İYİ Parti İl Başkanı Osman Kendir, 6’lı masada yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Haber \ Büşra GÜNDÜZ
İYİ Parti İl Başkanı Osman Kendir, düzenlenen basın toplantısında 6’lı masaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İl binasında gerçekleştirilen basın toplantısında, Başkan Kendir, “Milletin iradesinin her daim yanında olacağımızın sözünü verdik. Kuruluş ilkelerimize tamamen bağlıyız ve hiçbir dayatmaya da boyun eğmeyeceğiz bunun böyle bilinmesini isteriz” dedi.
‘İyi Parti, masaya tekme atmadı’..
Kendir, 6’lı masada yaşanan olayları şöyle anlattı: “Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi, biz bir tarih yazacağız sizlerde buna tanıklık edeceksiniz. Bu bağlamda İyi Parti’nin kurulmasıyla birlikte Türk siyasetinin kazanımları ortadadır. Sorulması gereken soru İyi Parti olmasaydı ne olurdu? Partimiz olmasaydı 31 Mart seçimleri sonrası kazanımların olmayacağını, bugün milletin umudunun olmayacağını, halkın biz bu cendereden çıkabiliriz düşüncesinin olmayacağını çok rahatlıkla görebiliyoruz. Partimiz gerçekleşen 6’lı masa toplantısında sırayla liderler söz almış, 4 lider adayının Kılıçdaroğlu olduğunu söylemiş, Genel Başkanımıza da söz gelmeden Sayın Kılıçdaroğlu, söz alarak, ‘Madem sizler beni istiyorsunuz o zaman ben adayım’ demiştir. Genel Başkanımız ise, ‘Bu masa istişare masasıdır, 1,5 yıl önce bu masayı kurarken 31 Mart kazanımlarımızı unutmayalım. Farklı görüşten, politikalardan temsiliyeti olan ve farklılıkların zenginlik olduğu bu masanın kıymetini bilelim. Ancak milletin sesine de kulak verelim. Bu bağlamda 3 yıldır sahayı dolaşıyoruz, kapı kapı geziyoruz insanları dinliyoruz ve sahadan da bize gelen bir ses var, bu ses anketlere yansıyor ve bu sese kulak verelim’ demiştir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yapılan anketlerde Sayın Erdoğan’a karşı açık ara seçimi kazanmaktadır ve saha gözlemleri de bunu desteklemektedir. Biz bunun da değerlendirmesini istiyoruz talebinde bulunmuştur. İyi Parti masaya tekme atmamıştır, aksine halkın, milletin sesine kulak vererek bir seçenek sunmuştur. Ancak masada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Siz kabul etmiyorsanız biz 5’imiz imzalayalım’ demesi üzerine, anlaşılan odur ki Meral hanımın istişaresinin kıymeti zedelenmiştir. Bu kıymete zarar gelmesin diye Genel Başkanımız önümüzdeki anketleri toplayıp o zaman biz burada istenmiyor muyuz demiştir ve o masadan kalkmamak içinde, o masanın da bir istişare yapabilmesi içinde onlara şöyle bir öneride bulunmuştur. ‘Sayın Genel Başkanlarım sizlerin de çalıştığı anket firmaları var, bizimde var, masada da halkın talebi var. Halkın talebi karşısında siz de anket firmalarıyla çalışın veya 3-4 tane anket firması belirleyelim, önümüzde 3-4 gün var, Pazartesi gününe kadar masadaki adayları halka soralım ve onlardan gelecek cevaba göre bunu istişare edelim’ demiştir. Meral hanım sonrasında bu kararı tek başına veremeyeceğini, aslında itiraz ettikleri tek adam rejimine bizlerin de cevap vermemesi gerektiğini ve partimizin yetkili organlarında bu işin görülmesi gerektiğini onlarla da paylaşmıştır. Sırasıyla milletvekillerimiz, genel başkanlık divanımız, genel idare kurulumuz, 81 ilimizin il başkanları ile bir toplantı gerçekleştirmiştir. Parti kararlarında hiçbir kararı kendisinin almayacağını, genel idare kurulunun da bu konuda yetkili olduğunu söylemiş ve genel idare kurulun da Kılıçdaroğlu’nun adaylığının istenip istenmediğini sormak zorunda olduğunu söylemiştir. Bizlerde neden yetki almadan geldiniz sorusuna Genel Başkanımız, ülkenin geleceğine karar verirken genel idare kurulumuzun kararlarına saygı duyduğunu belirterek bu alınan kararı oylatmıştır.”
‘İmza attığımız bütün hususların arkasındayız’..
Kendir açıklamalarına şöyle devam etti: “Önceki gün yaptığı basın açıklamasında da parti kurullarımızda da Kılıçdaroğlu’nun adaylığı olumlu karşılanmamıştır. Bizler millete umut olmalıyız, milletin sesini duymalıyız, milletten halktan kopmamalıyız. Bizler bu masayı dağıtmıyoruz, bu masaya tekme atmıyoruz. Genel Başkanımız sadece ‘bu masaya bir seçenek sunuyor, halkın sesine kulak verin bu seçeneği değerlendirin’ diyor. Bu kapsamda Genel Başkanımız, Kılıçdaroğlu’na şöyle bir söylemde bulunmuştur, ‘Sizin de genel başkanlığını yaptığınız iki tane belediye başkanınız bizim partimizce de olumludur bu anlamda da hangisini isterseniz onun elini kaldırmanız halinde biz bu desteği vereceğiz ve bunu da istişare etmeliyiz’ ifadelerini kullanmıştır. Sonrasında yaşanan gelişmeler, belediye başkanlarımızın açıklamaları ve onların da tarihi bir görev düştüğünü belirtmiştir. Bundan sonra yaşanacaklar ve yaşanacak olaylara karşı duruşumuz o günkü şartlara göre Genel Merkezimizce belirlenecektir ve Genel Başkanımız o masayı terk etmemiştir. Bugün bu masanın toplandığında davet edilip edilmeyeceğini de bilmemektedir ve merak etmektedir. Bizler bu masayı kurarken, içerisindeki insanların farklı siyasi görüşteki insanların fikirlerini aldık, ortak noktalarımızla milletimize umut olduk. Genel Başkanımız ve partimizin ortak beyanıdır, bir ortak politikalar mutabakat metni imzaladık. İmza attığımız bütün hususların arkasındayız. Bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var bizde bu demokrasiyi önce kendi içimizde içselleştirmeliyiz ki halka olan güveni bu anlamda netleştirelim. İnşallah halkımız teveccühünü bize gösterecek, alınan kararların da ülkemize milletimize hayırlı olacağını bilecektir. Bizler tarih yazacağız ve bu tarihi de hep birlikte yazacağız. Çünkü bizler milletimize bir söz verdik, milletin sesini bastıran değil, duyuran olacağımızı. Milletin sesinden korkan değil, güç alan olacağımızı. Milletin iradesinin her daim yanında olacağımızın sözünü verdik. Kuruluş ilkelerimize tamamen bağlıyız ve hiçbir dayatmaya da boyun eğmeyeceğiz bunun böyle bilinmesini isteriz.”