Altınova ilçemizde su altı çalışmaları ve yüzey araştırmaları verimli bir noktaya geldi.
Takdir edilecek boyutlara ulaştı.
Bu önemli çalışmayı organize eden ve omuz veren Altınova Belediye Başkanı Metin Oral’a teşekkür etmeliyiz.
Sultan Abdülhamid, Yalova ve çevresinin tarihi dokusu ve özellikle Termal suları açısından incelenmesi için 1901 yılında dokuz kişilik bilimsel bir heyet oluşturdu.
Yalova’da ilk ciddi arkeolojik çalışmayı, Atatürk, Arif Müfit Mansel’e yaptırdı. Arif Müfit Mansel, kendisinden sonra yapılacak çalışmalara esin kaynağı olacak önemli bilgi ve bulguları kitap haline getirdi.
İkinci çalışmayı 1964 yılında Nezih Fıratlı yaptı.
Son ve üçüncü arkeolojik çalışma şu an Altınova’da devam ediyor.
Geçen hafta birkaç yıldır yürütülen çalışmalar hakkında yapılan bilgilendirme toplantısını kısmen izleme fırsatı buldum.
Bölge tarihi için heyecan verici bulgulara ulaşıldığını gördüm.
Şüphesiz Altınova bölgesindeki Hersek, Roma dönemi, Hristiyanlık tarihi ve Türklerin yöreyi fethetmesi açısından çok önemli olaylara tanıklık eden yerleşimdir.
Tüm araştırmacılar Çobankale’ye odaklandı.
Lakin kaynaklarda bahsedilen Çobankale’den az bir uzaklıkta olan Koyunhisar kalesinin kalıntıları bizim için yanlış tarihi anlatımların düzeltilmesine yardımcı olacak tarihi bulgularla araştırılmayı bekliyor. Araştırma çalışmalarının bu ince noktaya uzanması gerekir.
Helena’nın doğduğu ve imar ettiği şehrinin bu bölge olduğu tüm kaynaklarda ifade edilen tarihi bilgidir. Lakin hala tam nokta tespiti yapıldığını zannetmiyorum. Tevhitçi Hristiyanların Helena’nın şehrinde toplandıkları başka bir tarihi hakikattir.
Ve Aziz Lusian’ın anıt mezarı Helena tarafından bu bölgede yapılmıştır.
İznik’te Hristiyanlık inancı şekillendirilmeye çalışılırken Aziz Palladius, Helena’nın başlattığı karşı duruşu cemaatiyle bu bölgede devam ettirdi. Ceza olarak Mısır’a sürüldü.
Allah’ın birliğini ve Hz. İsa’nın insan olduğunu savunan tevhitçi Hristiyan cemaati Osmanlı döneminde Esenköy bölgesine sığındı. 1700’lü yılların başlarında bu düşüncenin lideri Aziz Axentius da tıpkı Aziz Lucian gibi öldürüldü. Tevhitçi Hristiyan cemaati dağıldı.
Hristiyanlık dönemi ele alınırken bu ince nokta mutlaka vurgulanmalı.
Altınova bölgesinde Selçuklular’ın varlığı da bizim için ayrı önem taşımaktadır.
Ve Osmanlı’nın bölgeye hâkim olması yedi yüzyıllık yeni bir tarihi sürecin başlangıcıdır.
Biz asıl Altınova bölgesinin Osmanlı dönemine odaklanmalıyız.
Hersek hac yolunun önemini ve Hersekzade Ahmet Paşa vakfının çalışmalarını ortaya koyarken Altunizade İsmail Paşa’nın bölgedeki varlığıyla yörenin tarihi geçmişini anlamlandırmalıyız.
Sultan Orhan Gazi’nin ikiz kaleler olarak bilinen Çobankale ve Koyunhisar kalelerini fethetmesini Bitinya tarihiyle ilişkilendirmeliyiz.
Doğrusunu söylemek gerekirse Yalova tarihi, Altınova’da gün yüzüne çıkarılacak bulgularla doğru bir zemine oturacaktır.
Şunu da söylemek isterim ki Altınova her kadar 1995 yılında Yalova’nın il olmasıyla ilçe statüsüne kavuşsa da ilk mülki yapılanmada Yalova kazasının sınırları Tatarköy’den bugünkü İhsaniye’den başlayıp Katırlı’ya yani Esenköy’e kadar uzanıyordu. O yüzden Yalova tarihi için Altınova çalışmaları fevkalade önem arz etmektedir.
Altınova’ya bağlı kadim Türk yerleşimlerinin özelliklerini de unutmadan ortaya çıkarmalıyız. Mesela sunumlar yapılırken bir taş üzerinde tavşan işlemesi çok dikkatimi çekti. Tavşanlıköy, Osmanlı döneminde saraya Çakır kuşu yetiştiren bir yerleşimdir. Çakır kuşunun en sevdiği yiyecek de Tavşan’dır. Seramik işçiliğinde Tavşan figürünün kullanılması da bu açıdan baktığımızda Osmanlı dönemi sanatına dair ipuçlarını ortaya koymaktadır.
Bence burada takip edilecek en önemli yol tüm bulgular elde toplanıncaya kadar sabırla beklemektir. İlk bulgularla ortaya konacak kesin bilgiler sonradan elde edilecek materyallerle değişirse çalışmalar inandırıcılığını kaybeder.
Arkeolojik çalışmalar, yüzey taraması ve su altı incelemeleri bitene kadar tüm veriler toplanmalı ve bir komisyon kararıyla sonuçlar kesin hale getirilip öyle açıklanmalıdır. Aksi takdirde farklı alan çalışması yapan akademisyenlerin açıklaması birbiriyle çelişebilir.
Sonuçta Altınova’da yürütülen çalışmalar beklentimizi artırdı. Şahsen çok önemsiyorum. Bu sahada çalışan bilim adamlarımıza kolaylık dilerken çalışmalara öncülük yapan Belediye Başkanı Dr. Metin Oral’ı tebrik ediyorum.
Bu başlangıç, hepimizi güzel bir noktaya taşıyacak.
İl olduktan sonra hiçbir kurumun el atmadığı bu alana uzanmak elbette takdir edilecek bir çabadır.
Kentlilik bilincinin oluşması için öncelikle tarih, kültür, gelenek ve örfler hakkında çalışmalarla ön plana çıkmak lazım.
Kâğıt üzerinde “il” statüsü kazandık. Lakin yetmez.
Şehir kültürünü de oluşturmak zorundayız.
Yalan-yanlış bilgilerden…
Hayali kurgulardan…
Kasıtlı uydurma tarihi söylemlerden…
Ancak böyle bilimsel çalışmalarla kurtulabiliriz.
Artarak devam etmesini temenni ediyorum.