Haber \ Büşra GÜNDÜZ
Yalova Emek ve Demokrasi Güçleri, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. ‘Savaşa Karşı Barışı, Katliamlara Karşı Yaşamı Savunuyoruz’ sloganıyla gerçekleştirilen açıklamayı, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Temsilcisi Demir Sağlık okudu. Demir açıklamasında şunları dile getirdi: “İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda büyük çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 36 bini aşkın sivil hayatını kaybetmiş, 82 bine yakın insan yaralanmıştır. Bugüne dek hastanelere, okullara, sivillerin yerleşim bölgelerine art arda saldırılar düzenleyen İsrail, son olarak 27 Mayıs sabahı BM gözetimindeki Refah Kampı’nda yerlerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı bir yerleşkeye yönelik saldırı düzenlemiş. Düzenlediği saldırı sonucu onlarca insan yaşamını yitirmiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştır. Filistinlilerin sığınabileceği tek nokta olan Refah bölgesini de ateş hattına çevirmiştir. Katliamı lanetliyor, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. İsrail saldırıları nedeniyle yaşamını yitirenlerin konacağı morgun, yaralıların tedavi göreceği hastanelerin dahi kalmamış olması nasıl bir insanlık trajedisi ile karşı karşıya kaldığımızı göstermektedir. Silahsız ve sivil insanlara yönelik bu son saldırının Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail ordusunun Refah Bölgesi’ndeki operasyonlarını durdurma kararını vermesinden kısa bir süre sonra gerçekleşmiş olması dikkat çekicidir. İsrail açıkça dünyaya meydan okumakta, insanlık değerlerini ayaklar altına alarak katliamlara devam edeceğini ilan etmektedir. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları artık tüm insanlığın gözü önünde yaşanan toplu bir katliama, soykırıma dönüşmüştür. İnsani değerlerin ve savaş hukukunun çiğnendiği bu saldırıların artık son bulması bütün insanlığın sorunudur. Yapılan saldırılar insani değerlerden yoksunluğu ve bir barbarlığı temsil etmektedir. Açıktır ki, İsrail savaş ve insanlık suçu işlemektedir. Savaştan kazanan sadece savaş tüccarları, halkın sırtından zenginleşenler, ülkeyi savaşla, çatışmalarla, toplumsal kutuplaşmalarla ve baskıyla yöneten rejimlerdir. Çağdaş insanlık, yüzlerce yıllık insani ve vicdani kazanımlarına sahip çıkmak ve karanlık çağlarına dönmemek için bu saldırılara dur demek zorundadır. Uluslararası toplum derhal devreye girmeli, demokrasi ve barış konusunda lafta mangalda kül bırakmayan devlet liderleri sözde kınamalar yapmak yerine kalıcı bir barış tesis etmek için bir araya gelmelidir. İnsanlık bu barbarlığı durdurmak sorumluluğu ve göreviyle karşı karşıyadır. Ya bu katliamlar ve barbarlık durdurulacak ya da işlenen savaş suçlarına ortak olunacaktır. Kadim Filistin topraklarını boyayan masum sivillerin kanı, katliama seyirci kalan herkesin eline bulaşacaktır. Yeni katliamların yaşanmaması, sivillerin ölümüne yol açan saldırıların talimatlarını verenlerin savaş suçları mahkemesinde yargılanmaları için derhal girişimlerde bulunulmalıdır. İsrail hükümetinin saldırıları durdurulmalı, ateşkes sağlanmalı, insani yardımlara yönelik engellemeler kaldırılmalı, sorunların barış ve diyalog yoluyla çözümü esas alınmalıdır. Filistin halkı dünyadan ve Türkiye’den hamaset ve timsah gözyaşları değil, çözüm için acil somut adımlar atılmasını beklemektedir. Bunun için; Filistin halkına yönelik abluka derhal kaldırılmalıdır. İsrail işgal ettiği topraklardan geri çekilmelidir. İsrail ile yapılan siyasi, askeri ve ekonomik tüm anlaşmalar iptal edilmelidir. İsrail halkının önemli bir kısmı da savaşa ve çatışmalara karşı çıkmakta, barış içinde bir arada yaşamayı savunmaktadır. Halkların kardeşliği, barış ve adaletin temelini oluşturur. Halklar ve hükümetler arasında çoğu zaman farklı düşünceler olabilir ve bu nedenle halkların barış isteği dikkate alınmalıdır. Filistin halkının eşit, özgür bir Filistin’i yaratmak için işgalci Siyonist İsrail’e ve emperyalizme karşı yürüttüğü bağımsızlık mücadelesinin yanındayız. Filistin halkına ekonomik, sosyal her türlü destek sağlanmalıdır. Filistinlilerin hak eşitliğini tanımayan hiçbir ‘çözüm’ kabul edilmemelidir. Halkların güvenlik ve refah içinde yaşamasının tek yolu kalıcı ve adil barıştır. İsrail’i insanlık suçu işlediği saldırıları nedeniyle lanetliyoruz. Bir kez daha altını çiziyor, tüm dünya uluslarına sesleniyoruz: İnsanlığı kurtaracak ve ileri taşıyacak en önemli unsur adil ve kalıcı barıştır, bunu sağlamak tüm insanlığın vazifesidir. Filistin halkı ve emekçileriyle dayanışma içerisinde olmaya, savaşa karşı barışı savunmaya, bunun için mücadeleyi, dayanışmayı yükseltmeye devam edeceğiz.”