Bazen ara vermek iyi oluyor.
Fakat Yalova’yı yazmadan da edemiyorum.
Hareketli günlerden geçtik. Genel seçimleri geride bıraktık. Şimdi sıra yerel seçimlere geldi.
Niyetim siyaset yapmak değil. Buna rağmen Yalova’nın siyasi gündemini yazmadan da edemem.
Önce kendi kasabam Çınarcık’a göz attım. Çınarcık Yalova’dan çok farklı bir konuma sahip desem abartmış olmam. Büyük şehirlerde yaşayıp emekli olduktan sonra Çınarcık’a yerleşen fazlaca bir nüfus yapısı var. Çoğu şehir olarak Yalova’yı değil İstanbul’u benimseyen bir anlayışa sahipler. Sanki Çınarcık Yalova’ya değil de İstanbul’a bağlı bir ilçe gibi duruyor.
Siyaseten hali hazırdaki belediye başkanı Numan Soyer ve geçen dönemin belediye başkanı Avni Kurt önemli aktör olarak konumlarını koruyorlar. İsmi bazen siyasete geri dönecek diye anlatımlara konu olan Murat Erdoğan’la konuştum. “İsminiz bazen farklı farklı partilerle anılıyor. Belediye başkanlığı yaptığınız partinin dışında bir oluşumla hareket edebileceğiniz söyleniyor. Ne diyorsunuz” diye sordum. Murat Erdoğan lafı hiç evirip çevirmeden “Ben siyasete AK Parti’de başladım. İlçenin kurucu heyetinde bulundum. Eğer siyasete dönersem bu AK Parti’den başkası olmaz” diye cevap verdi. Biraz da gündeme dair ve sosyal çevreyle ilgili konuştuk. Güzel bir sohbetimiz oldu.
Yalova’daki tüm belediyelerin konumlarını ve yerel siyasetteki önde gelen isimleri çevre insanlarıyla konuşuyorum. Hepsini ayrı ayrı yazacağım.
…
Bir de Yalova’nın bürokratik hayatını mercek altına aldım.
Bürokratik yapısını da tek tek yazacağım.
Fakat ilk olarak ilimize yeni atanan Emniyet Müdürü Salih Gözüm’den söze başlayayım.
Hayırlı olsun ziyaretine gittim ve Yalova’yla ilgili yazdığım eserlerimi kendilerine takdim ettim. Kısa da olsa sohbet etme imkânı buldum.
Bir vatandaş olarak fevkalade mutlu oldum.
Kültürel zenginliği olan, memleket meselelerine hâkim, bürokrat olmanın yanında fikir derinliğine sahip emniyet müdürünü karşımda görünce mutluluğum kat be kat arttı.
Ben diye söze başlamaktan mahcup bir anlayışa sahip müdürümüz belki bu yazdıklarımdan alınganlık gösterecektir ama Yalova’da yaşayan bir vatandaş olarak hak ettiği payeyi vermem gerekiyor.
Hiç unutmuyorum. Çok sevdiğim büyüğüm Ahmet Akyol, Yalova Fatih Sultan Mehmet Lisesi’nde müdür yardımcısı iken beni ziyaret etmişti. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra bana “Muhsin, seni tebrik ederim. Sahip olduğun masa sana değil, sen masaya bir anlam ve güzellik katmışsın” dedi. Bu sözden etkilendiğim gibi uzun süre tesirinden kurtulamadım. İşte İl Emniyet Müdürümüz, bu meyanda sahip olduğu makam koltuğuna anlam ve değer kattığı ve edindiğindim izlenim bu olduğu için yazmaktan kendimi alamadım.
…
Bu haftaki yazımda son olarak Valimiz Muammer Erol’dan da kısaca bahsedeyim.
Eskiden valilerle diyalog kurarken çekinirdim. Acaba yanlış anlar ya da kızar mı? diye tedirgin olurdum.
Şimdi diyaloglarımda valimiz Muammer Erol’un yanında kendimi güvende hissediyorum.
Bu duyguyu karşı tarafa vermek de önemli değil midir?
İki kez randevu almadan gittim.
Kabul etti ve “Buralar halkın kapısıdır” dedi.
Valilik kapısını halka kolaylaştırmak diğer bürokratik yapıya çok güzel örnektir kanaatindeyim.
…
Sevgili Yalovalılar…
Yalova’nın her yönünü size yazmaya çalışacağım.
Kalın sağlıcakla…