Sevgili dostum: Ben Nasreddin Hocan, işimiz ders alıp ders vermektir birazda güldürmektir. Unutulmasın diye dilden dile gezdirmektir. Başkasına gülerken kendini bilmektir. Varsa kusurumuz hak dileyip tövbe etmektir. Günahsız kul hatasız dost olmaz. Önemli olan affetmeyi bilmektir. Toplumda bazı insanlar vardır, aldığını vermez, geri getirmez, bilirim der bilmez, bunları bilmektir. Birde onlardan olmamak, olanlara da ders vermektir. Ders verirken gönül koymamak, kalp kırmamak için, dikkat etmektir. En kıymetli insan olduğunu bilmek, kusurunu örtmek, incitmemektir. Bunun için Hakkı çok iyi bilmektir.
Hata yapanın ardından konuşmak hata yapanları çoğaltır bunu bil. Marifet iltifata tabidir bunu da bil, insanların günahlarını araştırma, doğru bildiğin yanlış, yanlış bildiğin doğru olabilir. Ya da doğrularını artırıp yanlışlarını tamir ediyordur kim bilir. Sana her söz getirene itibar etme, sen seninle ilgili işlere bak. Araştırsan belki de iyilikleri daha çoktur. Onu bile araştırma. İyiliği öv iyi ol, iyileri ancak böyle çoğaltır, iyilere ancak böyle yardım edebilirsin.
Kul hakkı nedir bilir misin, şimdi çok iyi dinle beni, çünkü çok seviyorum seni, en çokta kendimi, kendine değer vermeyen, kendini ateşten korumak istemeyen başkasını ateşten koruyamaz. Kul hakkı taşıma. Mümkünse asla borç alma, aldı isen işini gör hemen ver, en büyük hakka girersin. Fakire borç verirken alamayacağını düşün, sıkıntıya düşene zaman ver, buda Allah’ın emridir, ya da ikramda bulun. O zaman der işte benim kulum. Allah’tan başkasına söyleme, rencide etme alacaklı iken borçlu duruma düşersin, kul hakkına girersin. Başkasına zarar verecek şeyler yapma, kendine de zarar verme, ne can ne beden senin değil, sana yaradan tarafından emanettir. Kendine verdiğin zarardan bile, ailen, evlatların hatta devletin milletin zarar görür. Milletin hakkına girersin. Usta isen ustalığını, esnafsan esnaflığını dürüst yap. Yoksa Hakka girersin. Öğretmensen sabırla sevgiyle öğret, öğrenmezse sen suçlu olma, imamsan cemaatine sahip çık, Kur an’ sız, kuralsız, ahlaksız kimse kalmasın, kalırsa sen suçlu olmayasın, memursan görevini iyi yap milleti bezdirme, milletin hakkına girersin, farkında olmadan evine haram lokma taşırsın, millet için ordasın, millet yoksa sende yoksun. Sporcu isen rakibini güçlü seç, güçlü seçki güçlenesin, rakibini hileyle değil oyunla yen. Yensen de yenilsen de rakibine iyi davran, iyi düşün, rakibin yoksa sahada sende yoksun, Askersen vatanını koru, polissen asayişi sağla, liyakatin, ferasetin, sabrın yoksa, birde adaletinden şüphen varsa siyasete girme, en zor iştir idarecilik, insanı idare etmek, yoksa en büyük hakka girersin. Çiftçi isen ekilmedik arazi bırakma, evlatsan babanın ananın hakkını koru, ana babaysan evladına güzel ahlak taşı güzel ahlak ver, helal kazan helal lokma yedir. Söz verme, verdiysen yerine getirmeden ölme. Sözüne dikkat et, ağzından çıkanı kulağın duysun. Kimseyi bekletme vaktinde git. Buna benzer insani görevler İslamidir ve kul hakkıdır. Kul hakkını ihlal etmek bindiğin dalı kesmektir.
Ben Nasreddin Hocan misalden masal çıkartmak, hikayemden nasihat almak, bir musibet bin nasihatten evladır deyip, sineye çekmek, güldürüp düşündürmek, benim işim.
Üç beş dönüm meyve bağım vardı, bağı yabani otlar sardı
Bir bilene sordum otları temizleyin dedi, gidip bir bağı göreyim
Bir kaç gün geçti aradan, otları temizlemiş bana sormadan
Baktım otlar bir güzel temizlenmiş, meyve ağaçları pek sevinmiş
Döndüm arkamı yürüdüm, arkamdan bir ses duydum
Sanki meyve ağaçları bana seslendi, budama zamanı geldi efendi
Vardım ot yolana hakkını verdim, budama bilen var mı diye sordum
Hiç beklemedi hemen cevap verdi, tam adamına geldin dedi
Fiyatta anlaştık başla budamaya, budadığın dallarda sana
Hocam sen hiç merak etme, bağ meyveye durana kadar gitme
Aradan geçti üç beş zaman, geldiler hocam işlem tamam
Çıkardım haklarını verdim, yalan yok çok sevindim
Baktım hava güzel eşeğime bindim, bağa doğru deh dedim bağda indim
Sevinçli neşeli geldim bağa, meyve ağaçları küsmüş bana
Ağaçlarda hiç dal bırakmamışlar, sanki hepsini kışlık odun yapmışlar
Deli danalar gibi dolandım durdum, yorulup bir ağacın dibine oturdum
Baktım komşum ağaç buduyor, vardım yanına şu testere boş duruyor
Ver bana biraz bahçede işim var, yoksa dolanacağım diyar diyar
Verdi testereyi aval aval yüzüme baktı, ayırmadı gözünü benden bana taktı
Çıktım son dalın üstüne kesmeye başladım, bastığın dalı kesiyorsun diye bağırdılar hiç aldırmadım
Dal kırıldı aşağı düştüm, kendi halime çok güldüm
Komşular koştu bir şeyin var mı, kesilecek başka dal kaldı mı
Çıktığım yerden inmeyi bilmiyorum, inersem de hep böyle iniyorum
Hocam hiç böyle bağ budanır mı, dalı olmayan ağaçtan meyve alınır mı
Bir dal kalmıştı meyve alacak, onu da ben kestim üstüne basarak
Benim suçum otu temizleyene verdim, bilirler sandım bağa gelmedim
Bindiğim dalı kesmem Akşehir’e yayıldı, beni görenler gülmekten bayıldı
Her gören hocam hiç insan bindiği dalı keser mi, bilmez misin kesince yere düşmez mi
Bir dal kalmıştı meyve verecek, onunda başında kim duracak
Düşeceğimi bilerek bastığım dalı kestim, hem kendime hem cümle aleme ders verdim
Hepimiz aslında bir dal üzerinde duruyoruz, düşmek için bindiğimiz dalı kesiyoruz
Birde ağlanacak halimize gülüyoruz, bindiğim dalı kestiğimi görmeseydin
Bu kadar çok güler miydin, kim budadı bağı böylece bildiler
Daldan ben değil onlar düştüler, ne bindiğiniz dalı kesin, nede kestirin
İkisinde de düşersiniz, bindiğiniz dal önce vatanınızdır
Denizleriniz gölleriniz akarsularınızdır, hayvan otlattığınız yaylanız orman ve dağınızdır
Okunan ezan kılınan namaz mescit ve ocağınızdır, aşınız işiniz sokağınız ve komşularınızdır
Küçüğünüz büyüğünüz inancınız al bayrağınızdır, en çokta doğruluğunuz dürüstlüğünüz edep ve güzel ahlakınızdır
Birde çalışkan olmanız yer yüzüne adalet dağıtmanız mazlumun yanında olmanızdır
Bir daldan bu kadar nasihat almanız, şerden hayır çıkarmanızdır.
Yine mesuliyet yükleyen size Nasreddin Hocanızdır, bağı bozanları kendime ortak ettim
Bağa bakma meyve toplama cezası verdim, kadı efendi başka bağın var mı dediler
Bizi de ortak et deyip gülüp eğlendiler, şükür bir kaç senede bağ yerine geldi
Bol bol meyve verdi, ortaklarım ise bu işi öğrendi.