Sevgili dostum. İtikadın nedeni niçini nasılı olduğu gibi ibadetinde nedeni niçini nasılı vardır. Akıl nedeni, ruh niçini, beden ise nasılı temsil eder. Üçü birleşmeden yapılan bütün ibadetler, ya yarımdır, ya da şekilde kalır. Ne kadarının kabul olacağını ancak Allah cc bilir. Esasen bütün hayatımızın nedeni niçini nasılı olması gerekir. Çünkü hayatımızın tamamında, ya iman, ya isyan, ya inkar, ya da ihmal vardır. İman edip İslam’ı yaşayanlar müstesna, isyan, inkar, ihmalin panzehiri ise şeytana fırsat vermeden, sürekli yapılan ibadetlerdir. Bu soruyu her insan kendine sormalı hatta beynini yormalı, zorlamalı, düşünmelidir.
İnsan beyni kütüphane gibidir. Hangi kitabı okuman gerektiğine senin iraden karar verir. Yaratıcıyı tanıma kitabını oku diyen iraden, yaratıcıyı hissetmeni, kudreti karşısında hem hayran kalmanı, hem ürpermeni, İbadete layık biri olduğunu düşünmeni ve ona ibadet etmeni, saygıda kusur etmemeni, ısrarla tavsiye eder. Çünkü insanı yaratan gücün, alelade bir güç olmadığını anlamalı, öğrenmeli, boyun eğmeli, Bu konuda arayış içine girmeli, gerçek inanca, gerçek ibadete ulaşmalıdır.
Nedeni kavrayan insan, itikat kitabını beynine okutur. O kitap zaten beyinde mevcuttur. Cebrail aleyhi selamın Allah Resulüne oku dediği o kitaptır. İradesini kullanan insan itikat kitabını okur ve kainatın sahibini fark eder. Aciz olduğunu, ona muhtaç olduğunu anlar ve yardım ister. Hatta merhamet dilenir. Yaratıcıda merhamet dilenene, beyninde var olan merhamet kitabını okutur. Böylece insanda ibadet arzusu zuhur eder. Niçini de kavramıştır.
Sıra ibadet etmeye gelmiştir. İbadet yaratandan merhamet dilenmektir. Böylece irade, merhamet kitabını okumayı tavsiye eder. Şeytanın iyilik yap kötülük bul vesvesesine uymazsa, muhteşem bir lezzete sahip olur. Hayatının tamamını Rabbinin rızasına uygun tasarlar ve uykusu bile ibadet sayılır. Merhamet etmeyene merhamet olunmaz düsturunu benimser ve Rabbiyle irtibat halindedir. Artık yaratanın çekim gücündedir. Sinek gibi değil artık insan gibi düşünür. Bu yüzden kuluna merhamet eden Allah cc ona merhamet bağışlar. Rahmet isteyen merhamet etsin müjdesine nail olur. Sağlam bir itikat ile, merhamet sınırlarını iyi çizen bir insan haline gelir. İbadet ederek merhametinin arttığını da fark eder, ibadetine daha çok önem verir. Buda teslimiyetini, ihlasını, samimiyetini artırır. Fakat imtihandaki sorularda imtihanda zorlaşmaya başlar. Çünkü Allah’ı Zülcelal hazretleri insanı eşrefi mahluk olarak yaratmıştır, eşrefi mahluk kalmasını ister. İnsanın nefsi ve şeytanı güçlüdür, insanın daha güçlü olması için imtihanı da büyüktür. İbadet Allah’ın okuludur. Bu yüzden hayatın tamamı ibadet olmalıdır. Buda ancak Allah’a yakın olmakla mümkündür. İbadet etmeyen ve hayatına uygulamayan her insan Allah’tan uzaktır. Allah’tan uzak olan insan şeytanın okulunda okur ve onun hizmetindedir.
İmtihanı artan insan ders çalışmak zorundadır. İmtihanı kabullenen insan, iradesini fark eder ve samimi bir Müslüman olarak, itikat, iman çerçevesinde yoluna devam eder. Şeytana ve nefsine karşı, güçlü olmak ister. İradesi ona ilimi tavsiye eder. İlim insan beyninde muazzam bir yer tutar. İtikat ve ibadet ilim yapmaya mecbur kılar. Güçlü olmak için ilim şarttır. Fakat itikatsız ve ibadetsiz ilim insanı kibirli yapar. Hatta itikadı olsa, eğer ibadet anlayışı farklı ise, insan kibirlidir, kibir ise yaradılışa isyandır.
İbadetsiz merhamet ise vereni unutmaktır. Enaniyet kaplar yüreğini ve kibrin artar. Bu yüzden namazla zekat aynı ayette geçer. Ayrıca ibadet var olmak yada olmamak gibi bir şeydir. İbadet etmek, insan olduğunu unutmamak. İçinde başka birinin var olduğunu hissetmek. Üzüldüğün zaman teselli eden, sabrı öğreten, mutluluğu seninle beraber yaşayan biriyle yaşaman, yaşlanmandır ibadet. Müslüman olarak doğup, Allah’a ve Resulüne tabi, kibirsiz bir hayat sürüp ölmendir ibadet. En çokta kendini bilmendir ibadet.