Sevgili dostum. Amentü inanmak manası içerir. Allah’ı zülcelal hazretleri, bizimle irtibat kurduğu yüce kitabımızda inanmayı, iman etmeyi, düşünmeyi, tefekkür etmeyi, akıl sahibi olmayı, iradeli olmamızı öne alıyor. Çünkü inanmak başarının anahtarı, işin yarısıdır. Yürekten inanmak ise, nefsine ve şeytana galip gelip, itikat duvarını aşıp, hürriyetine ulaşıp, Allah’a olan kulluğun, tadını çıkarmaktır.
Belki de inancımızda sorun yoktur. Amentüye kayıtsız şartsız inanıyoruzdur. Allah cc ın yaratıcı, kural koyucu, bağışlayan, cezalandıran, rızık veren, öldüren, dirilten, koruyan kollayan, kuşatan, bizden başka kendi emrinde melekleri olan, ayrıca insanları ve cinleri kendisine ibadet etsin diye yaratan, isterse tamamını birden yok yok edip, başka şeyler yaratabilecek güce sahip olan Allah’a inanıyoruz. Bizi bildiği halde meleklerine kayıt tutturan, bize merhamet edip, uymamız doğru yolda olmamız için kitap gönderen, ayrıca bakarak görerek öğrenip yaşamak için, elçi gönderen, kabrin son olmadığını bildiren, ahiret aleminin, bir daha ölmemek üzere göç etmek olduğuna inandıran, hayır işlerde şımarmamamızı, değişmememizi, imtihanda olduğumuzu bildiren, hayırlı işi ben yaptım diyen, şer işlerde sabır diyen, geçer diyen, zorlukların güç vereceğini söyleyen, bizi bizden daha çok düşünen, hayrın kıymetini bilmezsek, şere dönüştüren, şere sabredersek hayra dönüştüren Allah’a inanıyoruz. Dünyanın sonu olduğunu bildiren, kıyamette herkesin dirileceğini bildiren, kendinden başka ilah olmadığına, inanmamızı ve iman etmemizi isteyen, buna göre hayat kurmamızın bize, Dünya ve ahiret saadeti sunacağını müjdeleyen, eşi ve benzeri olmayan, bir Allah’a inanıyoruz. Fakat üzücü olan inandığımız gibi hayat kurmuyoruz.
Kurtuluşumuza vesile olacak İslam’a inanıyor ama onu özgür bırakmıyoruz. Balımızın gerçek olduğunu biliyor ama yemiyoruz. kavanoza hapsederek insanları değil kendimizi bile kurtarmamız mümkün değil. İslam’ın tüm insanları kurtaracağına önce kendimiz inanmalıyız. Bütün fikirler, ilahi kitaplar hepsini bal olarak kabul edelim, ama hepsine insan eli değmiş, fikirler bile hormonlaşmış. Kur’an-ı azimuşşan hariç. Kavanozun kapağını açıp kendi balımızı, şifa olduğunu bildiğimiz halde yememizi kim engelliyor. Reklama gidiyor, Başka fikirlerden besleniyoruz. Korkuyoruz, korkutuluyoruz. o korkularınla yüzleş, kendine güven, İslam’ı musalla taşına gelmeden önce, örtüsünü kaldır, kapağını aç, hayatının her zerresine kat, işte o zaman inandığına inanacak, hayattan zevk alacak ve bunu insanlığa anlatacaksın. Allah(cc) gönderdiği kitabın daha başında, bu kitapta zerre şüphe olmadığına, inanarak tabi olanların, gözleriyle göremedikleri gayba inananlara rehber olacağını, önemle bize anlatıyor. Zira gördüklerinden göremediklerin daha çok güçlüdür.
Bütün peygamberler İslam’ı anlatmak ve yaşamakla görevlendirilmişlerdir. Her peygamberin geldiği zamana göre, Allah (cc) kavramlar ve kurallar koymuştur. Uyanlar insan olarak yaşamış, uymayanlar helak olup gitmişlerdir. Sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, Allah’ı zülcelal Hz. Peygamber Efendimizi son nebi, son elçi olarak görevlendirip, dinini tamamlamıştır. Artık başka yol aramak beyhudedir. Kur’an ve sünnet, inanan her insan için kurtuluş ve kuruluş reçetesidir. Bu yüzden, diğer peygamberlere gönderilen kitaplar, ya tahrif olmuş ya da bir kısım insanlar, insanlığı kendilerine köle yapacak şekilde, ilahi kitapları kullanarak, kendi istekleri doğrultusunda değiştirmişlerdir. Aldatılan insanlar, ya da nefsine hoş gelen bir kısım zümre, kendi cinsine zulmetmeyi, reva görmüştür. İnsanın yumuşak karnı inançlarıdır. Oradan yara alır. Bu yüzden İslam doğru inanmayı sürekli vaaz eder. Fakat en çok zulüm gören Müslümanlardır. Değiştirilmemiş İslam’a inanan Müslümanların zulüm görmesi, bir birleriyle çelişmesi normal değildir. Bunun sebebi Dünyayı ele geçiren emperyalist güçlerin İslam’ın üzerini örtmeleridir. Doğrular perdelenmiş,
Yarattığı insanı en iyi tanıyan, Allah cc dinini tamamlayıp Kur’an-ı Kerim’i de bizzat kendisi korumaya almıştır. Kıyamete kadar, başka din, başka fikir, başka peygamber, başka önder gelmeyecektir. Tek ilah Allah (cc) tek önderde Peygamberi Zişan Efendimizdir. Ancak Allah ve resulünün yolundan gidenler kurtulacaktır. Çünkü İslam insana hayat sunan tek nizam, tek sistem, tek kurtuluş yoludur. Diğer yolların tamamı batıldır. İnsanı huzura, refaha, Dünya ve ahiret saadetine hazırlayan İslam’a, şüphesiz inanmak gerekiyor. Ama nasıl?.
Amentü bizi, zahirden çok batına inanmaya çağırıyor. İnandım demek yetmiyor. Niçin, neden ve nasılı bilmek gerekiyor. Niçin yaratıldın, neden insanım, nasıl yaşayacağım. Düşün, öğren ve sonra konuş. Dünya’daki bütün sıkıntıların pan zehiri İslam’dır, inanmak, iman etmek ve uygulamak şartıyla.