yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
34,4590
EURO
36,3651
ALTIN
2.960,55
BIST
9.295,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Parçalı Bulutlu
20°C
Yalova
20°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Az Bulutlu
11°C

İHTİMALLER

06.10.2022 16:30
0
A+
A-

 

Teknolojik tekillikle uzay medeniyeti olacağız veya ilkel tarım çağına geri döneceğiz. İki ihtimal de olası. Hangisinin hayırlı hangisinin şerli olduğunu da ben kestiremiyorum. Hakkımızda hayırlısı! Antik çağlara ait inkar edilemeyecek kadar astronot tasviri var. Ama bana kalırsa dünyaya ulaşmış uzaylı bir medeniyet söz konusu değil çünkü böyle birşeyin saklanmasını imkan dahilinde görmüyorum. Benim teorime göre biz uzaya gittik ama bir felaket oldu ve herşeyi kaybettik. Piramitler ve Stonehenge hakkında türlü söylentiler hali hazırda dolaşıyor. MÖ 3900 yılına tarihlenen Sahra‘nın çölleşmesi, muhtemelen dünyanın başka coğrafyalarını da etkiledi ve büyük bir yokoluş gerçekleşti. Angkor Wat, Büyük Zimbabwe, Mayalar ve Nazcalar gibi medeniyetler arkalarında sadece ilkel tarım toplulukları bırakmıştı. Gerçi belki de böyle bir yokoluş daha hayırlı olacaktır çünkü Yuval Noah Harari gibilerin gelecek tasvirleri ve hali hazırda yazılmış olan distopyalar beni oldukça korkutuyor. 1984 ve Cesur Yeni Dünya gibi distopyalar hali hazırda gerçekleşti. Gene de ölüm diye birşeyin olduğunu inkar edemeyiz. Madde aleminde herşeyin bir sonu vardır. Hindistan gün geçtikçe gelişiyor ve zenginleşiyor. Fakat batı ülkeleri için aynı şey söz konusu değil ve umutsuzluk onları düzen karşıtı politikacılara çekiyor. Ne olursa olsun insan her şartta yaşayabilir. 130 milyon yıl ve daha da öncesine tarihlenen insan iskeletleri var. Bir dinozora da karbon testi yapınca 20.000 yıl kadar çıktı. Ama önemli olan insanoğlunun en büyük zorlukların dahi üstesinden gelebileceği gerçeğidir. 14. yüzyıl Avrupasında kıtlık ve veba vardı. 16. yüzyıl boyunca bütün Amerika kıtası neredeyse yokoldu. En az 2500 yıldır kıyametin kopmasını heyecanla bekleyen pekçokları var ama hala kopmadı. Elektriksiz nasıl yaşayacağımızı hayal edemiyor olmamız, yaşayamayacağımız anlamına gelmez. Bana sorarsanız aslolan Kemalattır. Kemalat ruh’un olduğu her şartta geçerlidir. Zaten ‘Bu hayatta yaşarken ne yapmalıyım‘ sorusunun, her ne kadar aklımıza dahi gelmese de, hayatımızın merkezinde olması gerektiği kanısındayım. Ve ayrıca istisnasız herşeyin sorgulanması konusuna da girmek istiyorum. Kemalatın ve istisnasız herşeyi sorgulamanın bedelinin ağır olduğunu inkar edemem. Gerçi şu da var ki hayat hali hazırda zor ve acılı. Bu gerçeği hiçbirşey değiştiremez. Arthur Schopenhauer keşişçe bir yaşantıyı öneriyor. Gnostizm vardı milattan sonraki ilk yüzyıllarda. Gnostizme bir göz atmak çok faydalı olabilir. Benim öngörülerime göre fosil yakıt kaynakları iyice sonlanmaya başladığı zaman sıcak füzyon enerjisinin keşfedildiğini ilan edecekler ve bu sıcak füzyon enerjisini kullanmaya başlayacaklar. Bana sorarsanız sıcak füzyon enerjisi hali hazırda keşfedilmiş durumda ama diğer enerji türlerinin değerini azaltmaması adına bunu ilan etmiyorlar. Günümüzdeki kapitalist global medeniyet, yalnızca ekonomik büyüme devam ettiği sürece varlığını sürdürebilir; tıpkı giderken iki tekerlek üzerinde durabilen ancak durduğunda iki tekerlek üzerinde duramayan bir bisiklet gibi. Rahmetli Haydar Baş, insan ihtiyaçlarının sınırlı, ancak kaynakların sınırsız olduğunu ve kaynakların teknolojinin ilerlemesiyle sınırsızlaştığını söylüyordu. Sonuçta medeniyetimizi kaybedersek düzenin sahipleri de herşeyini kaybedecek. Aslında böyle bir çöküşün engellenmesi, teknolojinin ilerlemesiyle veya engellenen teknolojilerin önünün açılmasıyla mümkündür. Medeniyetin çöküşüyle ilgili hikayeler bir süredir global basında konuşuluyor. Şu anda global ekonominin büyüme hızı, enerji kaynaklarının pahalılaşmasına takılmış durumda. Ama düzen, mecbur kalması durumunda aktif hale getireceği şeyleri bulabilir. Ancak şöyle de birşey var ki, hangi ihtimalin daha hayırlı olacağını kestirmek kolay değildir.

İhtimaller çok. Her ihtimal ayrı ayrı korkutucu. Sabırlı ve sakin kalmak kolay değil. Hayırlısı!

Baha Tuna e-mail adresi:  xyztu12345@gmail.com

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.