
Kıyamet binlerce senedir bekleniyor ama halen kopmuş değil! Bu inancın kökenlerini Zerdüşt inancına kadar götürebiliriz! Dolayısıyla da 'Her şeyin sonu geldi' şeklindeki dolaşan hikayeleri o kadar da ciddiye almıyorum! Mesela İmparator Nero beklenen Deccal idi ama nerdeyse 2000 sene geçti üzerinden! Acı çeken ve kurtuluş ümidi göremeyen kimselerin bir Mehdi araması gayet doğal; ki toplumların acı çektiği dönemlerde mesihlik iddiası ile ortaya çıkmış birçok kişi sadece son 200-300 yıllık dönemde bile mevcut!
Günümüzde dünyanın pek çok yeri çok zor zamanlardan geçiyor! Roma'nın imparatorluk dönemi de aslında benzer bir dönemdi! Değerler ve yaşamlar dahi endüstrileşti ve bizleri deyim yerindeyse öğütüp çiğniyor! Modernlikle gelenekleri ve gelenekçiliği bağdaştırıp birleştirmek sonunda insanı cenderelere sokan ucubeler ortaya çıkartmaktan başka hiçbir işe yaramıyor! Meiji Reformunun ekmeğini çok uzun süre yedi Japonya ve genel olarak Doğu Asya ama mesela Japonya 1991'den bu yana krizden çıkamıyor! Güney Kore ise çok daha kötü durumda ve IŞİD'i solda sıfır bırakacak bir sosyal patlama yaşarlarsa hiç şaşırmayın!
'Gelen gideni aratır' sözünü önemserim! Protestan Reformunun ve Fransız Devriminin sonuçlarını okuduğumda müthiş yoğunlukta bir duygu kalmıştı bende: Keşke olmasaymış! Çağdaşlık ve gelişmişlik dediğimiz şeyler neler? Ya Çağdışı olan doğruysa? Peki ya gelişmişlik zannettiğimiz şey ilkellik, ilkellik zannettiğimiz şey de aslında gelişmişlik ise? Sevginin ve şefkatin yerini Malthus ve Darwin aldı; iyi mi oldu? Etten kemikten olanı, kesseniz acıyacak olanı Torna makinasında eğilip bükülecek, çiğnenecek, doğranacak birşey olarak değerlendirmek midir doğru olan?
Binlerce yıllık Tradisyonların yerini bilimsel ilerleme ve gelişme adı verilen şey aldı! Binlerce yıllık dünya mirasını ve bilgelik hazinelerini 3-5 dogma için mi feda ettik? Aydınlanma adını verdikleri şey ya aslında Kararma ise? Her yer elektrik aydınlatmalarıyla dolu ama aynı zamanda belki Venüs'ün atmosferinden dahi kat be kat kalın ve yoğun bir kasvet bütün insanlığı kaplamış durumda! Fikirleri genel olarak günümüz global düzeninin resmi ideolojisi durumunda ama dünyayı yönetenler belki ucundan da olsa bilimadamları olabilir fakat kesinlikle filozoflar değil! Bedeni olan ruhlarız! Duygularımız, hislerimiz var! Vinç, Kepçe, CNC makinası değiliz! Akıl ve Mantık her yerde varolamaz! Akıllıca ve Mantıklı olanı bazen Kalpler taşıyamaz! Demir ve Silisyumdan olanlar her şeyi Akla Mantığa göre yapabilirler ama biz Demir ve Silisyumdan değiliz!
Hayırlısı olsun!


