CHP’Lİ KADINLARIN GERİ DÖNÜŞÜMDEN YÜREKLERİ ISITAN HİKAYESİ
ÇOCUKLAR ÜŞÜMESİN DİYE KADINLAR KOLLARI SIVADI
- CHP Yalova İl Kadın Kolları üyeleri, 3 yıldır sürdürdüğü “Çocuklar Üşümesin” projesiyle, el emeği atkı ve bereleri çocuklara ulaştırarak hem yürekleri ısıtıyor hem de toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergiliyor.
Projede, ikinci el olarak temin edilen ipler hijyenik açıdan önce yıkanıyor, ardından örülerek çocuklara hediye ediliyor. Böylece CHP’li kadınlar geri dönüşümün ve el emeğinin de önemine vurgu yapıyor.
Haber \ Büşra GÜNDÜZ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova İl Kadın Kolları Başkanlığı, 3 yıldır aralıksız sürdürdüğü “Çocuklar Üşümesin” projesiyle hem gönülleri hem de çocukların yüreklerini ısıtmaya devam ediyor. Parti binasında, evlerde ve arkadaş grupları içinde bir araya gelen kadınlar, tamamen el emeğiyle ördükleri atkı ve bereleri Yalova’nın farklı mahallelerinde dar gelirli ailelerin çocuklarına hediye ediyor.
‘PROJE 2021 YILINDA BAŞLADI’
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç, projenin 2021 yılında başladığını belirterek, hikâyenin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı: “2021 yılında bir tekstil fabrikasının bize kartelaları kaldı. İlk başta, deprem zamanı 11 ilimize ördüğümüz 700-800 adet kadar atkı ve bereyi gönderdik. Yaklaşık 3 yıldır da Bayraktepe, Bağlarbaşı, Seyrantepe, Kazımkarabekir gibi mahallelerde bu atkı ve bereleri çocuklarımıza hediye ediyoruz. Daha çok dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı bölgelerde dağıtıyoruz. Bunların tamamını hediye paketine koyuyoruz. Kırtasiye dağıtırken ya da oyuncak dağıtırken nasıl aynı hassasiyeti gösteriyorsak, burada da aynı özeni gösteriyoruz. Her çocuğun eşit olması, her çocuğun eşit giyinmesini istiyoruz. Tüm kadınlarımızdanda rica ediyoruz; gün gruplarınızla, arkadaşlarınızla toplanarak 3-5 çocuğun atkı ve beresini siz de örebilirsiniz.”
ATAÇ, PROJENİN BAŞLAMA HİKAYESİNİ ANLATTI
Ataç, projenin çıkış noktasında hem toplumsal dayanışma hem de çevresel farkındalık bulunduğunu vurguladı: “Biz o tekstil fabrikası kapandığında elimizde kalan kartelalarla ne yapabiliriz diye düşündük. İlk olarak Fatma Aktürk bu kartelalardan atkı dikmeyi öğrendi. Kumaş kartelalarını dikiş tekniğiyle birleştirerek atkılar yaptık. İnternetten videolar izleyerek dikiş tekniğini öğrendik. Günde 10 tane kadar atkı diktiğimiz zamanlar oldu. Bu tamamen bir dikiş tekniği; iki kartelanın birleşmesinden oluşuyor. Aslında burada geri dönüşümün de altını çizmiş olduk. Sıfır maliyetle ve geri dönüşümle çocuklara fayda sağlamış olduk.”
KADINLAR HEM EĞLENDİ HEM DE ÖĞRENDİ
Ataç, bu süreçte birçok kadının el emeğiyle katkıda bulunduğunu da anlattı:
“İlk başta çok zorlandık. İpliği altından geçirmek gerekiyormuş, ben üstünden geçiriyordum. Ama deneye deneye hepimiz öğrendik. Fatma hanım bana ‘Olmaz tabii’ demişti. Sonra bütün arkadaşlarımız bu tekniği öğrendi. Bir süre sonra dikiş tekniğiyle onlarca atkı ortaya çıkardık.”
‘ÖNCE YIKIYORUZ SONRA ÖRÜYORUZ’
Bu çalışmanın yalnızca el emeğiyle sınırlı kalmadığını belirten Ataç, hijyen konusuna da özel önem verdiklerini söyledi: “Bir fabrika kapanıyor, orada bir yığın ip var. Biz bunları değerlendiriyoruz ama depoda çok uzun süre bekledikleri için önce yıkıyoruz. Çocuklar kullanacağı için sağlık açısından dikkat ediyoruz. Rengârenk, pırıl pırıl oluyorlar. Biz nasıl kendi çocuklarımıza davranıyorsak, başkalarının çocuklarına da öyle davranmalıyız. Bize yapılmasını istemediğimiz hiçbir şeyi başkasına yapmazsak ülkede sorun kalmaz.”
‘YİNE BİZİM CHP’Lİ ABLALAR GELDİ’ DİYORLAR
Ataç, projenin siyaset üstü bir insani dayanışma hareketine dönüştüğünü vurguladı:
“Bu mahallelere gittiğimizde seçim zamanı bile hiçbir olumsuz tepkiyle karşılaşmıyoruz. İnsanlar ‘Yine bizim CHP’li ablalar geldi’ diyor. Seyrantepe’de bizi evlerinde ekmekleriyle ağırlayan, bizi besleyen insanlar var. O kadar samimi ve sıcaklar ki... Tabii ki eleştiriler de oluyor ama eleştiri olmadan hiçbir şey gelişmez.”
‘SİYASİ KİMLİKLE BİR ARAYA GELMİYORUZ’
Her görüşten kadının çocuklar için birleştiğini kaydeden Ataç, “Biz bu işi siyasi bir kimlikle yapmıyoruz. Mesela pek çok dernekteki hanımlar örüyor. Onların buraya gelmesine gerek yok; evlerinde örüp bize ulaştırıyorlar. Hatta diğer partilerden kadınlar da destek veriyor. Buradaki her arkadaşımızın birkaç arkadaşı daha örüyor. Ayrıca bazı derneklerdeki hanımlar da örüyor. Ben onlara ‘cesur yürekli kadınlar’ diyorum. Hiçbir zaman isimlerinin geçmesini istemezler ama her konuda yanımızdalar” şeklinde konuştu.
‘BİZİMKİSİ KÜÇÜK AMA ANLAMLI BİR ÇABA’
Ataç, toplumda olumsuzluklara rağmen dayanışma ruhunun hâlâ güçlü olduğunu ve her kadının küçük bir katkıyla fark yaratabileceğini ifade etti: “Biliyorsunuz, her zaman herkes her şeye olumlu bakamayabiliyor. Keşke bu proje daha fazla yayılsa. Ama önemli olan, insanların çözüm odaklı düşünmesi. Ülkenin ekonomik ve psikolojik şartları ortada. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bizimkisi küçük ama anlamlı bir çaba. Dilerim bizden daha güzel projeler üreten insanlarla karşılaşırız.”
‘BİZİM TEK AMACIMIZ ÇOCUKLARIN YÜZÜNÜ GÜLDÜREBİLMEK’
Projenin, kadın emeğinin ve toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olduğunu vurgulayan Ataç, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Bu proje bizim için sadece örgü, dikiş ya da kumaş değil. Bu, bir çocuğun gülümsemesi demek. Kadınların bir araya gelip sıfır maliyetle bile neler başarabileceğini gösteren bir örnek. Yeter ki herkes biraz zaman ayırsın, elini taşın altına koysun.”
