Yalova’nın Sugören köyü, asırlık halı dokumacılığı geleneğini yaşatan ve kültürel mirası geleceğe taşıyan özel bir merkez olarak dikkat çekiyor.
Haber \ Büşra GÜNDÜZ
Yalova’nın Sugören köyü, Türkiye’nin halı dokumacılığı geleneğini yaşatmada önemli bir rol üstleniyor. Bu köy, Etnografya ve Kültür Araştırmacısı Prof. Kenan Özbel’in gayretleriyle yeniden canlanan bir sanatı temsil ediyor. İlk olarak Güneyköy ve Sugören’de açılan tezgâhlarla başlayan bu girişim, zaman içinde merkeze bağlı Sugören köyünde yoğunlaştı ve başarıyla sürdürülüyor. Sugören köyünde dokunan halılar, santimetreye atılan düğüm açısından ünlü İran halıları ile boy ölçüşebilecek kalitede olarak dikkat çekiyor. Bu kalite, İstanbul ve Avrupa’dan birçok alıcının ilgisini çekiyor ve satışları artırıyor. Özellikle dikkat çeken bir nokta ise, Sugören’de dokunan halıların desenlerinde yaşatılan geleneksel motifler ve teknikler olarak ortaya çıkıyor. Orta Asya’nın tarihî zenginliğinden esinlenen ve Pazırık Kurganı’ndan çıkan, dünyanın bilinen en eski halısı olarak kabul edilen Uygur motifleri, Sugörenli hanımların el işçiliğiyle bugüne taşınıyor. Bu motifler, halıların zarafetini ve kültürel derinliğini ön plana çıkarıyor, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasını gelecek nesillere aktarma misyonunu da üstleniyor. Sugören köyünde halı dokumacılığı, sadece bir el sanatı olarak değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik ve kültürel dinamiklerine de olumlu katkılarda bulunuyor. Köyün sakinleri için bir geçim kaynağı olmanın ötesinde, bu sanat, topluluk arasında dayanışma ve kültürel kimlik duygusunun pekiştirilmesine de yardımcı oluyor.
