- Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesi kapsamında düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Aile Söyleşileri” programı, Yalova’da “Koruyucu Aile Olmak” temasıyla gerçekleştirildi.
Haber \ Büşra GÜNDÜZ
Cumhurbaşkanlığı tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesiyle birlikte, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı öncülüğünde başlatılan “Türkiye Yüzyılı Aile Söyleşileri” programının Yalova ayağı, “Koruyucu Aile Olmak” temasıyla gerçekleştirildi. Yalova Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, kamu kurum temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinesinde ve Aile Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen söyleşide, aile kurumunun güçlendirilmesi ve koruyucu ailelik hizmet modelinin topluma tanıtılması amaçlandı. Programın konuk konuşmacısı, Yalova Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Zehra Ertuğrul Yaşar oldu. Yaşar, koruyucu aileliğin sadece bir bakım hizmeti değil; çocukların duygusal, psikolojik ve sosyal gelişimini doğrudan etkileyen, derin ve kapsayıcı bir aile modeli olduğunu vurguladı. Sevgi, güven ve aidiyetin çocuk gelişimindeki temel yapı taşları olduğuna dikkat çeken Yaşar, bu değerlerin koruyucu ailelik süreciyle çocuklara kazandırılabileceğini ifade etti. Söyleşide ayrıca uzun yıllardır koruyucu ailelik yapan Emine ve Erkan Altan çifti de söz aldı. Kendi yaşam deneyimlerini içtenlikle paylaşan çift, bu süreçte yaşadıkları ilk temas anlarını, karşılaştıkları zorlukları ve çocuklarla kurdukları özel bağları anlatarak salonda duygusal anlar yaşanmasına sebep oldu. Katılımcılar, Altan çiftinin samimi anlatımıyla koruyucu aileliğe dair daha derin bir farkındalık kazandı. Program sonunda katkılarından dolayı Dr. Öğr. Üyesi Zehra Ertuğrul Yaşar ile Emine ve Erkan Altan çiftine, Yalova Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Laçin tarafından plaket ve çiçek takdim edildi. Etkinlik ile birlikte, koruyucu aile hizmet modeline yönelik kamuoyunun bilinç düzeyinin artırılması, gönüllü aile sayısının çoğaltılması ve toplumda aile olmanın manevi değeri üzerine güçlü bir farkındalık oluşturulması hedeflendi.
