Çocukluğumda hayal ettiğim şeylerin sonraki yıllarda gerçeğe dönüştüğüne şahit oldum. Sonraki yıllarda hayal ettiğim şeyler ise şimdilerde gerçeğe dönüşüyor. Yapay zeka ve diğer şeyler konusunda uluslararası ortamın bu kadar gergin ve rekabetin de bu kadar yüksek olması, Pandora’nın Kutusu’nun açılma ihtimalini yükselttikçe yükseltiyor ve şimdiden açılmış bile olabilir! Yapay zeka ve diğer şeyler biz sıradan insanlar için 1984 ve Cesur Yeni Dünya gibi Distopyaları dahi aratacak bir dünyanın başlangıcı olabilir ancak Distopyalar tam tersine biz sıradan insanların değil de Global Plütokrasinin ve onun sahiplerinin başına gelecek şeyler de olabilir tabi!
Gerçi hep unuttuğumuz bir şey var elbette: Bu dünyaya geçici süreliğine geldik ve ne olursa olsun önünde sonunda nasılsa terkedeceğiz bu dünyayı! Biz doğmadan önce ne olduğumuzu hatırlamıyoruz elbette ama hatırlamıyor olmamız öyle bir şeyin olmadığı anlamına gelmez! Sonuçta anılarımızın hepsi atomlardan ve hücrelerden oluşan beynimizde kayıtlıdır; hiçbir kayıt cihazı da kendisi imal edilmeden önce olmuş bir şeyi kaydedemez; ha belki başka bir cihazın ettiği kaydı deposunda tutabilir o başka…
İnsan bu dünyaya öylece fırlatıldı! Niyesi niçini bize anlatılmadan izah edilmeden bu yapıldı… Ama gerçek şu: Bilgelik mühimdir! Ve ayrıca İnsan doğru olan ne ise onu yapmalıdır! İçtihat hatası yapabilir elbette; kim hata yapmaz ki bu dünyada…? Ama Doğru olanın ne olduğuna inanıyor ise onu yapmalıdır İnsan bu Dünyada! Gerçek ve Doğru çok çok önemlidir! Gerçekler acıdır; ama acı olan her şey gerçek değildir; yani sırf acı olmasını delil göstererek size olmayacak şeyleri Gerçek diye yutturmasınlar! Sahte Gurulara da çok dikkat edin! Onlar size hiçbir şey veremez; ama her şeyinizi alabilirler! O yüzden çok dikkat!
Bir çılgınlık çağını yaşıyor Dünyamız! Antik Yunan’ın sonları ve Pagan Roma’nın İmparatorluk dönemleriyle ciddi benzerlikleri var günümüzün! 1346’da başlayan Veba salgınının canlı şahitleri; veya Milattan Sonra 536 yılındaki anormal hava olaylarını bilfiil yaşayan kişilerin kafasından kimbilir neler neler geçmiştir… Ama yıl 2024 ve hala Kıyamet Kopmuş değil! Gelecek illa gelir; ister bizimle, ister bizsiz… Ve emin olun ki zaman hepimizi geleceğe doğru sürüklüyor daima!
Atlantis ve Mu medeniyetlerinde ne vardı? Hindistan, 2000 yıl boyunca Felsefenin çok özgür olduğu bir yerdi. Çin ise okur-yazarlığın, kitap okumanın ve kitap okuyanın tarih boyunca değerli olduğu bir coğrafya idi. Ama Hindistan’da okur-yazarlık o kadar da değerli değildi ve Çin’de de Felsefe o kadar da özgür değildi! Erken dönem İslam Medeniyetinde Kitaplar öylesine değerliydi ki savaş tazminatı olarak dahi isteniyordu! Hititler ise fethettikleri kavimlerin de tanrılarına tapıyordu! Kitap okuyanlar değerli, düşünenler ve sorgulayanlar ise özgür olursa Atlantis ve Mu medeniyetleri dahi solda sıfır kalabilir!
Hakkımızda hayırlısı! Ne olacaksa olacak! Aslında çok da önemi yok! Önemli olan doğru olan ne ise onu yapmaktır!
Selametle!