
Yalova Paşaköy’de dönüşü olmayan bir yola girildi
- Toprak kayıyor, ağaçlar yan yatıyor; aşağısı nehir ve yağmur mevsimi başladı. Sadece heyelan değil, bir sel felaketi de yaşanabilir!
HABERCİ soruyor: Paşaköy’de bugüne kadar tüm olup bitenler, onca şikayete rağmen niçin görmezden-duymazdan gelindi?
- Haber / Yorum - İbrahim Yurdagül
Yalova’nın doğusunda, Altınova-Tersane bölgesinde yaşanan çevresel tehditler, şehrin merkezinde, Yalova Paşaköy’de farklı bir boyut aldı ve artık kim bilir, belki de ‘alınacak bir önlem bile kalmadı!’
Yer; Yalova’nın harika doğasına, verimli toprakları ve tertemiz havasına-suyuna sahip PAŞAKÖY.
Çevre yolu yapımı gerekçe gösterilerek her gün binlerce ton hafriyat, burada seçilen bir araziye dökülüyor ve işin asıl vahim tarafı ise, arazi ÇÖKTÜ ÇÖKECEK! vaziyette.
- HER GÜN YÜZLERCE KAMYON BİNLERCE TON HAFRİYAT DÖKÜYOR!
Alınan bilgilere göre günde yaklaşık 200 kamyon, her biri 30-40 tondan binlerce ton hafriyatı aynı alana döküyor ve bu işlem; günlerdir, haftalardır devam ediyor. Bugün öyle bir noktaya gelindi ki; belki de gerekli önlemleri alıp bir doğa faciasını önlemek için çok geç kalınmış bile olabilir. Zira döküm alanının bitişiğindeki ağaçların önemli bir bölümü yan yatmış, devrilmiş durumda ve aşağısı nehir. Kış aylarına yaklaştığımız bu günlerde sağanak yağmurlarla birlikte her an bir heyelan, her an bir doğa felaketi yaşanabilir.
- ŞİKAYETLERDEN SONUÇ ALINAMADI..
Bölge halkı, ilgili birimlere defalarca şikayette bulunduklarını, bir çökme ve heyelan durumunda ciddi bir felaket yaşanabileceğini, can kayıpları olabileceğini söylüyor. Şikayetlerinden sonuç alamayan insanlar, bu duruma ses çıkarmayan, göz yuman ve Yalova’nın doğasını-insanını önemsemeyen yetkililere ateş püskürüyor.
- İL ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ YETKİLİLERİ NİÇİN SESSİZ KALIYOR?
Altınova tersane bölgesinde yaşanan çevresel sorunlar (katı ve sıvı kimyasallar) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkililerinin sorumluluğunda ise, Yalova Paşaköy’de yaşananlar (heyelan riski, toprağın ve doğanın korunması) İl Orman Müdürlüğü başta olmak üzere, karayolları bölge müdürlüğü yetkilileri ve ilgili bürokratların sorumluluğunda. Soru şu: Sorumlu olması gerekenler niçin sorumluluklarının gereğini yerine getirmiyorlar? Dahası; bugüne kadar tüm olup bitenler, onca şikayete rağmen niçin görmezden-duymazdan gelindi?

