Ayn Rand haklı. Ama Carl Schmitt de haklı. Bu iki düşünür, birbirlerinin zıddı olan dünya görüşlerine sahipler. Ama açık görüşlü bir biçimde okuduğunuzda her ikisinin de haklı olduğunu görüyorsunuz. Bu nasıl olabiliyor? Bir şey hem doğru hem yanlış olamaz! Ama inkar da edemiyorsunuz!
Körlerin fil tarifini bilir misiniz? Bir kör filin bacağına dokunur, diğeri kuyruğuna, öbürü gövdesine… Ve sonra da tariflerler. Hiçbiri yanlış değil. Ama hepsi birleşince filin tamamı ortaya çıkıyor; ki hakikatler de böyledir. Ayn Rand da Carl Schmitt de böyle anlaşılmalıdır; her ikisi de hakikatin bir parçasını ve bir kısmını bize anlatıyor. Zaten eğer ikisini de çok dikkatli bir biçimde incelemeyi başarırsanız aslında birbirlerini iptal etmediklerini, yalnızca öyle göründüğünü; tam tersine birbirlerini tamamladıklarını göreceksiniz.
Bu farklı dünya görüşlerinin birbirini iptal etmeyip tam tersine birbirini tamamladığı görüşümü tarih okurken geliştirdim. Ülkemizde İslamcı, Solcu, Atatürkçü, Milliyetçi vs pek çok dünya görüşüne sahip tarihçi var. Önceleri kendi dünya görüşüme uzak olanlara açık görüşlü yaklaşamıyordum, ama zamanla yaklaşabilmeye başladım. Ülkemizde farklı dünya görüşüne sahip tarihçiler aynı olayları birbirinden çok farklı bir biçimde anlatır. Her bir farklı dünya görüşündeki tarihçiyi açık görüşlülüğümü koruyarak incelediğimde bir tarihçinin görmek istemediği bir gerçeği diğer tarihçinin bütün çıplaklığıyla anlattığını gördüm. Her bir ayrı dünya görüşüne sahip tarihçinin özellikle vurgulamak istediği ve görmek istemediği şeyler var elbette! Bu farklı bilgi parçalarını zihnimde bir puzzle gibi birbirleriyle birleştirmeye çalıştım. Sonunda ortaya çıkan puzzle ise hiç kimsenin hoşuna gitmeyecek bir resim gösteriyordu bana. Zaten denir ya gerçekler acıdır diye… Ve sindirilmesinin oldukça zor olduğunu inkar etmem de mümkün değil!
Taoizm, Budizm, Jainizm gibi dünyada pek çok tradisyon var. Köklü geleneğe sahip tradisyonların hepsinde var olmasına izin verilen ve sansürlenerek tradisyonlardan atılıp yokedilmiş hakikatler vardır. Ama her tradisyonda var olmasına izin verilen ve verilmeyen hakikatler birbirinin aynısı değildir. Gene puzzle devreye girdi! Çünkü birinin söylemek veya duymak istemediğini diğeri haykırabilir! Zaten saf gerçek hiçbir zaman hiçbir yerde düzenlerin kaldırabileceği ve hoşgörebileceği birşey değildir. Ezoterik geleneklerde sırların olması da, ya nedendir sizce? Ya sırra vakıf kimse susmak ve saklamak ile söyleyip başına iş açmak arasında tercih yapmak zorunda kalır yada sırları bir şekilde elde etmiş kötü niyetli adam da tezgahının dağılmasına neden olacağı için bunları saklar. Mesela Sümerlerde bazı tabletleri yalnızca en ileri rahipler görebilirdi. Veya Mısır hiyerogliflerinde Jim Jones gibi Kültler ile MKUltra ve Monarch Programlama gibi beyin yıkama tekniklerinin çok benzerlerinin kullanıldığına dair işaretler vardır. Zaten tarih boyunca gelmiş geçmiş düzenler de sahte gurularla oldukça iyi bir ilişki içinde olmuştur çünkü düzenler sahte gurulara alan açarken, sahte gurular da düzenler adına toplumu düzene itaat edip isyan etmeyecek hale getirir. Ve bu sahte gurular da tarih boyunca gelmiş geçmiş bütün tradisyonları kirletmiştir. Ama her bir tradisyonun tarihini iyice incelersiniz ve her birini de birbiriyle karşılaştırırsanız hakikat dediğimiz 3 boyutlu yüzbin parçalı puzzle çok daha iyi bir biçimde şekillenecektir.
Dediğim gibi hakikat 3 boyutlu yüzbin parçalı bir puzzle’dır. Ayn Rand ve Carl Schmitt, Marx ve LaVey, Julius Evola ve Frantz Fanon gibi birbirinin zıddı gibi gözükenlerin her biri de bu puzzle’ın parçalarıdır. Körlerin fil tarifinden bahsetmiştim; filin tamamını bilebilmek için kör, filin her bir bölgesine dokunmalıdır. Biz de bu filin her yerine dokunmayı farklı tradisyonları ve birbirine zıt dünya görüşlerini birbiriyle karşılaştırarak yapıyoruz. Ama gerçekler ve hakikat, sindirilmesi ve kabullenilmesi oldukça zor şeylerdir. Bunların da dışında Mısır Hiyerogliflerindeki günümüz Kültlerinin benzeri beyin yıkama teknikleri günümüzde aklınıza hayalinize dahi gelmeyecek yerlerde müthiş bir ustalıkla kullanılmaktadır. Bu hasarları da tamir etmek ayrıca önemlidir!
Düşünmeliyiz, sorgulamalıyız! Neden düşünmüyor ve sorgulamıyoruz? ‘Hakikat’ kavramını neden önemsemiyoruz? Gerçeği ve doğruyu neden önemsemiyoruz? Puzzle’ı birleştirerek hakikat adını verdiğimiz Fil’i tamamlayabiliriz! Ama kaldırabilir ve sindirebilir miyiz? ‘Farklı fikirler zenginliktir’ der annem. Herkesin yolu birbirinden farklıdır. Öyle olmalıdır da. Çünkü hepimiz birbirimizden farklıyız.
Hakkımızda hayırlısı!