Sevgili dostum, ben Nasreddin Hocan, seni umuda hayata bağlayan. İnsan doğdun insan kalmanı sağlayan. Fıkralarımla gül, fakat işe yarayan. Sende bende ömür boyu mutlu olacağız o zaman.
Nerede görsem, yalınayak başı açık bir garibi,
Çıkarıp ayakkabılarım veresim gelir.
Oturmuş bir kenarda yavan ekmek yiyeni,
Kapı kapı gezip, katık bulasım gelir.
Görsem boynu bükük gözü yaşlı, bir garibi.
Akar gözlerimden yaş, taşları delesim gelir.
Baksa garip, yaşlı gözlerle yüzüme,
Onu güldürmek için gülesim gelir.
Bir garip görsem, ölmüş kimsesi yok,
Onun yerine kendim, ölesim gelir.
Uğramışsa bir garip zalimin zulmüne,
Ya durdururum, ya da şahadete, gidesim gelir.
KOLTUK DEĞNEĞİ
Dernekçilik nefsi ve keyfi emellerini ya da toplumda tanınmak adına birilerini merdiven olarak kullanma ruhu değildir. Hayat merdiveninde zorluk çekenlere koltuk değneği olmaktır sözümü algılayamayan, Rizeliler Dernek Başkanı değerli kardeşim, İsmail Yaprak beyefendiyi, koltuk değnekliği yaparken gördüm. Bu duyarlılığından dolayı tebrik ediyorum. Bana atfen bir yazı ve dramı paylaşmış, dernekçilik koltuk değneği olmaktır sözümü, bana hatırlatarak, bak ben dernek adına neler yapıyorum dercesine, koltuk değnekliği yapmıyorum demiş. Halbuki orada zor durumda olan bir aileye yardım etmenin koltuk değneği olmak, olduğunu unutmuş. Hatırlatmak istedim. Koltuk denilince akla gelen siyaset oluyor, fakat koltuk değneği olmak, toplumun tamamını kapsar. Ömrümün tamamına yakınını koltuk için değil, koltuk değneği olmakla geçirdim. İyi dürüst şerefli insanları yetiştirmek için, onlara koltuk değneği oldum. Hedefine giderken zorluk çeken her kime, madden ve manen koltuk değneği oldu isem. Bir kişi dahi bana yürekten, Allah senden razı olsun diyebiliyorsa, ben koltuk değneğiyim. Zira benimde noksanlarım var, cennete gitmek için, bende topalım.
Dernekler koltuk için değil, koltuk değneği olmak için kurulur. Yani, zor durumda olan her insanın kolundan tutmak için vardır. Aslında her insanın bir topal tarafı olur. Kimi madden kimi manen başkasına ihtiyaç duyar. İhtiyaç duymayan insan yoktur. Zengin fakire, fakir zengine, doktor hastaya, hasta doktora, millet devlete devlet millete muhtaçtır. Fakir olmasa zengin zekat veremez, işini gördüremez, perişan olur. Fakirde zengin olmasa belki de hayata tutunamaz, yani ikisi de yola gitmek için topaldır, bir birine koltuk değneği olmak zorundadır. Hastalık olmasa doktorlar acından ölür. Devlet millet içindir ama millet de devletini ayakta tutmazsa ortada ne devlet kalır nede millet. Hangisi yürümekte zorlanırsa diğeri koltuk değneği olur. Allah rızasını kazanmakta böyledir. İslam’ı anlayan algılayan biri, anlamayana muhtaçtır. Anlamayanda anlayandan istifade eder. Aslında ikisi de topaldır. Cennete gitmek için bir birine koltuk değneği olmak zorundadır. Esnaf müşteriye, müşteri esnafa, köylü şehirliye, şehirli köylüye koltuk değneği olmazsa kimse yürüyemez. Bütün dernekler benim derneğim. Kuruluş amaçları koltuk değil de, fakire fukaraya, yoksula yolda kalmışa, yarım kalan işlere koltuk değneği olacaklarsa hem duacıyım hem destekçileriyim. Dernekler birer sivil toplum örgütleridir, yani devletin öncü kuvvetleridir. Sıkıntıyı önce kendi gayret ve çabalarıyla durdurur, sonra güçleri yetmezse devlete müracaat ederler, devlet arkadan gelir. Yada başka derneklerle, kolektif çalışırlar çünkü dert birdir. Derdin Yalovalısı, Rizelisi, Sivaslısı, Muşlusu, olmaz. Koltuk için değil toplumun ihtiyaç duyduğu her konuda koltuk değneği olmaya talip olacağınızdan eminim. En büyük topallık vicdan ve merhamet topallığıdır. Derneklerimizde buna katkı sağlamak adına da bir çalışma yapılırsa, eminim fakir azalacak, aç gözlü kimse kalmayacak, yetimler gülecek, rahmet üzerine rahmet inecektir, unutmayın. Rahmet ancak iyi insanların üzerine yağar. Bundan kötüler, hayvanlar, bitkiler istifade eder. İyiliğin ve iyilerin artmasına katkı sağlayıp koltuk değneği olun. Ömür çok kısa, koltuk seninle gelmeyecek ama koltuk değneğin seni cennete götürecek. Bu ay tamda koltuk değneği olma ayıdır. On bir ay belki taşır. İyilik yolunda Allah için yürüyenlere selam olsun.