İlksel Çorbalar

Olasılık hesaplarına göre canlılığın var olması imkansız! Ama varız! Bizi uzaylılar yapmış olsa dahi bu sefer de ‘Uzaylıları kim yaptı’ sorusu ortaya çıkar!

Aslında sadece canlılığın ortaya çıkması değil daha başka pek çok şey olasılık hesaplarına hiç uymuyor! Bence ya olasılık hesaplarında akıl edemediğimiz bir şeyler var, ya dünyanın ve uzayın öyküsünde hesaba katmayıp yanlış anladığımız birşeyler var, az olmayan bir ihtimalle de ikisi birden var ve Fermi Paradoksu ile Drake Denklemi de bu olasılık hesaplarının ortodoks bilimce Darwin’in ve Malthus’un aleyhine olması nedeniyle ısrarla inkar ettiği ve Boltzmann beyni hikayesiyle de ciddi soru işaretleri bırakan kısımlarıyla birleşince oldukça mantıklı ve anlamlı bir hale geliyor!

Bugünkü türlerin akıllıca yaratılmış olan Baraminlerden ortaya çıktığını düşünüyoruz; teoriler ise Baraminlerin nasıl ortaya çıktığı ile ilgili olmalıdır! İlksel çorba meselesi burda çok daha öne çıkıyor! Neden dünya’da şu anda yeni ilksel çorbalar görmüyoruz? İlksel çorba için gerekli olan Bor ve Molibden katalizörlerin yalnızca Mars toprağında doğru oranda olduğunu okumuştum! Belki şu anda gitmemize izin verilmeyen Mars’ta halen ilksel çorba oluşumu devam ediyordur; ama tabi coğrafyası, atmosferi ve iklimi gibisinden şeylerden ötürü Mars’taki canlılık muhtemelen bizim şu anda ekstremofil dediğimiz cinsten olacaktır! Tabi silisyum, azot ve ters karbon bazlı gibisinden değişik yaşam formları için de farklı katalizörler gerekecektir elbette! Zaten belki de Mars ve genel olarak uzay kolonilerinin engellenmesinin ana nedeni Darwin’in ve Malthus’un bir daha ayağa kalkamayacak şekilde en ölümcül ve nihai darbeyi alacak olmasıdır!

Bırakın Ay’ı ve Mars’ı, Antarktika’da dahi arkelojik kazılara pek izin verilmiyor; daha Plüton ve Sedna gibisinden neler neler var üstelik… Ayrıca Planet Nine ile Planet X gibi adlar verilen gezegen de bence muhtemelen bulundu ama hoşlarına gitmeyen ve bizim de bilmemizi istemedikleri şeyler gözlemlediler! Zaten Przybylski yıldızında da epey garib şeyler var ve pek muhtemel onlar da bizim bilmemizin istenmeyeceği şeyler!

Charlton Heston‘ın 1968 yılındaki Maymunlar Cehennemi filminde de bilimsel gerçekleri ve bilhassa da Arkeolojiyi engellemeye çalışan Dr. Zaius vardı! 1968 yılında bu işler çok daha kolaydı ama İnternet, Sosyal Medya, Podcast ve Yapay Zeka gibi şeylerin çağında gitgide global sırların ve çarpıtmaların saklı tutulması çok daha zor hale gelecek çünkü bilgiye erişim hem çok daha ucuz hem de çok daha kolay ve dolayısıyla hem çok daha zeki hem de çok daha bilgili hakikat avcısı akıl küpleri hem nicelik hem de nitelik anlamında gitgide katlanacak gibi duruyor…

Daha kimbilir nice sırlar var…