Bir ben miyim bu ıssız yolun yolcusu
Yalnız bırakan derdin sancısı
Sonsuzluğa gidişin öncüsü
Sönmeyen ateşi elinde tutan
Bir ben miyim
Her gördüğünü sırtına atan
Kördüğümü çözmeye oturan
Unutmak için iyilik yapan
Ateşin ortasına kendini atan bir ben miyim
Zalime karşı ilk dur diyen
Bu yüzden çok sopa yiyen
Yine de çok şükür diyen
Zindanda çürüyen bir ben miyim
Kör kuyulara atılan
Köle olup pazarda satılan
Mısıra sultan olan
Kölelerle oturan.
Herkesi güldürüp kendi ağlayan
Bir ben miyim
Ferhat’ı şirine kavuşturan
Çöllerde mecnunu arayan
Kerem yanmasın diye Nigar’ı bulan
En çok mutlu olan bir ben miyim
Eğri köprüyü düzelten
Aya yol gösteren
Güneşi kavuran
Yıldızları toplayan bir ben miyim
Ölüme inanmayan
Ölümle hayat bulan
Sonsuzluğun kapısında duran
Ölümü öldüren bir ben miyim
Dünyayı yörüngesinden çıkaran
Bir kaşık suda fırtına koparan
Kıyameti vakitsiz dolduran
Cahil olan bir ben miyim
Kulağı olup duymayan
Gözü olup görmeyen
Herkese akılsız diyen
Şeytana akıl veren bir ben miyim
Mirasa konup bedava yiyen
Dünyanın hepsi benim diyen
Başkasını suçlayıp zamanı öldüren
İnsanlığın katili bir ben miyim.
Sevgili dostum, birçoğumuzun maddeden bahsettiği şu zamanda, manayı konuşmak erdemlilik oldu. Halbuki zalimde insan, mazlumda, cahilde alimde insan. Firavunla aynı sarayda büyüyen Musa, Peygamber’le aynı Kabe’nin etrafında dönen, Ebu Cehil, cehaletin babası da insan. Habil’de insan Kabil’de hem de kardeş. Yani katilinde katledileninde, hırsızında soyulanında, doğrunun ve eğrinin insan olduğu bir Dünya’da yaşıyoruz. Böyle yaratmış yaradan, camiye giren her insan doğru olmadığı gibi, meyhaneye giren her insanında eğri olmadığı bir Dünya’da yaşıyoruz. Meyhanecinin içmediği, imamın namaz kıldırıp kendi kılmadığı var olan, papazın günah bağışladığı, Dünya hahamın olduğu, maymunların kutsal, insanın katlinin sevap olduğuna inanılan ve adına insan dediğimiz insanlarla, aynı evde aynı mahallede, aynı şehirde beraber yaşıyoruz. İnsanları topluca katleden, ırkını başkasından üstün gören, iyilerin ya da iyi olunan yerde oturup, kalbinde zerre merhamet bulunmayan, İslam’dan habersiz olsa bile, insanlığın zirvesine çıkmış, insanlarla beraber yaşıyoruz. Biz ne meyhaneye gidebiliriz, orada doğru var diye, nede camiyi terk ederiz eğri var diye. Camiye geleni eğitiriz camide, meyhaneye gidip suçüstü yakalamayız adamı, evine gider çay içer değer veririz, kazanmak için. Kendi günahlarımızın üstünü örtmek için, başkalarının günahlarını ne konuşur nede açığa çıkarırız. İman bunu gerektirir. Bu yüzden insan olup insan üretmek gerekir, çünkü insan, sadece mahluk değil, eşrefi mahluktur, yani şerefli yaratılmıştır. Yalnızda olsan insan olmak, insan kalmak, insan üretmek insan kazanmak için yola çıkmak gerek, insanlık yok olmadan. Adına insan denilen varlıklar tarafından yok edilmeden. İnsan üretmek için yola çık. Karşılaştığın insan hasta ise, şifa bul, ölü ise dirilt, canlı ise hayata kat. Bu uğurda mücadele ederken kendi hastalığını, belki de ölü olduğunu, canlı isen bir çok hünerlerin, yeteneklerin olduğunu fark edecek, kendine bile hayret edeceksin. Fakat bu düşünceyi bu ruhu, sahaya inmeden asla fark edemezsin. İlk dersin ben insanım insan kalacağım fikrine inanman ve kendine güvenmen olacak. Ben mi demen, insan olsan bile işe yaramaman, imtihanı kaybedeceğin anlamına gelir. İnsan kazanmak insan üretmek, için sahaya çıkmak, kendini kazanmanın tek formülüdür. Para kazanmaya çıktığın kadar, insan kazanmaya, insan üretmeye çıkmazsan eğer, bir gün para kazanacak insan bulamayacaksın. İnsanın yerini makinalar alacak insan sadece tüketen varlık haline gelecek. Makinaları üretenler efendi, diğerleri de Rabbe değil onlara köle olacaktır. İnsanların şehirlere sitelere toplanma sebebi budur. Sen Allah’a ve ahiret gününe inanmış insanlığın kurtuluşunu isteyen biri isen, makinalar ve onları üretenler seni tamamen ele geçirmeden, sen makinaları üret, ekilmeyen arazi, dikilmeyen fidan, çalışmayan, üretmeyen insan kalmayıncaya kadar mücadele et. İnsan kalmanın mücadelesini bırakırsan eğer. İnsanlık sadece insana benzeyen varlıklardan oluşacak bunu unutma. Madde seni değil sen maneviyatınla maddeyi yönet. Din bu başka dinde insanlıkta yoktur, bunu unutma. Allah’a emanet ol. İnsan üret.