Sevgili dostlarım..
Zaman ve günler o kadar hızla geçiyor ki yazım tarihine bile yetişemiyorum. Bunları düşünürken son günlerde sizin de kulağınıza gelmiş olması muhtemel bir konu hakkında araştırmalar yapıyorum. Zaman sapmasından bahsediyorum. Yani, gerçek zaman ile ölçülen zaman arasındaki farkın tanımı olarak adlandırılır yani, bir olayın gerçekleşmesi gereken zamandan farklı bir zamanda gerçekleşmesi durumunda zaman sapması yaşanması olayıdır.
Yüzyıllar boyunca ünlü filozoflar dahil pek çok bilim adamı bu konuda fikirler sunup araştırma yapmış ve zaman yolculukları, astral seyahatler hakkında deneyler yaparak olayı ispata çalışmışlardır. Ona rağmen ispatlanması mümkün olmayan ve hala gizemin koruyan bu konu beni de oldukça heyecanlandırıyor. Son zamanlarda Covid salgınının evrende zaman sapması yaşanılması için yapılan bir operasyon olduğunu düşünenlerin sayısı oldukça fazla. Zira bende Covid salgınından sonra hızlanan ve tutulması mümkün olmayan zamanı düşündükçe bu komplo teorisine inanmaya başlayanlardanım.
Son zamanlarda astroloji, reenkarnasyon, aile dizilimi gibi ruhsal ve uzay bağlamındaki hareketler benim ilgi alanım ama korktuğum ütopik bir dünya. Ekmeğini yiyenlerin her gün farklı isimlerle mantar misali üremeleri de taleplerinin artması ile orantılı Enerji Çalışmaları, kukai, reiki, shambala, taşlarla şifa, taşların dili, mantralar, esmalar, astroloji gibi uzmanlık alanları olduğunu söyleyenlerin açtığı sayfaların takipçileri ve ödenen fahiş fiyatlar bence çok ama çok ürkütücü boyutlarda.
Korkum aslında herkesin de yaşadığı şey; inanmamak ve inanmak arasında ki o çizgi ve belirsizlikten kaynaklanıyor. Size açık açık itiraf etmeliyim ki; burçlara inanmıyorum. Yani dünyada milyonlarca insanın varlığı ve aynı burçlara hatta aynı özelliklere sahip olduklarına inanmak mümkün değil ayrıca tüm burçlar harika özelliklere sahipse ortada gezinen bu değişik tipler kim diye düşünüyorum. Ben fal da baktırmayan ve inanmayan biriyim hele son dönemlerde evrene mesaj yollamak harfler ile kodlamak gibi akımlara da asla inanmıyor ve mantıklı bulmuyorum. Size inanmayışım ile ilgili güçlü bir örnekte verebilirim.
Herkesin dilek tutup 7777 yazdığı tarih benim doğum tarihim 7/7/77. Üstelik 77 plaka Yalova’da yaşıyorum. Yani bu mantıktan ilerlesek, ay avcuma konsun diye dilesem anında ayın dolunay olup başıma konması ve yıldızlardan taç yapması gerekir ama şansı az bahtı ortalama bir devlet memuruyum. Bunu paraya çevirmeye kalksam kesin zengin olurum ama kadere iman etmiş ve Allah’a şirk koşmaktan korkan bir Müslüman olarak -ki haliyle haramdan korktuğum için devletimin maaşıyla geçinmeyi ve helal parayı gözetmiş biri olarak- yaşamayı seçiyorum.
Ama kitaplarımı okuyanlar bilir ki; astral seyahate inanıyorum ve kitaplarımda bu olayı yaşayan insanlardan ve paranormal olaylardan bahsediyorum zira bu olayların yaşandığına inanıyorum..
Kuran-ı Kerim Zümer Suresi 42. ayetinde "Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusun da iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır" Yani ruhumuz uykumuzda bilinçsiz olarak bedenden çıkar. Astral seyahati inkar edenler aslında astral seyahat vardır biz sadece beynimize hükmedemiyoruz.
Son zamanlarda boyut kapıları, boyutlar arası ziyaretler konuşulmaya başlandı ve son aylarda ülkemizde de boyut kapıları keşfedilmeye başlandı.
Dini kaynaklar ve tefsirlerin hepsinde ‘yedi yol’ ifadesi vardır bu ifadenin ‘yedi gök’ anlamında olduğu belirtilmektedir. Bu konuda Kuran-ı Kerimdeki ayetlerde, “Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yeryüzünün gizli şeylerini bilir ve Allah, bütün yaptıklarınızı görür." (Hucurat s.49) Bunun gibi daha birçok ayet de "Gizli ve açık her şeyi bilen odur" der.
Hz. Mevlana, Somuncu Baba gibi evliyalarında astral seyahat yaptıkları söylenirken belki de Çanakkale Savaşı’nda göklerden atlarıyla askerler indiler diyen İngiliz tarih kitapları yalan söylemiyordur.
Araştırma yapmak, okumak ve bilinmeyenleri öğrenmenin hazzını sizde yaşayın ilim kitapları ve bilimsel kitapları okuyunca sizde benim gibi fark edeceksiniz ki aslında kutsal kitabımız rehberimiz ve her şeyi zaten bize söylüyor.
Sevgili dostlarım umarım, ortak meraklarımız vardır. Bu hafta siz de bu tarz bir kitap okuyun, okumanın internetin bilgi ummanına dalmak kadar keyifli bir duygu olduğunu hatırlayın. Kağıt kokusu ve dokunmayla görsel hafızanızın kapılarını aralayın ve sevgiyle kalın.
Eğer farklı bir fikirdeyseniz aşağıda ki yorum kısmına bana yorum yapın haftaya irdelemeye devam edelim.
Haftaya görüşmek üzere saygılarımla…
