BIST 100
10.918,51 -1,07%
DOLAR
42,5163 0,12%
EURO
49,6001 0,14%
GRAM ALTIN
5.769,51 0,29%
FAİZ
37,98 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
79,09 1,32%
BITCOIN
91.977,00 -0,21%
GBP/TRY
56,7576 0,02%
EUR/USD
1,1658 0,12%
BRENT
63,23 -0,05%
ÇEYREK ALTIN
9.433,15 0,29%

HUZUR MEKANLARI CAMİLER

zubeyde-kalyoncu-haberci-kose-yazisi

İnsan salt bedenden müteşekkil bir varlık değildir. Onu “insan” kılan ve tüm varlıklar hiyerarşisinde en üst makama çıkarabilen yönü sahip olduğu “ruh” gerçeğidir.

Sınırlarını keşfetmenin henüz mümkün olmadığı bu gücün, insanî olan her duygu gibi beslenmeye, terbiyeye ve inkişafa ihtiyacı vardır. Rabbimiz buna yardımcı olacak pek çok unsuru var eylemiş ve bir de yine insan eli ile inşa edilmiş/edilecek camileri -ibadet mekanlarını- buna vesile kılmıştır. “Allah’ın evleri” mesabesinde bulunan camiler, ruha huzuru ilham ve hediye eden varlıkları ile İslâm’ın ilk yıllarından itibaren mukaddesatımız içinde yer almışlardır.

Rabbimiz camileri ziyarete gidecek olan kullarına: “Ey âdemoğulları, her mescide gittiğinizde /namaz kılacağınızda ziynetinizi, en güzel elbisenizi giyin.” (A`râf, 7/31) Diye buyurarak bu kutsal mekânların öneminin altını çizmiştir. Aynı zamanda "Bir kimse evinde güzelce temizlenir ve farz namazını kılmak üzere mescitlerden birine giderse, attığı adımlarından her biri, günahlarını siler, diğeri de derecesini yükseltir." Müjdesini de bu mekanlara atfetmiştir.

Yine bir hadisinde Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Müslüman bir kimse mescitleri namaz ve zikir için kendine yer-yurt edindiğinde, Allah onun bu durumuna, gurbetten dönen kişiye ailesinin sevindiği gibi sevinir.” (İbn Mâce, Mesâcid, 19) Rabbim sevinir, kulunu sever, sevdiği kulunun derecesini yükseltir, onun sıkıntısını giderir ve onun sevgisini tüm insanların kalbine yerleştririr….. Daha nice güzellikler… Camiler ve cemaatleri..

Diyanet İşleri Başkanlığı 2003 yılından itibaren her yıl Ekim ayının ilk haftasını “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak, bu özel mekanlara ve din görevlilerine dair bir farkındalık kazandırmak adına kutlamaktadır. Bu hafta içerisinde, hayatın hem manevi hem de sosyal boyutta merkezi konumunda olan camilerin mekân olarak kudsiyetinin yanında din görevlilerinin eğitim, irşat, dini-kültürel-sosyal dayanışma ve rehberlik noktasında topluma katkılarını, özveriyle sergiledikleri çaba ve gayretlerini anlatan seminer ve konferanslar düzenlenmektedir. Ayrıca her yıl bu hafta kapsamında belirlenen farklı bir konu etrafında halkımızı bilinçlendirecek etkinlikler de düzenlemektedir.  Peygamber Efendimizin (s.a.s.) doğumunun 1500’üncü yıldönümü olması hasebiyle Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın bu yılki teması “Hz. Peygamber Cami ve Namaz” olarak belirlenmiştir.

Her canlının bir yaşam kontrol merkezi, kalbi olduğu gibi her şehrin de bir kalbi vardır. Oradan şehre kardeşliğin, huzurun, birlik ve dirliğin yaşam enerjisi pompalanır. Kadim kültürümüzde şehirler bu bilinç ile inşa edilirdi. Merkeze bir cami alınır onun etrafında yaşam alanları yerleştirildi.  Hayat, caminin içinde kurulan ve boşluk kabul etmeyen saf sisteminin oluşturduğu güçlü kardeşlik enerjisiyle tanzim edilirdi.

Hayat camii ile İslâm namaz ile inşa edilirdi. Peygamber mescidinde ilk teneffüs edilen bu huzur halkaları medeniyetimiz içinde Ulu Camii, Yeşil Camii, Süleymaniye, Selimiye, Sultanahmet, Şehzade, Nuruosmaniye, Fatih, Eyüp Sultan, Beyazıt ve Yeni Camii gibi Sultanların veya validelerinin inşa ettiği camiler ile hep devam ettirile gelmiştir. Hep aynı gaye ile kurulmuş ve etraflarındaki külliyeler ile bu amaca hizmet etmişlerdir.

Camilerin kubbelerinden ve minarelerinden arşa yükselen ezan sesleri hayatın içinde bin bir hengamede koşturan kulları sadece namaza çağırmaz. Huzura, sekinete, kardeşliğe, adalete, doğruluğa davet eder. “Dur ve bir kendini dinle, Rabbinle buluş ve dertleş!” demektir aynı zamanda. Cami avlusunda koşuşan çocuklar, dilleri duada büyükler, yaşamın merkezine yön veren gençler… Manevi kılavuzlar olan imamların arkasında omuz omuza durduklarında, tüm farklılıklarını bir kenara bırakıp ümmet bilinci ile bir araya geldiklerinde hayatın gerçek veçhesini sergilerler. Allah’ın kulları Allah’ın evinde saf olduklarında insanlık Neşv-ü nema bulur. Ruh beden ile varlığının hakkını verir. Secde her yerde olur ancak en güzel bir imamın arkasında hayat bulur. Bir cemaatin parçası iken derecesini artırır.

Namazın yanında bir sohbet, vaaz ve hutbenin insan-ı kâmil olma noktasında ferde kattıkları, toplumsal barışın, ahlaki dirilişin ve manevî huzurun gerçekleşmesinde sağladığı katkı kadar önemlidir. Manevi hayatımızın bizi sürüklediği buhranlara karşı camilerin iyileştirici gücünün farkına varmak büyük önem arz etmektedir. Camiler içinde yaşadığımız topluma karşı aidiyet bilincinin güçlenmesi ve hem aile hayatının hem de sosyal hayatın üzerine inşa edildiği değerlerin öğrenilmesi ve yaşatılmasında büyük etkiye sahip müesseselerdir.

Anlam arayışları içerisinde sendeleyen gençliğin, ruhunu dizginleyecek bir Kur’an sedasının sağlayacağı sekinet hissini başka bir mekânda bulması mümkün değildir. Camilerin bu çok boyutlu işleyişi ile tekrar hayatların merkezine konulması gerekmektedir. Ferdin, ailenin ve toplumun kalp atışlarını düzenleyecek bir ezan sesine kulak kabartmak gerekmektedir.

Gelin bir sonraki ezana icabet edelim, hayatın ritmini kaçırmayalım.

 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?