Sevgili dostum.
Dünyada kurulmuş olan, bütün devletler küresel güç olmak ister ya da bunun hayalini kurarlar. Tarihte bu hayali kuran birçok devlet küresel güç olmuş fakat, tıpkı insan ömrü gibi, doğmuş büyümüş ve yıkılmıştır. Çünkü her şeyin ömrü olduğu gibi devletlerinde bir ömrü vardır. Yıkılmasalar bile zamana göre, şekil değiştirirler. Devletlerde yüz yıl bir yaş gibidir, düşe kalka büyürler. Yüz yılda tekamül gösterir, kendilerini çağa göre yenilenirlerse, yürümeyi öğrenirler. Yürüdükçe, büyüyecek, güçlenecektir. Elbette devletlerinde rakipleri vardır. Bu rakiplerin içinde, dost devletler olduğu gibi çekemeyen, kıskanan, dünyadaki varlıkları paylaşmak istemeyen, devletlerde olacaktır. Herkesi dost görmek, olmadığı gibi, her kese dost görünmekte imkansızdır. Mücadele etmek insanın geninde vardır. Belki de insanı ayakta tutan, devlet kurduranda bu mücadele azmidir. Savaşsa asla kabul edilmeyen, yok olmamak adına yapılan son çaredir. Akıllı insanlar, akıllı devletler kurar, başkalarının hakkını hukukunu, kendi hukuku gibi görür, tedbir açısından, her türlü saldırılara hazırlık yapar, kendilerini, devletlerini savunurlar. Hazırlık yapmayan, yapamayanlara, art niyetli olan devletler, hakimiyetine almak, topraklarına el koymak, insan gücünü kullanmak gibi nedenlerle saldırır. Bu işe başkaları da karışırsa, savaşlar bitmez, dünya yaşanılmaz hale gelir. Bu savaşlar bazı devletleri küresel güç haline getirmiş, birleşmiş milletler çatısı altında, savaşlara son vermek, devletlerin haklarını korumak adına, kararlar alınmıştır. Peki böylemi olmuştur? Daimi beş üye, kendi çıkarlarına uymayan, hiçbir belgeye imza atmamış, beş ülkeden biri reddetse, kararlar uygulanmamış, ya da uygulanamamıştır. Demek ki küresel devlet vardır ama büyük devlet yoktur. Buda savaşların bitmeyeceği anlamına gelir. Dünya hâlâ birinci ve ikinci dünya savaşlarının tesirinden kurtulamamış, küresel güç olan beş devlet, küresel bela haline gelmiştir. Daha çok vekalet savaşları çıkartarak, güçlerine savaş yoluyla, güç devşirmeye devam etmekteler. Bu yolla başka devletleri, çıkarları doğrultusunda, hareket etmediği için yıkmış, ya istila etmiş, yada kendine itaat edecek olan birini, o ülkenin başına getirmişlerdir. İşin kötüsü bunu da kendilerine hak olarak görmeleridir. Devletlerin yıkılış sebeplerinden en önemli olanı, iç çekişmeler, içerdeki karışıklıklardır. Bu durum küresel devletlerin iştahını kabartır. Çeşitli bahanelerle, karışıklığı körükler, çıkmaza sokar, sonrada yardım etmek bahanesiyle, o ülkenin tamamına sahip olurlar, artık iş işten geçmiştir. Topraklarına, mahsullerine, madenlerine, tüm enerji sistemlerine, hatta beyinlerine hükmederler. Böylece Küresel güç haline gelen devletleri de, iç meselelerini çözemeyen, devletler besler. Yani celladına aşık bile olurlar. A.B.D., İngiliz projesi olan, İsrail’i kurarak, Müslümanları korkutmak, Müslümanlara silah satarak, İsrail’i kullanmak gibi, hain projeler üreten, küresel güç, zulümden başka bir şey üretmeyecektir. Diğerleri farklımı? Fransızların Afrika'yı yıllarca sömürmesi, birbirine düşman etmesi, insan gücüne kadar köleleştirmesi, küresel gücünü gösterir, büyüklüğünü değil. Çin masum mu, Doğu Türkistan’ı yaşanmaz hale getiren, küresel korkak, zalim, süper güç. Ya Rusya yıllarca Türklere hayat hakkı tanımayan, kırımı kıran, Suriye’yi Esed ile birlikte yıkan, küresel güçler. Allah aşkına bu beşli çetemi dünyaya huzur getirecek.
Tarihte küresel güç haline gelmiş olan, zalimler zalimlikleriyle, adaletle hükmedenler ise adaletleriyle anılmaya devam edecektir. Küresel güçler pireyi deve, deveyi pire gösterseler de bu devran böyle dönmeyecek, adil, merhametli, aklı başında devletler, küresel güç olma yolunda, beraber hareket edecek, sadece küresel güç olmayacak, adil küresel büyük güç olacak, olmak zorunda, başka formülde yok. Zalimlerden, hainlerden, gafillerden, cahillerden, kurtulmanın tek yolu. Geç kalmadan, dünya savaşı çıkmadan, dünyada taşların yerine oturması, birleşmiş milletlerin, hür olması, zalimlerin yerinde durması adına bu şart ve elzem. Bize düşen ise, bu duyguları, bu düşünceleri taşımak ve yaşamak. Yanan dünyaya benzin değil su taşımak, millet olmak, birlikte devlet olmak. İnsanlık adına Küresel büyük güç olmak.
