Sevgili dostum;
Dezenformasyon, Fransızca bir kelime olup, yalan haber yayma özelliği içerir. Yapanlar bilerek yapar, bilerek yayarlar. Ustaca hazırlanır, iftiradan, fitneden, algıdan daha tehlikelidir. Çünkü dezenformasyon sahte belgelidir, sahte olduğu ispat edilene kadar, büyüklüğüne göre, feraseti olmayan, bir toplumu zehirler, ayrıştırır, parçalar, birbirine düşman yapar. Dezenformasyon, en büyük yalandır. Daha çok siyasidir, fakat iş dünyasında da çok kullanılır. En tehlikelisi ise kültürel dezenformasyondur.
Büyümek, başka birini küçültmek, küçük düşürmek gibi sınırsız alçaklığın adıdır. İslam duyduğunuz bir şeyi araştırmadan hüküm vermeyiniz dese de, kültürel dezenformasyona uğramış, biz Müslümanlar, duyduğumuz gördüğümüz, bize göre olumsuz bir şeyi, araştırmadan hatta üzerine de biraz yalan ilave ederek, işin sonunun nereye varacağını bilmeden, yayar dururuz. Yetmişli yıllarda gazetelerle yapılan dezenformasyon, bu günlerde sadece gazete değil, televizyon kanallarında, haber adı altında, gözümüzün içine baka baka yapılıyor. Araştırma imkanı olmayan, yada her duyduğuna inanan, bir toplumu istediğiniz gibi yönlendirir, yönetebilir, kavga ettirir, katil yapabilirsiniz. Böyle toplumları birbiriyle savaştırabilirsiniz. Tıpkı bugünkü Dünya’da olduğu gibi. Fâsık biri size bir haber getirdiği zaman, bırakın ona inanmayı, onun fâsıklığını ortaya çıkarmadan, onu susturmadan, dezenformasyonun, hilelerinden kurtulamazsınız. Maalesef bu toplumu, eğitimde yapılan dezenformasyonla, doğrudan çok yalanı, yanlışı yayar hale getirdiler. Bunu ders kitaplarına yerleştirerek, pireyi deve, deveyi pire gösterdiler. Pirenin deve olmadığını bilenlerle, devenin pire olduğuna inananları, bir biriyle uğraştırıp memlekete çöreklendiler. Dezenformasyonla çocuklarımızı, hatta aynı evdeki iki kardeşi bile, sağcı solcu yapıp bir birine düşman ettiler. Yetmedi ikisini de aynı ağaçta idam ettiler. Yetmedi kültürel emperyalizme tabi tutarak, aynı dini hatta aynı vatanı, hatta aynı millet olduğumuzu söylememize rağmen, bizi Kürt, Türk, Acem, Arap, Sünni alevi, yada mezhep farklılıklarını, dezenformasyonla bir birimize düşman ettiler. Biz ayrılalım bir olmayalım, güçlü kalmayalım diye. İslam bir olun dağılmayın dese de, bizi dağıttılar, İslam siz kardeşsiniz dese de, bize kalleşlik yaptırdılar, İslam sevin merhametli olun dese de, bize sevgiyi merhameti unutturdular. Bunları dezenformasyonla, yanlış haber yayarak yayınlayarak yaptılar. Memleketi kalkındıran başbakanı idam edenler, yine bu memleket adına çok işler yapan, yapacak olan başka bir başbakana bir yıl bile tahammül edemediler. Dezenformasyonla dava açıp mahkum ettiler. Daha sonra utanmadan haklıymış deyip, sanki bizimle alay ettiler. İş dünyasında demiryolu yapan, uçak yapan kendi insanımıza dezenformasyonla, iftira atarak ne kadar yanlış yaptığımızı bu günlerde daha çok anlıyoruz. Bizi bizimle uğraştıranlar, gözümüzün önünde dezenformasyonla mazlumları zalim, suçsuzları suçlu göstererek bombalıyor ama elimiz kolumuz bağlı bir şey yapamıyoruz. Ne kadar çok şey kaybettiğimizi, şimdi daha çok anlıyorum. Sevgili dostum şunu asla unutma, her duyduğun haber duyduğun gibi olmayabilir, her gördüğüne de, sormadan, araştırmadan, gördüğün gibi inanırsan, aldanabilirsin. Araştırma imkanın yok ise, üstünü ört zamana bırak, yanlışsa kokusu çıkacaktır. Doğruysa örtmekle sen kazanacaksın.
Dünya çok küçüldü, eskiden ekmek aslanın ağzında denirdi, bu günlerde, dünya bir sofranın başında oturuyor. Kendi önündekini yemeden, senin önündeki ekmeğe göz dikiyor. Seni başka yere baktırıyor, ekmeğini çalıyor. Senin anlayacağın bu kadar yakınlaştık birbirimize, şeytanla ya da şeytanlaşmış insanla aynı sofrada oturuyoruz. İnsanlar insanlık adına bir olmazsa, olamazsa, dezenformasyonla sofrayı, şeytana ve şeytana uşaklık edenlere kaptırırız. Artık beraber yaşıyoruz, istesen de istemesen de, aynı sofraya da beraber oturuyoruz. Bu yüzden her gördüğün doğru, doğru olmadığı gibi, her gördüğün yanlış da yanlış değildir. Gördüğüne duyduğuna değil, İslam’dan aldığın, kardeşliği, feraseti, merhameti, bilgiyi doğruluğu ortaya koy. Ortaya koyduğun, senin ve doğru olsun. İslam’a uymayan hiç bir haber, insani değildir bunu unutma. Doğrudan zarar da görsen doğruda kal. Mümine dezenformasyon yapmak haramdır, fakat dezenformasyonla mücadele etmek, ilahi bir emirdir. Yani fitne yeryüzünden kalkıncaya kadar, yada fitne yapanlar yapamaz hale gelinceye kadar, her duyduğumuzu değil, her doğruyu yayacağız. Şunu da asla aklından çıkarma, fitne artık belgeli, doğruda belgeli olsun. Ancak o zaman dezenformasyon etkisiz hale gelecektir. Fitnesiz bir gün geçirmeniz dileğiyle, kalın sağlıcakla.