çayı içirmeden geri aldım” demişti. Abdullah Çakır ise olayın yaşandığı gün kahvede üç tane çay içtiğini, üçüncü çayın üstünde tükürük olduğunu, garsonun ise durumu inkar ettiğini söylemişti. Çakır, kafenin diğer çalışanlarıyla kameraya baktıklarında garsonun çaya tükürdüğünü gördüklerini ve bu nedenle şüpheliden şikayetçi olduğunu kaydetti.
ESKİŞEHİR’DEKİ DAVA EMSAL OLDU..
Savcı duruşma ile ilgili mütalaasında gıda mühendisleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna dikkati çekti. Savcı, mütalaasında, “Söz konusu eylem TCK’nın zehirli madde katma başlığı altında bulunan 185 ve 186 maddeleri çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, insan sağlığını etkileyecek bulaş sonucu oluşabilecek hastalık bakımından enfeksiyon hastalıkları uzman doktor bilirkişilerce değerlendirilmesinin uygun olacağının rapor edildiği, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı tarafından düzenlenen raporda da mikroorganizmaların çayla bulaşmasının mümkün görünmediği, mikroorganizmaların toksin üreterek besin zehirlenmesine yol açmasının mümkün olmadığı, müştekinin çayı içtikten sonra bir sağlık sorunu yaşamış ise bunun ayrıca dokümante edilmesi gerektiği, sonuç olarak çayı içen kişinin sağlığı açısından bu durumun bir sorun oluşturmayacağı kanaatinde olduğunun bildirildiği, TCK 186’da düzenlenen suçun oluşabilmesi için yiyecek ve içecek ya da ilaçların kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak bir şekilde bozulmuş veya muhteviyatının değiştirilmiş olması gerektiği, ancak her iki rapor birlikte değerlendirildiğinde sanığın eyleminin söz konusu suçu oluşturmadığı anlaşılmakla sanık hakkında beraat kararı verilmesi mütalaa olunur” ifadelerine yer verildi. Davada, Eskişehir’de motosikletle servis yapan B. S.’ye, 24 Aralık 2017’de, sipariş götürdüğü apartmanda, elindeki kutuyu açıp, içindeki pizzaya tükürdüğü gerekçesiyle ‘tüketilecek besin maddesini bozarak kişilerin sağlığını tehlikeye düşürme’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verilen duruşma da emsal olarak gösterildi.
BERAAT ETTİ..
Yalova’daki davada beraat kararı veren mahkeme, duruşma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/493 esas, 2020/63 karar sayılı ilamı gösterilmiş ise de, TCK’nın 185/1 maddesinde düzenlenen zehirli madde katma suçu için öngörülen cezanın üst sınırının 15 yıl hapis cezası olduğu, mahkememizce bu madde uyarınca hüküm kurulmasının yasal olarak mümkün olmadığı, mahkememizce verilen görevsizlik kararının da bölge adliye mahkemesince kaldırıldığı anlaşıldığından, katılan vekilinin belirttiği gibi sanığın eyleminin TCK’nın 185. maddesi çerçevesinde kalıp kalmadığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Açıklanan gerekçelerle sanığın iddia edilen eyleminin TCK’nın 186/1 maddesinde düzenlenen suçun yasal unsurlarını oluşturmadığı, bu sebeple sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın beraatine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”