..”Norveç gemilerini Yalova’da yaptırıyor; çünkü kendi denizi, çevresi, oksijeni, sağlığı bizden daha kıymetli!”
..”Zamanında Reşat Sözen ve Şükrü Önder’e de söylemiştim; tersaneler Yalova için yanlış bir projeydi, şehrimize vurulan hançer oldu!”
..“Marmara sahilleri ve denizi, Aksa dahil, sanayi kirliliğinden yıllardır nasibini alıyor. Yalova haritasının sahip olduğu 17 akarsu bugüne kadar değer açısından hiç incelenmiş midir diye sormak lazım!”
..”Harita ve pusula çok önemli. Harita bütün değerleri anlatır, pusula da yönü-rotayı gösterir. Yalova il haritası dünya cennetinin cenneti; ama yönetenlerin pusulası bozuk!”
..“Yalova haritasında heyelanların, toprak kaymalarının yeri bellidir. Bugün dahi bu bölgelerde imar izni nasıl verilmekte; anlayan var mı?
..”Yalova siyaset çöplüğünü karıştırdığımızda şehrin sırtına hançer vuran çöp siyasetçileri çok net görürüz!”
..”Yalova halkı seçtiklerinin neler yaptıklarını iyi takip etsin!”
..”Atatürk’ün ‘benim kentim’ dediği Yalova’da yaklaşık 125 km. olan sahil ve denizi; kim, nasıl, ne şekilde kontrol ediyor; bunu bilmemiz lazım!”
Kaptan Okan Erözalp, HABERCİ’ye verdiği röportajda, tersanelerden Marmara denizine, sanayi kuruluşlarından OSB’lere, TİGEM arazilerinden Yalova siyasetine kadar birçok alanda görüşlerini ve eleştirilerini Yalova kamuoyu ile paylaştı.
“Denizcilik ve balıkçılık sektöründe bir dünya markası olan güçlü Norveç ülkesi neden balıkçı gemilerini Yalova tersanelerinde yaptırıyor?” diye soran Erözalp’ın tespiti şöyle oldu: “Çünkü Norveç’in vatandaşı bizden çok daha değerli; daha doğrusu Norveç durumu böyle görüyor. Onların denizi, çevresi, sağlığı, oksijeni bizden çok daha kıymetli olduğu için, böyle kabul ettikleri için gemilerini Yalova’da uygun fiyata yaptırıyorlar, Yalova’nın çevresini, denizini, oksijenini kirletiyorlar.”
Tersanelerdeki gemi sanayi ile ilgili bilgi ve tecrübelerini de Yalova kamuoyuyla paylaşan Erözalp, konuya ilişkin şunları söyledi: “Gemi kum raspasında boyanırken 5 km. çapı etkiler. Tersanenin denizi ne hale getirdiği yapılan bilimsel araştırmalarla, çekilen çarpıcı fotoğraflarla belli. Kazananlar kim; onlar da belli. Yalova’ya tersaneler kurulmadan önce dönemin siyasetçileri Reşat Sözen ve Şükrü Önder ile de konuşmuştum. ‘Bu yanlış bir proje, Yalova’ya vurulan bir hançerdir bu proje’ demiştim. Şimdi medyada ‘Marmara ölüyor’ manşetlerini görüyoruz; ne diyelim, geçmiş olsun. Marmara da, çevre de, oksijen de, insanlar da ölüyor zaten.”
“Marmara denizi ile çevre, toprak ve suya verilen zarar elbette sadece tersaneler zile sınırlı değil. OSB’ler ayrı bir hançer, sanayi kuruluşları ayrı bir hançer; hele hele denetimsizlik, başıbozukluk hepsinden ölümcül bir handikap” diyen Kaptan Okan Erözalp, bakın neler söyledi: “Marmara sahilleri ve denizi, Aksa dahil, sanayi kirliliğinden yıllardır nasibini alıyor. Yalova haritasının sahip olduğu 17 akarsu bugüne kadar değer açısından hiç incelenmiş midir diye sormak lazım aslında. Bu akarsulara, nerelerde-ne kadar kirli atık atılmaktadır?
Devletin, belediyelerin, hatta muhtarların haberi var mıdır?”
Erözalp, sözlerine şöyle devam etti: “Harita ve pusula çok önemlidir. Harita bütün değerleri anlatır, pusula da yönü, rotayı gösterir.
Bakın; Yalova il haritası dünya cennetinin cenneti. Harita ve pusuladan anlamayan vizyonsuz Yalova siyaseti ve siyasetçileri ile bu cennet haritaya ihanet ediyor. Yalova haritasının kendi değerleri içerisinde mega istihdam projeleri bugün dahi hayata geçirilememiştir.
Örneğin; denizde ve su ürünlerinde, deniz ulaşımında, haritanın gösterdiği 535 MWAT rüzgar ve güneş enerjilerinde, sahip olunan %40 orman alanlarında, Elmalık’ta bulunan 3 milyon ton kuvars yeraltı madeninde, tarımda, hayvancılıkta, Termal’de, turizmde, yaylalarda, sınırlarımız içindeki 17 akarsu ve çevresinde, sağlıkta, eğitimde neredeyiz, ne yapıyoruz; bilen var mı?
Doğru mega istihdam projesi olmadığı gibi, bu mükemmel coğrafyaya hançerler vuran, bireysel rantlara hizmet eden projelere hala devam ediliyor.”
“Yalova merkezinin batı ve doğusundaki Atatürk çiftliklerinin kademe kademe talan edildiği de net bir biçimde görülmektedir” diyen Kaptan Okan Erözalp, şöyle konuştu: “Yalova siyaset çöplüğünü karıştırdığımızda bu hançerleri vuran çöp siyasetçileri çok net görürüz. Bugün de vizyonsuz seçilmişler ile haritamız hançerlenmeye devam ediyor. Özellikle Altınova’da ve Çiftlikköy’de halka kulak vermek lazım. Tersaneler, sanayi ve OSB’lerde rantın başındaki günün seçilmişlerinin siyasi akrobasileri ile yapılan vurgunu bölge halkı net anlatır. Kimlerin arazileri çok ucuza kapatıldı ve bu arazilerdeki OSB’lerden yapılan vurgunlar nasıl oldu? Yalova halkı, seçtiklerini iyi takip etsin. Altınova deniz platosu tersaneler ile betona dönüşüyor. Bölgede havadan bir dron uçurun. Video ve fotoğraflarda faciayı net görürüz. Bu rantçıların arkasındaki günün siyasi gücü kim? Bu platoyu kaç otuz paraya birilerine betona çevirtiyorlar?”
Son olarak Yalova genelindeki imar uygulamalarına ve çarpık yapılaşmaya da değinen Kaptan Okan Erözalp, şunları söyledi: “Yalova haritasında heyelanların, toprak kaymalarının yeri bellidir. Bu, toprak üzerindeki yamulan binalarda görülür. Bugün dahi bu bölgelerde imar izni nasıl verilmekte; anlayan var mı? Bu konu da Yalova için
çok önemli. Bayraktepe, Emir bayırı, eski Öncü okuluna giderken sol taraftaki tepeler, Bursa yolu çıkış sağ taraf yeni hastane dahil ilerisi, Çiftlikköy öğretmenler sitesi hizası yol dahil yolun tepe tarafı. Heyelan haritasına vizyoner bir bakışla buralardaki absürt yapılaşmayı daha net görürüz. Tarım ve orman alanı olması gereken bu bölgelerdeki yapılaşma hepimizin malumu. Daha yakın geçmişte Çınarcık üst yol tepe yamaç heyelanlarında binalar yıkıldı, üst yol kapandı. Hasanbaba taraflarında da oluşan kaymayı internetten bile görürüz.
Ayrıca unutulmamalı ki; Yalova bir deprem bölgesi.
Atatürk’ün ‘benim kentim’ dediği Yalova ilinde yaklaşık 125 km. olan sahil ve denizimizi; kim, nasıl, ne şekilde kontrol ediyor; bunu bilmemiz lazım.”