Şehirde kültür unsurları arayanların en göze çarpan tarafı, kente özel önemli bir başlığı HALK OYUNLARI. Yalova tarihinde, kent kültüründe, yarım asıra yaklaşan çok önemli bir yere sahip halk oyunları. Kozmopolik yapısı bir türkü mirası oluşturmasa da her yöreden getirdiği müziği halk oyunlarında işlemeyi bilmiş. Bu il halk oyununu sevmiş ve bunu odaklayan birden fazla dernekle çok büyük başarılara imza atmış. Dünyaya sesini duyurmuş, ülkede aldığı birinciliklerle, düzenlediği ulusal-uluslar arası festivallerle şehri süslemiş, takdire şayan bir kültür haritası oluşturmuş. Bu haritada Türkiye coğrafyasının yanında Türk boyları ve ülkeleri coğrafyalarını da işlemiş ve hatta dünya danslarını da ile sunabilen bir başarı ile kültür yelpazesini renklendirmiş.
Her yıl büyük bir heves ile anfi tiyatrosunu bu kültüre müştak insanı ile doldurmayı adet edinmiş bir halkı mevcut. Geç saatlere kadar izlemekten büyük lezzet alan bir anlayış öyle köklü hale gelmiş ki artık halk oyunları gösterileri, bu il için belirli gün ve haftalardan biri gibi hissedilir olmuş. TUFAG, YAFEM, KUZEY KAFKAS dernekleri on yıllardır organize şekilde şehrin kültürünü bu yönüyle besliyor, şekil veriyor ve katkı sunuyorlar. Var olsunlar.
Ben ve ailem de on yılı aşkındır bu kültürü oyuncusu olarak yaşıyor ve yaşatıyoruz. 2019 yılında yine bu yapı içerisinden emekçi bir hocamızın kurduğu yeni oluşum, bize daha sıcak ve samimi gelmesi ile kendisine çekti. Yalova ilinde sadece halk oyununa herhangi bir taassuba sahip olmadan gönül veren insanlar, ahlaklı, düzeyli, sevgi dolu, samimiyet dolu bu adamın sürecini takip etmek, onunla yol almak için etrafını sardık. Gençler de ona inandı, orta yaşlılar da, çocuklar da… Her yaştan onun öğrencisi olmayı seçen halk oyunu severler onunla devam etme kararlılığını gösterdiler. Onlarca yıllık kültür, kendi içerisinde kapalı devrelikten sıkıldı ve bir özgür kuş doğurdu. Anka Halk Dansları Topluluğu. Mustafa ÖZÇELİK hocasının samimi ve gayretli çabasına destek veren özgür çocuk, genç ve yetişkinlerden oluşan bir özgür kuş. Epik Halk Dansları Akademisi işte böyle doğdu. Bazen bir çay içimi, bazen bir pasta ile doğumgünü kutlaması, bazen portakal soyarak, bazen karpuz keserek ama eğlenerek, “Oynamayan Kalmasın” diyerek kendimiz ve kültürümüz için bir araya gelip dans ettik. Birçok yöre dansını birlikte öğrendik. Güldük, çoğunlukla güldük, koro oluşturup konser de verdik, birlikte yemek yiyip sonrasında da oynadık, düğün de yaptık, sosyal içerikli konser de, farkındalık adına da toplumda oynadık, bayram da kutladık, vals de hazırladık, harmandalı da oynadık. Ama eğlendik, bu kültürün oluşmasında, birlikteliğin artmasında birlikte hareket etmenin güzelliğinde yüzdük.
Mustafa hoca her yıl alışkın olduğumuz gösteriyi bu sefer de ANKA adına yapmayı teklif ettiğinde onlarca yıldır derneklerin birçok emek ve finansman ile yaptığı işi yapabilir miyiz diye endişe etsek de kendimizi ona bırakarak hazırlığa başladık. Gençler o kadar motive idiler ki onlara uymak çok kolay oldu. Yetişkin grubu olarak kendimize cANKAn diye seneler önceden verdiğimiz ada Bursa yöresi oyununu yakıştırarak son birkaç ayda şekillendirdiğimiz son halini vererek 3 Temmuz’da sahne aldık.
Son hafta gördük ki esasen Mustafa Hoca’nın bizim gibi 15 grubu varmış. Ne büyük bir aile imişiz diye gösteri gününde anladık. Binlerce insan anfiyi doldurdu. Bazı arkadaşların gelmek isteyip de gelemediklerini, gelmekten çekindiklerini de bilerek dolan anfiye daha önce hiç izlemedikleri kalitede ve güzellikte bir gösteri sunduğumuzu bugün itibariyle farkındayız. Bu şehir, halk oyununu bu şehirde doğan doğmayan herkesle birlikte sevdiğini gösterdi. Bizi kendine bir kez daha hayran bıraktı. Çocuklarımıza, gençlerimize güvenmemiz gerektiğini, ümitvar olmamız gerektiğini bir daha gösterdi.
Mustafa hocaya biz “imparator” diyoruz. Çünkü o çocuklarımızın da, gençlerimizin de bizler yetişkinlerin de halk oyunları öğretiminde kalbindeki tahtın sahibi. Ailesi ile, kişiliği ile, ahlakı ile, sevgisi ile, işine saygısı ve işinin ona yakışması ile tam bir imparator.
Rüştünü de ispatladı, yapabileceğini de gösterdi. Üstelik yalnız değil, bizimle.
Biz bu şehri sevenler, bu şehrin halk oyunlarına bakışını sevenler, halk oyunu derneklerini sevenler, artık Anka’sını da Epik Akademisi’ni de cANKAn grubunu da bu şehirdeki diğer halk oyunu sevdalılarından ayırmıyor ve en az onlar kadar ve hatta daha fazla seviyoruz. Yalova’nın artık halk oyunlarında bir odağı daha var.
Hayırlı bayramlar.
Vesselam.
