BIST 100
10.921,30 0,03%
DOLAR
42,5242 0,14%
EURO
49,6430 0,23%
GRAM ALTIN
5.779,88 0,47%
FAİZ
37,98 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
79,81 2,24%
BITCOIN
92.364,00 0,20%
GBP/TRY
56,7958 0,09%
EUR/USD
1,1665 0,18%
BRENT
63,27 0,02%
ÇEYREK ALTIN
9.450,56 0,47%

BİR VOSVOSLUK HAYAT, BİR DÜNYA KADAR ANLAM

ahmet-tuna-haberci-kose-yazisi

 

Eski Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica, 15 mayısta, 89 yaşında yaşamını yitirdi. Mujica, mütevazı evi ve başkanlığı döneminde resmi aracı olarak kullandığı 'Tosbağa'sıyla çok konuşulmuştu. Onun hikayesi, “başkaldırının, sadeliğin ve insan kalabilmenin” sembolü. Önemli bir insanlık dersi niteliğinde...

Dünya kalabalıklaşıyor, sesler çoğalıyor ama sade insanların hikâyeleri azalıyor. Gösteriş, parıltı, başlıklar, unvanlar... Hepsi ön planda. İşte yaşadığımız bu dünyada arka planda, deniz feneri gibi insanlığa ışık tutan bir adam: José Mujica...

José Mujica’nın takma adı "Pepe". Bu takma ad Mujica’ya sadece yakın çevresi değil, halkı ve gazeteciler tarafından da sevgiyle kullanıldı, kullanılıyor. Yani “Başkan Mujica” değil, “Pepe” diyor insanlar...

Devlet başkanıydı, ama başkanlık konutunda oturmadı, güvenlik duvarlarının ardında yaşamadı. Eski model Vosvos’uyla dolaştı. Kırık dökük bir çiftlikte, köpeğiyle birlikte yaşadı...

Aylık 12 bin dolar maaşının %90'ını hayır kurumlarına bağışlayan Pepe, dünyanın en fakir devlet başkanı olarak anıldı...

Bir Gerilladan Halkın Adamına

Pepe'nin geçmişi roman gibi. 1960’ların sonunda Uruguay’daki adaletsizliklere karşı silahlı mücadeleye katıldı. Tupamaros gerilla hareketinde yer aldı. 1970'de girdiği bir çatışmada 2 polisi yaraladı ama o da vurularak yakalandı. 14 yıl hapis yattı. Üstelik bu yıllar hücre cezasıyla, izolasyonla ve yoklukla geçti. İçeriden çıktığında kin kusmadı. Rövanş peşinde koşmadı. Daha çok demokrasi dedi. Daha çok eşitlik dedi...

Siyasete geri döndü. Parlamentoda görev aldı, tarım bakanlığı yaptı. Ve sonunda ülkenin başkanı oldu...

Sade Yaşamak: Bilinçli Bir Tercih

Başkanlık sarayında yaşamayı ve devlet başkanı olduğu için kendisine tahsis edilen personelleri kullanmayı reddetti. Çiftliğinde, kendisi gibi eski bir Tupamaros gerillası olan eşi Lucia ve üç ayaklı köpeği Manuela ile yaşamayı tercih etti...

Pepe başkanlığı süresince 1987 model Volkswagen Beetle'ı ulaşım aracı olarak kullandı. 2010 yılında, arabanın değeri 1.800 dolardı ve Pepe tarafından o yıl için sunulan zorunlu yıllık kişisel servet beyanının tamamını temsil ediyordu. "Zenginlik, sahip olduklarınla değil, vazgeçebildiklerinle ölçülür" diyordu. Kapitalist sistemin dayattığı “daha fazla tüket, daha az düşün” mottosuna bir başkaldırıydı bu. “Daha azla yetinmek, daha çok insan olmaktır” diyen bir liderin çağrısı, sadece Uruguay’a değil, tüm dünyaya yapılan bir çağrı...

Pepe, “zenginlik, en çok şeye sahip olmak değil; en az şeye ihtiyaç duymaktır” diyor.  Sadece bir yaşam tarzı değil bu; sistemin dayattığı tüketime karşı sessiz bir direniş. Bugün hemen hepimiz daha fazlasını isterken, o vazgeçtikleriyle anılıyor...

Modern toplumun hızla unuttuğu değerleri, davranışlarıyla yeniden hatırlattı...

Uruguay İçin Attığı İlginç ve Önemli Adımlar

Pepe döneminde Uruguay, yenilenebilir enerjiye büyük yatırımlar yaptı. Rüzgâr, güneş ve biyokütle gibi kaynaklarla elektrik üretimini hızla artırdı. Sonuç? Bugün Uruguay elektriğinin yaklaşık %95’ini yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor. “Çevreyi korumadan özgürlük olmaz,” diyordu Pepe...

Köyde yaşayan yoksul kesimleri desteklemek için kooperatifçiliği teşvik etti, tarımsal üretimi yerli çiftçiler lehine yeniden düzenledi. Kooperatifler sayesinde küçük çiftçiler, tek başına rekabet edemeyecekleri büyük şirketlere karşı dayanışmayla ayakta kaldılar. Örneğin: Tohum, gübre ve sulama sistemi gibi pahalı girdileri birlikte alarak maliyetleri düşürdüler. Ürünleri birlikte işleyip, paketleyip pazarladıkları için hem katma değer kazandılar hem de doğrudan markete ulaşabildiler. Aracılar azalınca, tarladaki domatesin değeri, çiftçinin cebine daha adil yansıdı. Kooperatifler, sadece ekonomik değil, sosyal dayanışma merkezlerine dönüştü. Ortak ekipman kullanımı, birlikte hasat, bilgi paylaşımı gibi uygulamalar kırsaldaki yalnızlığı kırdı. İnsanlar toprağında kaldı, şehre göç etmek zorunda kalmadı. Kooperatifler, bireysel olarak alınamayacak soğuk hava deposu veya sulama sistemlerine ortak yatırım yaptı. Toprak sağlığı, doğal gübre kullanımı, su tasarrufu gibi çevre dostu teknikler kooperatif çatısı altında daha kolay benimsendi. Çünkü bilgi paylaşılıyor, risk ortak alınıyordu. Böylece “akıllı tarım” sadece kitapta kalmadı. Uruguay’da kooperatifçilik, köylüyü sadece üretici değil, karar verici yaptı. Yani tarlada alın teri dökenin, masada da sözü oldu. Ve toprağın hakkı, biraz daha sahibine döndü...

Yasa dışı uyuşturucu ticaretine karşı halk sağlığı temelli bir çözüm önerdi. Devletin denetiminde, marihuananın yasal olarak üretilip satılmasına olanak sağladı. Amacı, gençleri kartellerin insafına bırakmamak ve bağımlılığı bir suç değil, sağlık sorunu olarak görmekti...

Son Söz

Halkına yukarıdan değil, göz hizasından baktı...

Onun sade yaşamı, günümüz liderlik anlayışına karşı nazik ama etkili bir eleştiri...

Pepe kendi çiftliğinde kendi diktiği sekoya ağacının dibine, köpeği Manuela'nın yanına defnedilmesini istedi...

Pepe'nin hikâyesi büyük nutuklarla değil, küçük davranışlarla yazılmış bir ders niteliğinde...

Onun Vosvos'u, tarih kitaplarında anlamlı bir yolculuğun simgesi olarak kalacak...

 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?