Sevgili dostum, Ben Nasreddin hocan, Göle maya çalmak hayal kurmanın alametifarikasıdır. Yani gölü mayalamak bana aittir, patenti benimdir. Ancak imanı kuvvetlendirmek, ihlası artırmak, adaleti sağlamak, dara düşünce dardan kurtulmak ve kurtarmak isteyenler, benim gibi göle maya çalabilir. Biz de Konya’yı kurtarmak, ümmete yol göstermek için göle maya çaldık ve tuttu. Nasıl mı? anlatayım, yeter ki siz anlattıklarımdan ters değil, ders çıkarın. Tarih her devir, yani yüz yılda bir tekerrür eder tekrarlar. Sadece icatlar araçlar değişir. İnsan aynı kalacaktır, ne kadar yıksan da putunu o yine put yapacaktır. İşin kötüsü bunu anlamayacaktır. Sakın sadece dikili taşlar sanma putu, Rabbinle arana giren, Rabbinden uzaklaştıran, Allah’a secde etsen bile dünyayı sevdirip ilahlaştıran her şey puttur. Sen iyilerle beraber iyilerin içinde ol. Dünya iki insan barındırır, iyiler ve kötüler. İyiler insandır ama kötüler de insana benzemektedir, her insan gölü kendi ruhuyla mayalar, kötülük ekip iyilik beklemek gaflettir bu yüzden iyiliğin kuralları vardır. İnsanlar birbirine sadece ömür boyu değil, öldükten sonrada muhtaçtır, inanıyorsa ahirette, inanmıyorsa ölüyü kaldırmak için, bu yüzden ilahi dinler beraber yaşamayı vahdeti zorunlu tutar. Vahdet yani bir olmak ve o ruhu taşımak, bir olmaya uymayan hiçbir kimse iyi değildir, enaniyet taşıyanlar iyi görünse bile, kibirlerini ilahlaştırmışlardır. Onlara tabi olanlarda aynı hastalığı taşır, tedavisi yoktur. İyiler insanlara iyi kötü diye bakmaz, herkes iyi herkes kötü olabilir diye bakar. Gerçekleri bilir fakat vakti gelmeden konuşmaz, tartışmaz, iftira atmaz, kaybetme taraftarı değil, kazanmak için gayret eder, nefsi için yaşamaz. İyiler birlik olursa iyilerin kazanacağına ümidi tamdır, asla saf değiştirmez. Kötülerin ve kötülüğün fazla olması onu yıldırmaz. İyilikte kötülükte Allah’tandır demek, şeytanı da, nefsini de, aklını ve iradeni de Allah yarattı demektir. Kötülüğü yaratmasa idi mücadele azmin kırılır, rehavete kapılır, göle maya çalmaya bile gidemezdin, çünkü gerek kalmazdı. Kendi kendini iyi olsan da yok ederdin. Aklını iradenle kullanırsan, nefsini doğru yolda tutar, şeytanın hilelerini bozar, şeytana asker olanlara da galip gelirsin. Allah cc her topluma peygamber göndermiş, uyan olmuş uymayan olmuş, Bu yüzden sen uy mayayı bozma. Mayan Adem’dendir, Adem’ de peygamberdir. İlk sahabesi kendinden olan ailesidir. Sende senden olan ailene Adem ol insanlık mayası çal. Maya mücadeledir, maya gayrettir, maya umuttur. Rehavet, şikayet ve ümidini kaybedenlerin, şeytana teslim bayrağı çekenlerin, mayası bozuktur tutmaz. Önce Konya’yı yağma ettirmedik. Konya’nın ileri gelenleri toplandık, Moğol komutanı Baycu Noyana gittik, bir kişinin dahi ölmesini istemeyiz, eğer ölecekse bizden başlayabilirsiniz dedik. Muhammed Celaleddin’i Mevlana yapan, Seyyid Mahmud’u Hayrani yapan, Nasreddin Hocanızı dünyaya tanıtan bu ruhtur. Biz bu mayayı çaldık, sadece Konya’yı değil dünyayı kurtardık. Hatta Moğolların Müslüman olmasına vesile olarak onları da kurtardık. Onları mücevhere boğduk, biz kurtulduk, onlar boğuldu. Oturup ağlamadık karalar bağlamadık, çok çalıştık hem kendimizi hem Moğolları doyurduk. Ne dersimizden vazgeçtik ne de çocuklarımızın eğitiminden vazgeçtik. Her yıl göle maya çaldık, neden, niçin, nasılı da çocuklara bir bir anlattık. Çocukların ellerinden tuttuk, yüreklerine dokunduk. Onlara şöyle konuştuk. Maya tuttu.
Maya çalmayı dünya aleme bildirelim, gelin Çocuklar farklı bir aleme girelim
Getirin eşekleri ters binelim, cümle alemi kahkahayla güldürelim
Her çocuğa bir bakraç yoğurt verelim, doğruca gölün kenarına inelim
Yoğurtları göle döküp mayalayalım, elimizdeki çubuklarla göle yayalım.
Göl mayalansın biz oynayalım, küskün varsa hemen barıştıralım
Ara sıra gölü karıştıralım, büyüklere de duyuralım bu oyunu
Onları oyunlarla uyaralım, aç açık varsa giydirip doyuralım
Hastalara şifa dağıtalım, maya tutsun diye gayret edelim
İnancımızı ve Rabbimize güvenelim, göl maya tutar arkamıza bile bakmayalım
Hatta denizler okyanuslar bile tutar, yeter ki bu hayale biz inanalım
Umudu iyiliği insanlığı yaşatmayı, heybemize koyalım, yeryüzüne yayalım
Birde çocukları unutmayalım, yanan yakılan ormanın tam ortasına fidan dikelim
Savaşın ortasında duralım, kinin nefretin acımasızlığın aç gözlülüğün düşmanı olalım
İnsanları bu düşünceden koruyalım, sonra gelip göle bakalım
Tutmamışsa bir daha mayalayalım, yeter ki umudumuzu bırakmayalım
Biz işimize bakalım, göle maya çalalım, mayamız sağlam olsun
Tutmazsa biz değil göl utansın, kimisine aptalca gelebilir, kimisi bizimle eğlenir
Eğer göl maya tutarsa, eminim en önde onlar gelir
Biz göle maya çalarken, kendi yüreklerimize çaldık
Kibri büyüklenmeyi ateşe attık, bu yüzden rahat yattık
Hayvanlar bile nasiplensin bu gölden, kurtla kuzu arkadaş olsun
Maya bozuk olmazsa tutar, aklınızda bulunsun
Her iş tutan her hayal kuran gölü mayalasın, bir de tutacağına yürekten inansın
Gayret edip gerisini hakka bıraksın, koca gölün maya tutuğunu, kuruyan dalların yeşerdiğini göreceksin
Maya iyilik ekmek, kötülükle mücadele etmektir, bahçeye bir fidan dikmektir
Tutsun diye başında beklemektir, en kıymetli fidan ise evlat olduğunu bilmektir
Bozulursa kendinden bilmektir, bozulmasın diye gece gündüz, önce kendini sonra onu eğitmektir.
Eğitemiyorsan bir bilene gitmektir, Allah için yetiştirmek ise en kutsal emektir.
Yaptıysan bunları göl maya tutar, yoksa boşa beklemektir
Yapmadıysan bunları, Allaha isyan, Peygambere ihanettir.